|

Avrupa’nın aşılmaz kibri

Avrupalı düşünürlerin, yazarların, aydınların biraz da bu konu üzerinde düşünmelerinde yarar vardır. Çünkü dünyanın hala Avrupa medeniyetine ihtiyacı var. Dünyanın geri kalanı hala Avrupalı düşünürlerin fikirlerine değer vermektedir. En önemlisi başta İslam alemi olmak üzere dünyanın geri kalanı hala Avrupa medeniyetine alternatif oluşturacak, dolayısıyla dünyanın önderliğini devralacak bir medeniyet geliştirmekten çok uzaktır

Yeni Şafak
04:00 - 24/01/2015 Cumartesi
Güncelleme: 21:01 - 23/01/2015 Cuma
Diğer
VAHDETTİN İNCE - YAZAR

Avrupa’nın bir sorunu sömürgecilik dönemlerinde dünyanın dört bir yanından topladığı zenginliği sadece kendi kıtasına hasretmesi, dünyanın geri kalanıyla paylaşmamasıdır.  O zaman rahatlıkla dünyanın geri kalanını “geri kalmış” diye kategorize edebiliyor çünkü. Zenginliği paylaşması durumunda bu paradigma çökecektir oysa. Aslında siyasette de böyle tekelci bir yaklaşım içindedir. Mesela Avrupa için dünyanın geri kalanını demokratikleştirmekten çok, “demokrat değilsiniz” diye suçlamak daha işlevseldir.  


Bu yüzden Avrupalı siyasetçiler Türkiye gibi (özellikle son on iki yıldan itibaren) demokratikleşmeye samimiyetle çalışan ülkeleri sevmezler. Darbelerle boğuşsunlar, Kürtleri ezsinler, Alevileri yok saysınlar, düşünce adamlarını fikirlerinden dolayı hapislere atsınlar, başörtülüleri üniversitelere sokmasınlar isterler. O zaman hem siyasetçiler üzerinde baskı kurabilirler, hem de istediklerini yaptırabilirler.  Bölgenin anti demokratik dikta rejimleriyle gül gibi geçinip gitmeleri bu yüzdendir. Arap baharının demokrasi alanındaki kazanımlarını gerileten her girişimin arkasında Avrupalı odakların olması da bu nedenledir. 

Avrupa’nın sübjektif algısı

Çünkü Avrupa’nın biri kendi içine yönelik, biri de dışına yönelik iki farklı algısı vardır. İçine yönelik algısı, tarihsel, sosyal ve bilimsel gelişmeler ışığında, tecrübelere dayalı bir sistem oluşturmak iken, dışına yönelik algısı ise, Avrupa’nın dünya üzerindeki egemenliğini pekiştirici mahiyette yapılanmasını sağlayacak bir geriye doğru inşa sürecine dayanmaktadır. 

Yani kendi içine yönelik sistemi, geçmişten bugüne doğru yaşanan gelişmelerin bir sonucu iken, dünyanın geri kalanı için öngördüğü sistem, kendi algısını dayatacak doneleri döşeyen geriye doğru işleyen bir süreçtir. Kendini objektif verilere göre yapılandıran Avrupa, dünyanın geri kalanını subjektif algısına göre kategorize etmektedir.  Ve hayatın her alanında hissettiğimiz batı kibrinin beslenme kaynağı işte bu çifte standarttır. 

Bu yüzden Avrupa’nın bir diğer sorunu da bütün bir dünya için büyük tehlikeler gebe aşılmaz kibridir. Zararsız bir kendini beğenmişlik olarak kalsa gene iyi. Kendinden olmayanı küçük görme, aşağılama, değerlerini hiçe sayma, her fırsatta dünyanın geri kalanlarının kutsallarını mizah konusu yapma hakkını kendinde görme şeklinde tezahür eden bir kibirdir bu.

Avrupa’nın kıtasal kibri

 Bir diktatörün, bir zenginin ya da herhangi bir insanın bu türden bir kibri bile yeterince kötü, bir arada yaşama imkanını ortadan kaldıran bir etkiye sahipken topyekun bir medeniyetin bu denli kibirli olması dünya barışı için, dünyanın geleceği için korkunç bir tehdittir.

Fransa’daki  son karikatür krizi ve sonrasındaki gelişmeler işte bu kıtasal kibrin geleceğimiz açısından oluşturduğu tehdidi apaçık ortaya koyuyor. Bir kez daha gördük ki dünya barışı için en büyük tehdit kendini bilmez üç beş çılgının gerçekleştirdiği terör eylemlerinden ziyade, her gün bu türden vahşetlere malzeme sunan bu medeni kibirdir.

Tamam, dünyanın geri kalanı Avrupa’ya minnettar. Tamam, Teknoloji alanında öncülük ettiler. Bilimde çığırlar açtılar, amenna. İnsanlığa kaç kere çağ atlattılar. Nice kitlesel ölümlere yol açan hastalıkları yenecek ilaçları geliştirdiler. Ulaşımda devrim yaptılar, ırak mesafeleri yakın ettiler. Hatta sokaklara tükürmemeyi bize öğrettiler, teşekkürler!. Ama bütün bunlar sizin bu akıl almaz kibrinize gerekçe olamaz. Bu şekilde dünyanın geri kalanını hırpalama, rencide etme hakkına sahip olamazsınız. 

Alev alev yanan insanlık

Avrupalı düşünürlerin, yazarların, aydınların biraz da bu konu üzerinde düşünmelerinde yarar vardır. Çünkü dünyanın hala Avrupa medeniyetine ihtiyacı var. Dünyanın geri kalanı hala Avrupalı düşünürlerin fikirlerine değer vermektedir. En önemlisi başta İslam alemi olmak üzere dünyanın geri kalanı hala Avrupa medeniyetine alternatif oluşturacak dolayısıyla dünyanın önderliğini devralacak bir medeniyet geliştirmekten çok uzaktır. 

Böyle giderse Avrupa dünyanın geri kalanının değerlerini karikatür krizinde görüldüğü gibi hoyratça, sorumsuzca hırpalamaya devam ederse, dünya alternatif bir oluşumu gerçekleştirme fırsatını bulamadan, insanlık çapında bir krize girecektir.

O zaman Avrupa, cennetinde alev alev yanan insanlığı seyredeceğini sanıyorsa fena halde yanılıyor.
#Avrupa
#Alevi
#Fransa
9 yıl önce