|

Yargı skandalı

MİT zirvesinin KCK soruşturması kapsamında 'şüpheli' sıfatıyla ifadeye çağrılmasının arkasında bir dizi teamül hatası yatıyor. Fidan'a telefonlu çağrıyı, KCK soruşturmasını yürüten Savcı Bilal Bayraktar yerine Savcı Sadrettin Sarıkaya yaptı. İstanbul Başsavcısı Turan Çolakkadı ve Başsavcı Vekili Fikret Seçen'in ise soruşturmadan haberdar edilmediği belirtildi

İstihbarat Servisi
00:00 - 9/02/2012 Perşembe
Güncelleme: 01:12 - 9/02/2012 Perşembe
Yeni Şafak
Yargı skandalı
Yargı skandalı

MİT zirvesinin KCK soruşturması kapsamında 'şüpheli' sıfatıyla ifadeye çağrılmasının arkasından yargı skandalı çıktı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner ve eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş'in Özel Yetkili Savcı Bilal Bayraktar tarafından ifade vermek üzere İstanbul'a çağrılmasıyla Ankara'da başlayan hareketlilik İstanbul'da sert yankılandı.

TEBLİGAT, FARKLI SAVCIDAN

Yargı sürecinde yaşanan skandalların ilki, çağrıyı yaptığı belirtilen Savcı Bayraktar'ın yurtdışı görevlendirmesiyle Amerika'da bulunduğu bilgisiyle gün yüzüne çıktı. MİT'in tepesini hedef alan çağrıyı KCK dosyasına daha fazla hakim olan Savcı Bayraktar yerine Savcı Sadrettin Sarıkaya'nın yaptığı ortaya çıktı. Soruşturmadan sorumlu savcının yerine MİT'in tepesini ifadeye çağıran Sarıkaya, gündemi sarsan tebligatı telefonla yaptı. Savcı Sarıkaya'nın Fidan, Taner ve Güneş'ten ifade vermek üzere Perşembe günü adliyede olmalarını istedi.

BAŞSAVCIYA BİLGİ VERMEDİ

MİT'in zirvesine tebligat yapan Savcı Sarıkaya'nın konuyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı ve Başsavcı Vekili Fikret Seçen'e bilgi vermemesi de dikkat çekti. Çolakkadı ve Seçen, tebligat haberinin geçtiğimiz gün gece saatlerinde basına yansımasının ardından 'Bilgimiz yok' açıklamasını yapmıştı. Başsavcı Vekili Seçen, dün sabah saatlerinde söz konusu tebligatı doğrulamıştı.

Savcı Sarıkaya'nın Başsavcılığa bilgi vermemesi Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın da tepkisini çekti. Bozdağ yaşananları, “Belli ki bu konuda irtibat kopukluğu var. Başsavcı ve Başsavcıvekili'nin de muhtevasını bilmediği gerçeği ortaya çıktı' diye yorumladı. Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Hakan Fidan, Emre Taner ve Afet Güneş'in şüpheli sıfatıyla ifade vermek üzere savcılığa çağrılmasını "Hukuk etiği ile açıklamak mümkün değil" şeklinde değerlendirdi. Öneş, dosyanın içeriğini bilmeden ifadeye çağırma konusunda yorum yapmanın doğru olmayacağını belirterek "Ancak kamuoyu önünde yaşanan bir süreç var. Kamuoyuna sızan görüşmede MİT Müsteşarı'nın açık ifadeleri var. Savcılık ifadeyi başka türlü de alabilirdi” dedi.

ÖZKÖK GİBİ OLABİLİRDİ

Cevat Öneş, ifadeye çağırma yönteminin yanlışlığına vurgu yaparken eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün Ergenekon soruşturması kapsamında ifadesinin alınmasını örnek gösterdi. Öneş, “MİT görevlilerinin böyle kamuoyuna yansıyacak biçimde davet edilmesi doğru olmamıştır. Ergenekon savcıları eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ün ifadesini İzmir'e gidip almıştı. Burada da bu yol izlenebilirdi" diye konuştu.

İSTİHBARAT GÖREVİ TERÖR KAPSAMINDA!

MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner ve eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş'in KCK soruşturması kapsamında 'şüpheli' sıfatıyla ifadeye çağrılma gerekçelerinden birinin Oslo görüşmeleri olduğu öğrenildi. Görüşme geçtiğimiz yılın Eylül ayında PKK'ya yandaşı siteler tarafından servis edilmişti. Devlet kararıyla terörü bitirmek için MİT görevlileri ile PKK arasında geçen görüşmenin terör kapsamında değerlendirilmesi de yargı skandalını büyütmesi açısından tepki çekti.


OSLO görüşmesi

Yakın dönemde İstanbul olmak üzere Türkiye'nin birçok ilinde KCK'ya yönelik operasyonlar sürerken, Eylül 2011'de Oslo'da PKK-Devlet görüşmesinin ses kaydı PKK'ya yandaş internet siteleri tarafından yayınlanmıştı. Görüşmelerin 2,5 yıl sürdüğü ve 5'inci kez gerçekleştiği iddia edilen ses kaydına göre dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, Norveç'te PKK yöneticileriyle toplantı yaptı. Görüşmede Fidan ve Güneş'in, İmralı'da Öcalan'la hükümetin açılım politikasını da tartıştığı iddia edilmişti.


Özel izne gerek yok

Prof. Dr. Ersan Şen: “Özel yetkili savcı MİT müsteşarını ifade vermeye çağırabilir. Görev dışında ve görevle ilgili şekilde çağırabilir. Görev dışında sorun yok herkes yasalar önünde eşit. Görevle ilgili olduğunda özel yetkili olmazsa, Başbakan'dan soruşturma iznine ihtiyaç var. ”


Benim için sürpriz oldu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılmasının kendisi için sürpriz olduğunu söyledi. “Bir ülkede Milli İstihbarat Teşkilatının ifadeye çağrılmasını dünyanın her tarafında önemli bir olay' diyen Kılıçdaroğlu şunları kaydetti: 'Ben özel yetkili mahkemelerin siyasi otoritenin emriyle hareket ettiğini söyleyen birisiyim. Şaşırdım diyebilirilm'


4. Madde ne diyor

2937 sayılı MİT yasasının 4. Maddesi, MİT'in görevlerini düzenliyor. Bu maddede MİT, istihbarat dışı faaliyette kullanılamaz düzenlemesi bulunuyor. Kanun, MİT'e istihbarat dışında görev verilemeyeceğini belirtirken “Bu teşkilat devletin güvenliği ile ilgili istihbarat hizmetlerinden başka hizmet istikametlerine yöneltilemez” hükmünü içeriyor. Bunun tek istisnası ise 4. Madde'nin f fıkrasında yer alıyor. Bu maddede MİT'in MGK'da belirlenecek diğer görevleri yapacağı belirtiliyor.


Aklımla izah edemiyorum

MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner ve eski Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş'in ifade için adliyeye çağrılmalarına Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç şu değerlendirmeyi yaptı: "Şüpheli sıfatıyla KCK içerisinde bu 3 kişi nasıl yer alır, aklımla izah edemiyorum. Olsa olsa tanıklıklarına başvurulabilecek bir nokta olur diye aklıma geliyor." "Ben ancak tanıklıklarına başvurulabilir diye düşünüyorum" diyen Arınç şöyle devam etti: "Olsa olsa MİT'in bilgisine müracaat edeceklerdir veya bu konuda tanzim edilmiş eski raporlar, bilgi notları vesaire varsa belki onları bizzat hazırlayanlara sorulmasına karar verilmiş olabilir. Şüpheli sıfatıyla KCK içerisinde bu 3 kişi nasıl yer alır, aklımla izah edemiyorum. Olsa olsa tanıklıklarına başvurulabilecek bir nokta olur diye aklıma geliyor."


MiT görevini yapıyor

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: "Hukuki süreç bağlamında ortada netleşmemiş bir tablo var, bu nedenle bağlayıcı bir yorumda bulunmak doğru olmaz ancak hukuki süreçten bağımsız olarak iki hususun altını çizmek isterim. Birincisi her kurumun vazifesini yürütürken, devlete hizmet ederken yürüttüğü vazifenin özelliklerinden kaynaklanan bazı yöntemleri, bazı üslubu, bazı söylemleri vardır. İstihbarat teşkilatları dünyanın her yerinde belli bir hedefi gerçekleştirmek, bilgi toplamak için en geniş davranış biçimlerini benimseyerek bunu yürütürler ki nihai hedefe ulaşılabilsin. Vazifesinin doğası gereği bu böyle. İkincisi de Sayın Müsteşarımız Hakan Fidan ve ekibi gerçekten dış istihbarat bağlamında da, günbegün beraber çalıştığım için, içerdeki çalışmaları da takip etiğim için, görevlerinin hakkını yapan, verilen talimatlar doğrultusunda son derece etkin, başarılı bir şekilde bu görevlerin yerine getiren bir ekiptir."



12 yıl önce