|

VKGB'den Ergenekon'a çetelerin peşini bırakmadık

Yeni Şafak'ın, saldırıya hedefi olması, akla son yıllarda 'çetesiz, temiz devlet ve aydınlık gelecek' hedefine yönelik yayınlarından rahatsız olan çevreleri getirdi.

00:00 - 6/05/2008 Salı
Güncelleme: 01:36 - 6/05/2008 Salı
Yeni Şafak
VKGB'den Ergenekon'a çetelerin peşini bırakmadık
VKGB'den Ergenekon'a çetelerin peşini bırakmadık

Türkiye, 17 Mayıs 2006'da Danıştay'a yönelik silahlı saldırıyla şoke oldu. Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in hayatını kaybettiği saldırıdan sonra binadan çıkmaya çalışırken yakalanan avukat Alparslan Aslan'ın üzerinden çıkan 'Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Beykoz Şube Başkanı'na ait kartvizit ile kendisine ait 'Ulusal Haber Hukuk Danışmanı' kartvizitleri kısa süre sonra Yeni Şafak'ın manşetleriyle anlam kazandı.

VKGB'NİN MİSYONU NEYDİ?

Yeni Şafak'ın, 1 Haziran 2006 tarihli manşetinde, VKGB'nin bir yöneticisinin 'suç duyurusu'na yer verilmişti. Derneğin yöneticisi Mustafa Alpay, derneğin emekli subay ve bürokratlar tarafından kurdurulduğu, Genel Başkan olarak Taner Ünal'ın seçilmesinde de, 'sabıkalı geçmişi ve çevresindeki suça eğilimli kişilerin' etkili olduğunu açıklıyordu.

Buna göre, derneğin başına 'sabıkalı ve suça eğilimli' bir kişi getirilecek, bu kişi ve yine kendisi gibi kişilerden oluşacak olan ekibinden, derneğin 'ulvi' amaçları doğrultusunda yararlanılacak, ardından bu kişi görevi bırakacaktı!..

ÖLME ÖLDÜRME YEMİNİ

Ancak bu kişinin koltuğu bırakmamakta ısrar etmesi üzerine yolsuzluk şikayeti ile onu safdışı bırakmayı düşünen 'muhalif' isimler, 'asıl suçu' da ihbar etmiş oldu. Ünal'ı 'suça eğilimli çevresi' nedeniyle seçen emekli paşaların kim olduğu da yine Yeni Şafak'ın manşetiyle ortaya çıktı. VKGB'nin yönetimini ele geçiremeyince Kuvayı Milliye Derneği'ni kuran emekli Albay Fikri Karadağ'ın üyelerine yaptırdığı 'ölme-öldürme yemini' Türkiye'nin gündemine oturdu. Alpay da, VKGB'nin asıl kurucularının Taner Ünal'dan rahatsız olduğunu anlatırken, Hasan Kundakçı Paşa ile Vural Savaş ve Nusret Demiral'in isimlerini vermişti. Kuvayı Milliye Derneği'nin Genel Başkan Yardımcısı Ali Özoğlu'nun, “O avukatın VKGB ile uzun süredir ilişkisi var” sözleri de basında yer aldı.

Yeni Şafak'ın yayınlarıyla bir anlamda 'yeraltına' çekilen VKGB'nin adı, iki yıl sonra, Danıştay saldırganı Arslan'ın Cumhuriyet gazetesine attığı 3 bombanın 'kardeşleri'nin Ümraniye'de bir gecekonduda bulunmasıyla yeniden gündeme taşındı.

ERGENEKON BAĞLANTISI

Çete bağlantılarının izini süren Yeni Şafak, bombaların aynı kasadan çıktığını, gözaltına alınan emekli subayların, Danıştay tetikçisiyle ilişkilerini ortaya koyan manşetlerle kamuoyunu aydınlatma görevini sürdürdü. Yeni Şafak'ın ilişkiler ağını ortaya serdiği örgüt ve kişilerin, Cumhuriyet Savcılığı'nın daha sonra 'Ergenekon terör örgütü' diye tanımladığı bir yapılanmada birleştiği ortaya çıktı. Yeni Şafak, Ergenekon soruşturmasına ilişkin yayın yasağı ve yargı sürecine saygı duyduğu için yayınlanmasa da terör örgütüne yönelik 'kamu yararı' adına tüm bilgi ve belgelere ilgi ve takibini sürdürülüyor.


Bağlantının delili

Yeni Şafak'ın Danıştay saldırısından sonra yayınladığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün, Alparslan Arslan'la Mayıs 2005'te İsveç'te çektirdiği Danıştay-Ergenekon bağlantısının önemli delillerinden biri olarak kayda geçti. Fotomontaj olmadığı kriminal incelemede kanıtlanan fotoğraf, Ergenekon'u soruşturan savcının dosyasına da girdi.





16 yıl önce