Paralel yapının kilit taşı olarak gördüğü ve hakimiyetini kaybetmemek için tehdit ve şantaja başvurduğu Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu''nda yeni bir sayfa açılıyor. 12 Ekim''de yapılan seçimler sonrası şekillenen yeni HSYK, paralel yapının adaletsiz ve hukuksuz uygulamalarıyla güven kaybına neden olduğu yargıda güven inşa edecek. Seçimlerde HSYK''a üyeliğine seçilen isimler Yeni Şafak''a önemli değerlendirmelerde bulundu.
Adli yargı seçimlerinde en yüksek oyu alan Balıkesir Başsavcısı Metin Yandırmaz, ''Çoğulcu, ilkelerle çalışan tarafsız ve bağımsız bir HSYK istiyorduk. Meslektaşlarımız da buna teveccüh gösterdiler" dedi. Kırıkkale Başsavcısı olduğu dönemde Ergenekon Davası kapsamında dinlenen Yandırmaz, ''Yargıya güven 2010''da yüzde 70 iken, 2014 yılında bu oran yüzde 20''lere kadar geriledi. İnşallah yargıya güveni yeniden inşa edeceğiz. Tüm hakim ve savcı arkadaşlarımızı kendini güvende hissedecek. Yargıda Birlik Platformu olarak önce ilkelerimizi belirledik ve 13 maddelik etik sözleşme imzaladık. Hukuku içinde kalacağız ve ilkelerimizi uygulayacağız'' dedi.
HSYK''nın yeni üyelerinden Mehmet Yılmaz ise, hukuksuz uygulamalarla Türk yargısının özgüven kaybına uğratıldığını söyledi. Yılmaz, ''Türk yargısı daha önce hiç bu kadar özgüven kaybına uğramamıştı. Yapılan tayinler, davalardaki hatalı uygulamalar, yargı güvenini bu noktaya getirdi. Hakim ve Savcılar arasında dostluk, vefa, arkadaşlık bırakmadı. Bu, yargı mensuplarına yapılacak bir şey değildi. Hepsi huzursuz oldu, gece uyku uyuyamadılar, yemekhaneye gidemediler, başıma ne gelir endişesi taşıdılar. Adliyelere ölü toprağı serpilmiş gibiydi ama şu yapılan son seçimde adliyeler bayram yerine döndü. Herkesin üzerinde umut yeşerdi'' diye konuştu.
Adli yargıdan HSYK''ya 3. sıradan seçilen ve 5 bin 695 oy alan Mehmet Durgun da çok zor bir seçim süreci yaşadıklarına dikkat çekti. Meslektaşlarının sağduyu ile hareket ettiklerini ve seçimi kazandıklarını dile getiren Durgun, "Seçimi kaybeden yok, Türk milleti, Türk yargısı kazandı. Kimseyi ötekileştirmeden, bize yakışan bir yargı sistemi için çaba sarf edeceğiz" dedi. Seçim sürecinde ''Hakim ve Savcılar meslekten atılacak'' algısı yaratıldığını da kaydeden Durgun, ''Hepimiz Hakim-Savcıyız. Anayasa'da hakimlik teminatı var. Biz kendimizi Anayasa'dan üstün mü göreceğiz. Biz haksızlık yapmayacağız. Bizim gizli ajandamız yok '' ifadelerini kullandı.
HSYK seçimlerinde adli yargıdan 3. sıradan seçilen Mehmet Durgun, ''Yargıya güven azaldığı için ''yargıdabirlik ülkede dirlik dedik'' ve buna inandık. Finalini 7-0 ile yaptık. Biz inandıklarımızı, düşündüklerimizi dışarıda söyledik. Ama onlar kapalı, karanlık odalarda toplantı yaptı. Bizim gizli ajandamız yok. Aramızdaki fark bu'' dedi.
HSYK idari yargıdan seçilen HSYK üyesi Halil Koç ise şunları söyledi: ''Seçim maalesef ölüm-kalım savaşına dönüştürüldü. Bağımsız adayları destekleyen arkadaşlar tarafından adliyelerde ciddi anlamda bölünmüşlüğe sebep verildi. ''Bu grup kazanırsa şu kadar insan meslekten atılacak'' propagandasıyla karşılaştık. Ancak biz, insan kaybetme değil, insan kazanma metoduyla çalıştığımızı anlatmaya çalıştık. Yeni dönemde daha sağlıklı, çalışma barışını, huzur ve güven ortamını oluşturmak için elimizden geleni gayreti göstereceğiz. Suç işleyenle ilgili prosedür farklıdır. Bireysel suç kapsamında bireysel suç işleyenlerle ilgili yapılacak olanlar bellidir. Onun haricinde kimseyi tasfiye amacımız yok.''
