Türk edebiyatının en önemli kalemlerinden Yaşar Kemal bir süredir tedavi gördüğü hastanede vefat etti. 14 Ocak’ta İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırılan Kemal hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavi görüyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ailesine taziyelerini iletti. Kültür Bakanı Ömer Çelik ise “Türkiye ve insanlık çok büyük bir değerini kaybetti, acımız büyük” dedi. Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen ilk Türk yazar olan Yaşar Kemal'in vefat haberi edebiyat dünyasında da hüzünle karşılandı.Romancı, senaryo ve öykü yazarı Yaşar Kemal, Türk edebiyatının önde gelen edebiyatçıları arasında yer alıyor.Eserleri bugüne kadar 40 dile çevrilen yazarın yurt dışında da geniş bir okuyucu kitlesi bulunuyor.
Yaşar Kemal 1923’te Adana Osmaniye’nin Hemite köyünde dünyaya geldi. Asıl adı Kemal Sadık Göğceli 5 yaşındayken babası Sadık Efendi Camisi’nde gözleri önünde öldürüldü. Kendi deyimine göre bir Türkmen köyünde tek Kürt ailenin çocuğuydu. Evde sadece Kürtçe, köyde ise Türkçe konuşurdu. Küçük yaşta geçirdiği kaza sonrası gözlerinden biri kör olan Yaşar Kemal, öğrenim hayatı ancak ortaokula kadar sürebildi. Adana’da pamuk tarlalarında, batozlarda ırgatlık, traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük yaptı; ama ortaokul yıllarında tutulduğu edebiyat sevgisi hiç aklından çıkmadı.
Halk edebiyatına ilgi duyan Yaşar Kemal’in 1940'lı yıllarda yazdığı şiirler önce Çığ dergisinde, ardından da başka dergiler de yayınlandı. Henüz 17 yaşındayken politik nedenlerden dolayı tutuklandı. 1940'ların başlarında Pertev Naili Boratav, Abidin Dino, Arif Dino gibi sanatçı ve yazarlarla ilişki kurdu. İlk romanı İnce Memed yaklaşık kırk dile çevrilerek yayımlandı ve aynı yıl 'Varlık Roman Armağanı'nı kazandı. Pen Yazarlar Derneği’nin de ilk başkanı olan yazar, 1974 yılında Demirciler Çarşısı Cinayeti romanı ile Madralı Roman Ödülü; 1977’de Yer Demir Gök Bakır ile Fransa’da Yılın En İyi Romanı ödülü; 1982’de Del Duca ödülü; 1984 de Fransa’dan Legion d’honneur nişanı verildi.
Feridun Andaç (Eleştirmen yazar): Yaşar Kemal, bir anlatıcı olarak edebiyatımızda yeni bir dil çağı yaratmıştır. Bunu kurduğu roman dünyasında buluruz. İnsan/zaman/dil gerçekliğini kurarken yarattığı söylemle de anlatı dünyasını düşsel gerçekçilik bakışıyla donatır. 20. yüzyıl romanına doğa gerçekliğini anlatma bakışını da kazandırmıştır. Dahası, doğayı bir roman kahramanı gibi anlatmıştır. Bu anlamda modern düzyazımızın kuruluşunda bir kilometre taşıdır Yaşar Kemal.
Selim İleri (Yazar): Yaşar Kemal, çağdaş edebiyatımızın çok önemli bir yazarıdır. Ne yazık ki onun romancılığında bir ikinci dönem vardır ve bugünün okurları bunun pek fazla ayırdında değildir. Bu ikinci romancılığında Yaşar Kemal, büyükkent İstanbul üzerinde durmuş ve İstanbul’u acı bir efsane kent olarak anlatmıştır. Onun, Al Gözüm Seyreyle Salih, Deniz Küstü ve Kuşlar da Gitti adlı üç eseri, bence büyükkent olarak yıkılışa giden İstanbul’u en iyi anlatan eserlerdir. Yani bizim edebiyatımızda okurlar, ilgililer daima yazarların ilk eserleri üzerinde dururlar. Hâlbuki yazarların yıllar içerisinde başka türlü bir olgunlaşmaları oluyor. Yaşar Kemal’i hiç kimse bir büyük kent romancısı olarak görmüyor.
Handan İnci (Yazar akademisyen) Taklit edilemez ve tekrarlanamaz bir edebiyatın yazarıdır. Bu edebiyatın ana damarı, toplumun her seviyeden okurunu kavrayan ortak bir duyarlıktan beslenir. Yüzyıllar içinde Anadolu topraklarına sinmiş mitik unsurlar, sonu hiç gelmeyecek olan kötülüğe karşı mücadele ve bunların olağanüstü bir dille işlenmesi Yaşar Kemal’in romanlarını her zaman canlı tutacaktır. Yaşar Kemal, hayatı ve eserleriyle toplumsal hafızamızın çok önemli bir parçasıdır.
