|

Dünden bugüne bir hesaplaşma kitabı: Zamanın Tanıkları

Zamanın Tanıkları, İslamcılık düşüncesi dendiğinde akla gelen isimler ve o yolda yürüyen önemli düşünce insanları ile 100 yıla yaklaşan Cumhuriyet tarihinin İslam ve Müslümanlarla ilişkisinin konuşulduğu bir hesaplaşma kitabı.

Yeni Şafak ve
18:25 - 1/03/2015 Pazar
Güncelleme: 16:28 - 1/03/2015 Pazar
Yeni Şafak

Ülkemizde otobiyografi, biyografi ya da sözlü tarih çalışmalarının eksikliğinden bolca söz edilir. Ne var ki bu çerçevede eni konu düzgün bir çalışmaya rastlamak pek de mümkün değildir. O nedenle sanki her yeni gün hafızasına format atılan bir toplum misali tarihteki serüvenimize kaldığımız yerden, yani şimdiki zamandan, devam ediyoruz. Geçmiş dönemin tanıklıklarından, birikiminden ve tecrübelerinden yararlanmadan, el yordamıyla geleceğimizi kurmaya talip oluyoruz. Ancak bu konuda pek de başarılı olamadığımız, şimdide takılı kalmamızdan belli oluyor. Halbuki zamana tanıklık edenlerden öğrenecek o kadar çok ayrıntı, alacak o kadar çok dersimiz ve alacak o kadar çok yolumuz var.


Yeni Şafak’ın deneyimli muhabir ve editörü Emeti Saruhan işte böylesi bir boşluğu doldurmaya talip olmuş. Yeni Şafak gazetesinde yaptığı söyleşileri, tarihe not düşmek, daha doğrusu bir hafıza üretmek adına kitaplaştırmış. Son dönemde yeniden yükselen İslamcılık tartışmaları için hem önemli bir kaynak hem de katkı olması açısından kayda değer nitelikte bir çalışma olmuş “Zamanın Tanıkları.” AK Parti’nin iktidara gelişi, “Arap Baharı”nın etkisiyle, Fas’tan Endonezya’ya İslamcı hareketlerin ülkelerinde iktidara talip oluşları, bu hareketler ile ilgili yalnızca bölgesel değil, küresel bir merakı da gündeme getirmiş durumda. İşte Emeti Saruhan’ın kitabı, Türkiye özelinde konuyla ilgili önemli bir boşluğu, İslamcılık düşüncesi dendiğinde akla gelen isimler ve o yolda yürüyen önemli düşünce insanlarının sözleri ile doldurmaya talip olmuş. 1930’lu, 40’lı, 50’li yıllarda doğmuş, 1961 anayasası ile oluşan nisbeten özgür ortam içinde yollarını bulmaya çalışmış, İslami bir yaşama kapı açma mücadelesinde ön saflarda yer almış, İslami düşüncenin zihin yapısını şekillendirmiş isimlerden 28’I ile yapılan söyleşilerde hem düne hem bugüne hem de geleceğe dair işaretleri görebiliyor, izlerini sürebiliyoruz. Kitapta konu edilen isimler aslında hem kendileriyle hem de 100 yıla yaklaşan Cumhuriyet tarihi ve onun İslam ve Müslümanlarla ilişkisine dair bir hesaplaşmayı da barındırıyor. Birbirinden dikkat çeken kişisel serüvenler ve hikayeler ile, Cumhuriyetin farklı dönemlerine ve o dönemlere damga vurmuş Necip Fazıl gibi isimlere yapılan göndermeler ile yakın tarih içinde bir yolculuk gerçekleştiriyoruz. Kılık kıyafet kanunu, ezanın ve din eğitiminin yasaklanmasının toplum üzerinde oluşturduğu travmaları, yer altında gizli gizli dini eğitime devam eden medreseleri görüyoruz. Dindar kesim çocuklarını ya okutmuyor ya medreseye gönderiyor ya da El Ezher gibi üniversiteler gündemde. Bir yandan İmam Hatip okulları yeni açılmış. İslam dünyası düşünürlerinin kitaplarının tercüme edilmesiyle İslam’ın sosyal hayatın her alanında söz sahibi olduğunun idrakına varılıyor. Edebiyat, tiyatro, siyaset vb her alanda İslami bir arayış başlıyor. Roman Kur’an’da var mı gibi tartışmalar yapılıyor.  

SESSİZ DEVRİMİN İPUÇLARI

2011-2012 yılları arasında yapılmış röportajlardan oluşan kitapta, Cumhuriyet döneminin ilk başörtülü doktoru, Ayşe Hümeyra Ökten’in anlattıkları, sizi zaten ilk sayfaları çevirdiğiniz andan itibaren çarpıyor. Devletin bir dönem din karşısındaki tutumu ve toplum özelindeki önyargıyı satırlar arasında yakalayabiliyorsunuz. Ökten dönemin baskı ortamını ve zorluklarını aktarırken kurduğu şu cümleler dikkat çekiyor, “O zaman başını örtmek alay konusuydu. O yüzden çekingen davranırdım.” Sadece şu iki kısa cümle dahi, bir dönemin atmosferini sunması açısından son derece değerli ve üzerine sayfalarca makale yazılacak nitelikte. Bu ve buna benzer pekçok hatıra ile karşımıza Türkiye’de din, devlet ve toplum tartışmasına ışık tutacak önemli veriler ile karşılaşıyoruz. Kitap adeta bir sessiz devrimin gelişiminin ipuçlarını, izlerini satır satır bize gösteriyor, izletiyor. Aynı zamanda Türkiye’nin özgürlük, eşitlik ve demokrasi mücadelesinin genelde görmezden gelinen ya da atlanan bir safhasını da bu satırlarda okumak mümkün oluyor. 


İSLAMİ DÜŞÜNCENİN FOTOĞRAFI

Kitap bununla da kalmıyor ve İslami yelpazenin zenginliğine ve Türkiye’deki geleneğin farklı iz düşümlerine dikkat çekmesiyle de başlı başına bir kaynak niteliğinde. Hayrettin Karaman, Mehmet Nuri Güleç (Fırıncı abi), Yedi Güzel Adam’dan biri Rasim Özdenören, 28 Şubat zulmünü derinden yaşayan Atasoy Müftüoğlu, çizgileri ile İslamcılığın dünyamıza bakışını aktaran Hasan Aycın, tasavvuf dendiğinde sadece Türkiye’de değil dünyada önemli bir yeri bulunan Mahmut Erol Kılıç gibi  isimler ile adeta İslami düşüncenin farklı akımlarının da fotoğrafı bu kitapla çekiliyor. 


Türkiye’nin mevcut küresel gelişmelere ve İslam coğrafyasındaki tartışmalara bir katkı olarak, Emeti Saruhan’ın kitabı her kütüphanede bulunması gereken bir eser.


Kitabın künyesi:

Zamanın Tanıkları

Emeti Saruhan

Pınar Yayınları

2015

326 sayfa
#zamanın tanıkları
#emeti saruhan
#islami düşünce
9 yıl önce