Bugüne kadar 36 ülkede karma ve kişisel sergiler açan 41 yıllık ebru sanatçısı Barutçugil, UNESCO'nun kararını, AA muhabirine değerlendirdi.
Ebru sanatının özellikle İstanbul'da neşvü neva bulduğunu belirten Barutçugil, ebrunun, 1608'de ilk defa Türk kağıdı adıyla Avrupa'ya gittiğini anlattı. Barutçugil, "Yani ebru bizim tam tescilli malımız. Kimse bunu inkar edemiyor. Minyatüre İran, hata Arap diyorlar. Hat, İstanbul'da zirveye ulaşmış bir sanattır. Ama ebru adıyla tarihiyle tam bir Türk sanatıdır" dedi.
Barutçugil, Türkiye'de, yakın tarihte geleneksel sanat dallarının yok edilmeye çalışıldığını ama güneşin balçıkla sıvanamadığını anlatarak, "Tarihimizde her 100 yıla baktığımızda, sadece birkaç ebru sanatçısı anca koyabiliyoruz. Ama gelecek zamanda, '20. yüzyılın son çeyreğinde ebruda bir rönesans yaşandı' diyeceğiz. Ebru sanatına çok büyük yenilikler katıldı" diye konuştu.
Dünyada geleneksel sanatlara büyük ilgi olduğunu vurgulayan Barutçugil, felsefesi ve alt yapısı olmayan, içi boş insanların yaptığı eserlerin "sanat eseri" olarak kabul edilmeye başlandığını ama bunun hata olduğunun ortaya çıktığını kaydetti.
Hikmet Barutçugil, eskiye dönüş yaşandığını ifade ederek, "Bit pazarına nur yağdı, eskiye rağbet arttı" ifadelerini kullandı.
"Emeği geçenlere teşekkür"
UNESCO'nun kararı almasında emeği geçenlere teşekkür eden Barutçugil, ebrunun, Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınmasının, bu sanata ömrünü veren biri olarak kendisini çok mutlu ettiğini söyledi. Barutçugil, daha iyi günleri de görme umudunu dile getirdi.
Ebru sanatçısı Hikmet Barutçugil, şunları ifade etti:
"Çok şükür kendi öz kültürünün farkına varan bir Kültür ve Turizm Bakanlığımız var. Bu bakımdan bakanlık yetkililerine de şükranlarımı arz ediyorum. 40-50 sene evvel birkaç kişi ile sınırlı olan ilginin şimdi 10 binin üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Uluslararası mecrada kabul edilen bir sanatla uğraşmak, ebru öğrenmeye yeni başlayanlar için motive edici unsurdur. Bu konuda ilginin, itibarın daha da artacağını düşünüyorum. Çok kişinin ebru ile uğraşması bu sanatı geliştirir, yozlaşma anlamına gelmez. UNESCO'nun kararı, ebruya ilgiyi artıracaktır."
"Ebru aşkı"
Barutçugil, 1992'de San Francisco'da 302 kişinin katıldığı ebru kongresinde bulunduğunu hatırlatarak, kongreye katılan tek ebru sanatçısının kendisi olduğunu belirtti.
Bunun tedirginliğini yaşadığını ifade eden Barutçugil, "Bu Türk sanatı ve neden ilgi yok" düşüncesiyle ebru ve İstanbul'dan esinlenerek "Ebristan"ı kurduğunu anlattı. Barutçugil, "Ebristan"da, bu sanata ilgi duyanlara eğitim verdiklerini aktardı.
Ebru sanatıyla 2 yıldır ilgilenen kursiyer Meltem Şimşek, yıllar önce Barutçugil'i televizyonda görünce içine ebru aşkı düştüğünü dile getirerek, "Ebru çalıştığımız süre boyunca hiçbir sıkıntımızı düşünmüyoruz. Terapi, bir de sanat boyutu var. İlgi duyan herkese bir hocayla kursa giderek çalışmalarını tavsiye ederim" dedi.
İSMEK'te de ebruya ilgi fazla
Bu arada İstanbul Büükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları (İSMEK) kapsamında isteyenlere ebru eğitimi veriliyor.
Bu dönem başvuran 2 bin 18 kişiden bini, 47 kurs merkezinde ebru eğitimi almaya başladı. İSMEK'te geçen dönem başvuran bin 797 kişiden bin 192'si ebru eğitimi almıştı.
İSMEK'te 2005'ten bu yana 12 bin 841 kursiyer ebru öğrendi.
#Ebru sanatı
#UNESCO
#Birleşmiş Milletler
#Hikmet Barutçugil
9 yıl önce
