|

Yükseköğretim kanunu geliyor

Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, üniversitelerin öğretim kalitesini ve araştırma kapasitesini artıracak, bilimsel özerkliği odağına alan bir 'yükseköğretim kanunu' çıkaracaklarını belirterek, “Anayasada bir değişiklik yaparak özel kesimin üniversite kurmasının önünü de açacağız” dedi.

Yeni Şafak
18:41 - 14/02/2016 Pazar
Güncelleme: 16:43 - 14/02/2016 Pazar
IHA

Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan, Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Tüp Bebek Merkezi ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'nun açılışlarını gerçekleştirmek üzere Mersin'e geldi. Çiftlikköy Yerleşkesi'ndeki MEÜ Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde gerçekleştirilen törende Elvan, sağlık ve eğitim alanında gerçekleştirilecek reformlarla ilgili bilgi verdi.



Elvan, törende yaptığı konuşmada, gelişmiş bir toplum olmanın en önemli koşullarından iki tanesinden birinin eğitim, diğerinin ise sağlık olduğunu söyledi. Eğitim ve sağlık alanında hangi noktada olunduğunun bir ülkenin gelişmişlik düzeyini belirleyen en önemli faktörlerden ikisi olduğuna işaret eden Elvan, “Biz de 2002 yılından bu yana özellikle eğitim ve sağlık alanında çok önemli reformlar gerçekleştirdik. Eğitimde fiziki altyapıyı önemli ölçüde tamamlamış durumdayız. Hatta birçok gelişmiş ülkenin eğitim alanındaki fiziki altyapısından çok daha iyi bir konuma gelmiş durumdayız. 13-14 yıl önce Türkiye'deki üniversite sayısı, üniversiteye sahip olan il sayısı oldukça düşüktü ama bugün 81 ilimizde bir, birçok ilimizde de birden fazla üniversiteye sahibiz. Elbette eksikliklerimiz var. Öğretim üyesi alanında, araştırma-geliştirme, laboratuvar tesisinde eksiklerimiz var ama üniversitelerimiz ülkemizin gelişmesine, kalkınmasına ve nitelikli bir insan altyapısı oluşturmasına çok önemli katkı sağlıyor” diye konuştu.



Yeni dönemde temel olarak yoğunlaşacakları alanın, eğitimde daha nitelikli, rekabet gücü yüksek insan altyapısına sahip olmak olduğunu dile getiren Elvan, “Önümüzdeki dönemde temel olarak yaklaşımımız, fiziki alanda sağladığımız gelişmelere paralel bir şekilde insan altyapısını, nitelikli bir insan kaynağını oluşturma yönünde çaba sarf etmek” ifadelerini kullandı.



“BİRÇOK GELİŞMİŞ ÜLKEDE SAĞLIK SİSTEMİ ÇÖKMÜŞ DURUMDAYKEN TÜRKİYE TÜM DÜNYAYA HİZMET SUNABİLEN BİR KONUMA GELDİ”

Sağlık alanında ise 13-14 yıl önce sağlık sektörünün Türkiye'nin en problemli alanı olduğuna dikkat çeken Elvan, hastanelerde kuyruklar, bir hafta öncesinden randevu almak, randevu alınmasına rağmen sabah saat 3.00-4.00'te hastanelere koşup sıra bekleyen vatandaşlar olduğunu anımsattı. Elvan, “O dönemde hastanelerimizin fiziki koşulları da son derece kötüydü. Hijyen açısından çok sıkıntı yaşadığımız bir süreci gerilerde bıraktık artık. Yıllarca tartışılan bir konu vardı; Türkiye'de 1960 yılından itibaren her gelen hükümet, sosyal güvenlik reformunu yapacağını ifade ediyordu ama bizden önceki dönemlerde hiçbir hükümet sosyal güvenlik reformunu yapma cesaretini gösteremedi. Hatta bizim içimizde bile Bakanlar Kurulu'nda tartışıldığı dönemlerde bu reformun yapılamayacağını ifade edenler oldu. Ama bizlerin kararlılığı, milletimizin bize vermiş olduğu destekle sosyal güvenlik reformunu gerçekleştirdik. Bugün sadece ülkemiz içinden değil, ülke dışından, özellikle Avrupa'dan çok sayıda hasta geliyor Türkiye'ye. Birçok gelişmiş ülkede sağlık sistemi çökmüş durumda. Ama Türkiye'de halen modern binalarda modern teçhizatlarla son derece donanımlı ve dünyada her alanda rekabet edebilecek tıp alanındaki öğretim üyelerimizle sadece ülkemize değil, tüm dünyaya hizmet sunabilen bir konuma geldik” şeklinde konuştu.



“REFORM BİZİM İÇİN KAÇINILMAZ BİR ALANDIR”

Yeni dönemde de özellikle yükseköğretim ve eğitim ile sağlık alanlarında reformlar yapmaya devam edeceklerinin altını çizen Elvan, şöyle devam etti: “Sürdürülebilir bir gelişme, kalkınma istiyorsanız öncelikli olarak kafanıza koymanız gereken husus reformcu bir hükümet olmanız. Eğer reform yapmak istediğiniz alanlarda cesaretiniz yoksa ve reformda bir süreklilik istemiyorsanız veya sürekliliğin önemini kavrayamamışsanız, o ülkenin gelişmesi, kalkınması mümkün değildir. Bir noktadan sonra artık durmaya, yerinde saymaya hatta geri gitmeye başlarsınız. O açıdan reform bizim için kaçınılmaz bir alandır. 1 Kasım seçimleri sonrasında 64. Hükümetimizin de temel ve asli görevlerinden birisi reformlar olacaktır. Bu çerçevede yoğun bir şekilde reformlarımız üzerinde çalışıyoruz.”



“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİYLE ÖZEL KESİMİN ÜNİVERSİTE KURMASININ ÖNÜNÜ AÇACAĞIZ”

Önümüzdeki dönemde eğitim alanında gerçekleştirecekleri reformları anlatan Elvan, yeni bir yükseköğretim kanunu çıkaracaklarını belirterek, “Üniversitelerin öğretim kalitesini ve araştırma kapasitesini artıran, girişimcilik ve yenilikçilik alanında faaliyetlere yoğunlaşan, bilimsel özerkliği, rekabeti ve topluma, insana karşı sorumluluğu odağına alan bir 'yükseköğretim kanunu' çıkaracağız. Bizim temel arzumuz, Anayasada bir değişiklik yapmak, özellikle Yüksek Öğretim Kurumu'nun (YÖK) Anayasa'da zikredilmesi nedeniyle bugün bizler özel kesimin üniversite kurmasına maalesef Anayasa gereği izin veremiyoruz. Ancak vakıflar aracılığıyla üniversite kurmamız mümkün. Ancak, bir anayasa değişikliğiyle inşallah bunun önünü de açacağız” dedi.



“ULUSAL ÖĞRETMEN STRATEJİSİNİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ”

Öte yandan, yüksek öğretim kurumlarında kalite değerlendirme ve akreditasyon çalışmalarının düzenlenmesi ve yürütülmesi için 'Yükseköğretim Kalite Kurulu' oluşturacakları bilgisini de veren Elvan, meslek yüksekokullarını da yeniden yapılandıracaklarına vurgu yaptı. Meslek yüksekokullarının bulundukları bölgenin koşullarına göre esnek bir yapıya kavuşturulacağını ve uygulama ağırlıklı eğitim vermelerinin sağlanacağını belirten Elvan, eğitim fakültelerini de yeniden yapılandıracaklarını vurgulayarak, şöyle devam etti: “Yükseköğretime giriş sınavlarının yılda birden fazla yapılmasını, 2016'da yapacağımız çalışmalarla temin edeceğiz. Özellikle ilkokul, ortaokul ve lise öğretmelerimize yönelik 'Ulusal Öğretmen Stratejisini hayata geçireceğiz. Çalışmalarımız son aşamaya geldi. Ayrıca öğretmenlerimizin bilgili, donanımlı olmalarını sağlayacak bir altyapıyı oluşturmak için bir 'Öğretmen Akademisi' kuracağız. Bunun çalışmalarını bu yıl tamamlayacağız.”



“ŞEHİR HASTANESİNİ BİRKAÇ AY SONRA HİZMETE SUNACAĞIZ”

Sağlık alanında ise aile sağlığı merkezleri ve aile hekimliği uygulamasını yeniden yapılandıracaklarını ifade eden Elvan, plazma ürünlerin ve aşıların yurt içinde üretimi için model çalışma hazırlıklarını tamamlayarak, ihale sürecini bu yıl başlatacaklarını da kaydetti. Aralık 2015'te kurdukları 'Sağlık Endüstrileri Yönlendirme Kurulu'nun etkin bir şekilde faaliyet göstermesini sağlayacaklarını vurgulayan Elvan, sağlık turizmine ilişkin de şunları söyledi:



“Sağlık turizmindeki konumların yetkilendirilmesi ve akreditasyonu için altyapı oluşturacağız. Bu, Mersin için son derece önem arz eden bir alan. Türkiye'deki ilk şehir hastanelerinden birisini birkaç ay sonra Mersinimizde hizmete sunacağız. Buradaki temel yaklaşımımız, özellikle yurt dışından hasta temin etmek ve buradaki hem üniversite hastanemiz hem de şehir hastanemizin yurt dışına da hizmet verebilecek bir altyapıya kavuşması. Bu nedenle de bir akreditasyon sistemi gerekiyor. Akreditasyonla ilgili gerekli çalışmalarımızı da bu yıl tamamlayacağız.”



Mersin Valisi Özdemir Çakacak ve MEÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı'nın da birer konuşma yaptığı törende, daha sonra Tüp Bebek Merkezi'nin açılışı gerçekleştirildi. Elvan, Tıp Fakültesi Hastanesi ana binasında yer alan merkezin açılışını, Vali Çakacak, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Rektör Çamsarı ve diğer protokol üyeleri ile birlikte yaptı.



Tüp Bebek Merkezi'ni gezen Elvan, ilk açılışın ardından yerleşke içinde yer alan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu'na geçerek, okulun açılışını da gerçekleştirdi.





#Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan
#yükseköğretim kanunu
#anayasa
8 yıl önce