Yazar Ömer Lekesiz, öykücü Cemal Şakar, Prof. Dr. Mete Çamdereli, yazar Güray Süngü ve şair Dilek Kartal’ın da usta çizeri yalnız bırakmadığı söyleşide Hasan Aycın bütün katılımcılara İz Yayıncılık'tan çıkan Sarp Geçit kitabını imzaladı.
Aykut Ertuğrul’un ayda bir gerçekleştirdiği ve her ay sanat dünyamızın mühim kalemlerini ağırladığı, konuğunun yayımlanan son kitabını ise bütün katılımcılara hediye ettiği 100 Yüze İmza ve Söyleşi programı bu kez Hasan Aycın’ı ağırladı. İncelikli düşüncelerden meydana gelmiş çizgilerinden tanıdığımız, her eseriyle insan ufkunu genişleten ve insana dair olmazsa olmaz duyguları çizgisinin her noktasına yansıtan usta çizer Hasan Aycın’ın kendisi hakkında konuşmaktan imtina ettiğini belirterek konuşma yapmadığı programda, programa konuk olarak katılan kadirşinas dostları Hasan Aycın hakkındaki düşüncelerini dinleyicilerle paylaştılar.
Program Aykut Ertuğrul’un Bilim ve Sanat Vakfı’nın yayınladığı Notlar 20 “Bir Garip Yolcu Hasan Aydın” kitabında yer alan Ömer Lekesiz ‘e ait "Hasan Aycın'ın Çizgi-Anlam Dünyasına Yolculuk" yazısını okuması ile başladı. Daha sonra konuşmacılar Hasan Aycın'la ilgili düşüncelerini dinleyicilerle paylaşarak programı onurlandırdılar.
Ömer Lekesiz: Hasan Aycın’ın Allah karışsındaki duruşunu çok önemsiyorum. Rabbim ahret gününde çizdiklerinden dolayı kendisini ödüllendirsin diye onun için sürekli dua ediyorum.
Cemal Şakar: Sanatı Hasan Aycın ile tanışmadan önce daha farklı düşünüyordum. Ondan sanatın amele dahil olduğunu öğrendim. Öykülerimi yazarken ondan öğrendiğim sağlamaları yapıyorum. Bu öyküyü Peygamber Efendimizin karşısında okuyabilir miyim? Gibi… Hasan Aycın çizgilerinde zaman ve mekân genelde yoktur, soyuttur. Nadir olarak olduğunda ise mekân dekoratif bir unsur olmaz. Aile çizecekse mesela, o aileyi muhakkak evinde çizer. Onun çizgisinde eşler uyum içindedir. Gökyüzü hep iyiliği temsil eder. Kötülükleri karanlıkta çizer. Mesajı daima nettir. Mutlak karanlık, mutlak kötülük de yoktur, her zaman bir umut ışığı vardır. Kötülerden yana hiçbir çizgisi yoktur. Kötülerin onun çizgilerine baktıkça yüreklerinin titrediğini düşünüyorum.
Mete Çamdereli: Biz Hasan Aycın çizgilerinden hüznü, hüznün bir zekât olduğunu öğrendik. Onu simgelerle çok güzel işler yapabilen bir sanatçı olarak tanıyorum. Aycın’ın simgeler dünyası hakkındaki çalışmaların Ömer Lekesiz ve Cemal Şakar’ın yaptığı anlamlı çalışmalarla sınırlı kalmaması gerektiğine, başkaları tarafından da daha fazla genişletilmesi gerektiğine inanıyorum. Hasan Aycın’ın duygu ve düşünce dünyası, ümmet bilinci üzerinde çokça düşünülmeli, çalışmalar yapılmalı.
