|

Derin mücadelenin adresi: FED

“Uluslararası büyük sermaye o kadar sıkıştı ki iki dünya savaşı ile yerleştiği ve küresel güç haline getirdiği ABD’yi de; onun para birimi doları da çoktan gözden çıkardı.”

Yeni Şafak
04:00 - 21/05/2015 Thursday
Güncelleme: 00:18 - 21/05/2015 Thursday
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
Erkan Özgür


Nedir bu FED'in faiz kararından çektiğimiz. FED faiz arttırır mı arttırmaz mı? Arttırırsa ne zaman arttırır? Dolar yatırımı yapmak isteyenler aylardır uyku uyuyamıyor.



ABD Merkez Bankası FED ve para birimi dolara adeta put gibi tapanlar var. Ancak FED de nihayetinde bir kurum. Orada karar alanlar da sizin benim gibi insanlar. Hepsinin farklı kökenleri, görüşleri ve en önemlisi çıkarları var. FED'in çıkar gruplarından bağımsız, tarafsız ve teknik kararlar aldığını düşünmek çok büyük bir hata.



FED'te iki kanat var!


Dikkatli bakan bir göz bugün FED içerisinde etkili olan en az iki kanat tespit eder. Bir tarafta Amerikan ulusal devletinin görüşlerini temsil edenler var. Karşılarında ise uluslararası büyük sermaye ya da dünyanın süper zenginlerinin çıkarlarını koruyanlar.


FED'in ulvi bir kurum sanılmasının en önemli nedenlerinden biri de uluslararası sermaye ile ABD'nin aynı şey olduğunun düşünülmesi. Oysa uluslararası sermaye aslen Avrupa kökenlidir. Merkezi Londra'da yer alan 'The City'dir. Uluslararası büyük sermaye ABD'ye sonradan gelmiştir. Burada bir merkez bankası kurabilmek için 140 yıl mücadele etmiştir. İki denemesi de başarısız olmuştur. FED devlete değil büyük bankalara ait olan özel bir kurumdur. CIA bile Kongre denetimine tabidir oysa FED değildir. Fakat Amerikan ulusal devleti yine de FED içerisinde etkilidir.



Doları gözden çıkardılar


Şu anda Amerikan ulusal devleti ekonomik büyümeyi geri getirmek istiyor. Oysa karşı tarafta yer alan uluslararası büyük sermaye bir hayli sıkışmış durumda. Para ile üretim yapmak yaşlanmış sanayi ülkelerinde artık çok zor. Bizim gibi daha genç sanayi ülkelerinde para ile etkili ve verimli iş yapmak hala kolay. Oysa eski sanayi ülkelerinde yani özellikle Avrupa, Amerika ve Japonya'da nüfus çok yaşlı. Aile kurumu dağılmış. Yabancılaşma ve depresyon yaygın. Aşırı ve verimsiz kaynak tüketimi borç dağları oluşturuyor. Bürokrasi hem devlette hem özelde işleri verimsiz ve ağır hale getiriyor. Devlet ekonominin büyük bölümüne el koymuş durumda. Yeni teknolojiler ise istihdamı gitgide yok ediyor. Bu durumda para ile üretim ve kağıt para birimleri adeta etkinliklerini kaybediyor.



2008 krizinden sonra FED ve diğer büyük merkez bankaları trilyonlarca dolarlık kağıt para basıp piyasaya sürdüler. Bu paranın 10'da biri bile Türkiye'ye gelseydi ekonomimiz şaha kalkardı. Oysa trilyonlarca dolar bu büyük ekonomileri yerinden dahi kımıldatamadı. Avrupa deflasyon tehdidi altında. Bankaları fiilen batık, gençler işsiz, bazı ülkeler Euro'dan çıkmak istiyor. Japonya hedeflediği büyüme ve enflasyon oranlarını yakalayamıyor ve büyük bir borç batağı içinde. ABD'de ise son gelen veriler yılın ilk yarısında yeniden resesyon yani küçülme görülebileceğine işaret ediyor.


Uluslararası büyük sermaye o kadar sıkıştı ki iki dünya savaşı ile yerleştiği ve küresel güç haline getirdiği ABD'yi de; onun para birimi doları da çoktan gözden çıkardı.



Dünya ekonomisine kast ediyorlar


Süper zenginlerin temsilcileri, FED'in para basmayı bırakması ve faiz arttırması için geçen yıldan bu yana propaganda yapıyor. Son veriler ise para basmayı bırakmanın bile ilk iki çeyrekte ekonomik küçülme getirebileceğini gösteriyor. Buna rağmen hala bazı FED yetkilileri Haziran'da faiz arttırılabileceğini söylüyorlar. Adeta ABD ve dünya ekonomisini kasten yeni bir finansal krize sürüklemek istiyorlar. Yıllarca suskun kalan IMF ve BIS gibi uluslararası büyük sermaye kurumları son aylarda üst üste küresel kriz uyarıları yapıyor. Büyük ekonomik felaket olacak dedikleri için ana akım dünya medyasında yer bulamayan yorumcular birdenbire bu yıl CNBC ve Bloomberg gibi TV'lere çıkmaya başladılar. Sanki dünya kamuoyunu krize hazırlıyorlar.



Uluslararası büyük sermaye, kontrollü kaos teorisine inanıyor. Kendi kontrolünde bir küresel krizi alttan gelen rakipleri bertaraf etmek ve yeniden kendi çıkarına bir düzen sağlamak için iyi bir araç olarak görüyor. Tıpkı 1929 Büyük Bunalımı'nda yapıldığı gibi. Ancak bu kez karşılarında sadece ABD başta olmak üzere ulusal devletler yok. Ekonomide 1960'ların ortasından itibaren var olan ve günümüzde gittikçe güçlenen yeni bir üretici faktör var: Bilgi ile üretim yani Bilgi ve Teknoloji Ekonomisi güçleri. Bu kesim dünya ekonomisinde şu anda oldukça cılız fakat en güçlü olduğu yer Amerika. Amerikan devleti kendi ekonomisinin yaklaşık yarısını fiilen kontrol ediyor. Toplam devlet harcamalarının milli gelire oranı 2009'da %41, 2012'de %38 civarındaydı. Bu oran hala komünist olan Çin'de 2014'te %24'tü! Eğer Amerikan ulusal devleti Bilgi ve Teknoloji Ekonomisi güçleri ile ittifak yapabilirse Büyük Sermaye'nin bu faiz artırımı ve deflasyonist küresel çöküş planını bozabilir.



YELLEN İLE FİSCHER MÜCADELESİ


Süper zenginler bu sene dünya krizi istiyor. Muhtemelen sonbaharda bu amaçlarına çok yaklaşacaklar. Fakat başarılı olamayacaklar. Faiz artışı yapılsa bile Amerikan ulusal devleti piyasaların içine düşeceği bunalımı yeni bir para basma programı ile savuşturacak. Belki de bir faiz artışı hiç gündeme gelemeyecek. Böylece muhtemelen 2015 sonu 2016 başında doların değerlenmesi trendi duracak hatta tersine dönecek.



Peki FED'in içinde kim hangi çıkar grubunu temsil ediyor. Obama'nın isteği ile göreve gelen parasal genişleme taraftarı Yellen Amerikan ulusal devletini temsil ediyor. Onu dengelemek için göreve getirilen Stanley Fischer ise süper zenginlerin borusunu öttürmeye çalışıyor. 1830'larda Amerikan toprağında bir merkez bankası kurdurtmamak için en güçlü mücadeleyi veren Başkan Andrew Jakson'ın aynı zamanda Obama'nın da partisi olan Demokrat Parti'nin kurucusu olması tesadüf değil.


Bu arada süper zenginlerin tercihleri bu yıl korkunç bir küresel deflasyonist çöküşe neden olabilir. Ancak Obama-Yellen ikilisinin bu çöküşten kurtulmak için uygulayacakları yeniden para basma politikası ise dünyayı bir kaç yıl içerisinde hiperenflasyona sürükleyecektir.


#merkez bankası
#uluslararası piyasalar
#Demokrat Parti
9 years ago