53. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı'na katılmak üzere Almanya'da bulunan Başbakan Binali Yıldırım, uçakta beraberindeki gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. El Bab'ın ardından Rakka'ya düzenlenmesi planlana harekat hakkında önemli bilgiler paylaşan Başbakan Yıldırım, "Prensipte anlaşılırsa doğrudan operasyona girmeyeceğiz. Askeri varlığımız olacak ancak taktik destek vereceğiz" dedi. ABD'nin PYD ile işbirliği yapmaya devam etmesinin iki ülke arasındaki ilişkiye zarar vereceğini vurgulayan Yıldırım, Amerikan yönetimini şu sözler ile uyardı: "ABD 'nin PYD ile hareket etmesi doğru olmaz. PYD ile hareket ederlerse ilişkilerde ciddi sorun olur. ABD yönetimini hassasiyetimizi dikkate alacağını zannediyorum"
Almanya Başbakan Merkel ile yaptıkları görüşmenin detayları hakkında da bilge veren Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin Suriye'de DEAŞ'a yönelik operasyonları anlattığını kaydederek, "Merkel'e onları bu operasyona dahil edebileceğimizi söyledim" diye konuştu.
Almanya'nın Diyanet'e bağlı Türk imamları casuslukla suçlamasını da Merkel ile konuştuğunu kaydeden Başbakan Yıldırım şunları söyledi: "Bizim açımızdan imamlar konusu kapandı. İmamların casusluktan suçlanması doğru değil. İmamlar konusu tırmandırılmamalı."
Başbakan Yıldırım'ın beraberindeki gazeteciler ile uçakta yaptığı görüşmenin detayları şöyle:
İkili bölgesel, uluslararası konular ele alındı.
Konuştuk. Bu meselenin tırmandırılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bir yanlış anlama var ve ortaya çıktı. Bizim açımızdan konu kapandı. Sürdürülmemesi gerekiyor bu meselenin. DİTİP aşırı akımları önleyen, İslam dinini dünyaya doğru anlatan, Türkiye Cumhuriyeti resmi imamlarının görev yaptığı çok prestijli bir kuruluş. Casusluk gibi bir suçla itham edilmesi doğru bir yaklaşım değil. Münferit hatalar olduysa da zaten düzeltilir.
Merkel, Türkiye'nin iç meselelerinin referandum süreci dahil, genel olarak Almanya'ya taşınmaması hususunda hassas. Bizim de zaten öyle bir amacımız yok. Hiç olmadı, gerek de yok zaten. Ben de bu durumun iki taraf için de, Türkiye için de Almanya için de geçerli olduğunu söyledim. Bir takım bölücü örgüt taraftarları rahatlıkla burada propaganda yapıyor. Türkiye aleyhine referandum hakkında acımasız paylaşımlarda bulunuyor, bunu hoş göremeyeceğimizi Merkel'e söyledim.
Yok. Önceden yetkili birimlere bilgi vereceğiz. Sandık mahalleriyle ilgili de iki ülke yakın çalışma yapacak.
Merkel'e Fırat Kalkanı faaliyetlerimizin hangi noktaya geldiğini anlattık. El Bab'dan sonra Rakka'nın DEAŞ'tan kurtarılması konusunda bir teklifimiz oldu biliyorsunuz. PKK'nın uzantısı PYD-YPG ile hareket etmelerinin doğru olmadığını, bir terör örgütünün başka bir terör örgütüne karşı kullanılamayacağını söyledik. Bu dostluğa sığmaz. ABD'nin yeni yönetiminin bu değerlendirmeleri zannediyorum dikkate alacak. Merkel'e de Almanya'yı da bu operasyona dahil edebileceğimizi söyledim.
Amerika, Türkiye ile birlikte; yerel güçlerle sivil direnişçilerle, ÖSO ile ve diğer milislerle bir olarak, onlar önde, biz de arkada... Askeri varlığı olacak ABD'nin de Türkiye'nin de. Doğrudan operasyona girmeyeceğiz, taktik destek vereceğiz, prensipte anlaşılırsa tabii. İmkan ve kabiliyetler gözden geçiriliyor.
- ABD YPG İLE OPERASYON YAPARSA CİDDİ SORUN OLUR
- Amerika'da Rakka'da operasyona girmezse?
- Amerika'nın her halükarda bir operasyon planı var. Bu planın nasıl uygulanacağını konuşuyoruz.
- YPG ile girerse?
- Ümit ediyoruz öyle bir karar vermezler. Olursa ABD ile ilişkilerde ciddi sorun olur.
Biz zaten talebimizi yapmıştık, tavrımızı ortaya koyduk. Bölücülerin buradaki faaliyetleri ile ilgili gerekli hassasiyetleri ve dosyaları zaten iletmiştik.
Türkiye, Rusya ve İran'ın girişimiyle ateşkes başlatıldı. Olayı Cenevre'ye taşıyıp, makul tarafları bir araya getirerek kalıcı siyasi durumu sağlamak gerekiyor. Ancak bu bugünden yarına bitecek bir iş değil. Barış için istek var bu iyi bir şey. Bu konuda Almanya'da daha fazla sorumluluk alabilir. En büyük bedeli ölen insanlardan sonra Türkiye ödedi. 911 km sınırı var. Mültecilere ev sahipliği yapıyor.