|

Eşsiz bir eser: Boğaç Han

Tarih, din, kültür ve sanata olan ilgisiyle Korkut Ata hikayelerine yönelen İllüstrator Hayrullah Kaya, Türkiye'de bir benzeri olmayan çizim tekniğiyle oluşturduğu "Boğaç Han " kitabını okuyucuya sundu.

Ayşe Çolpan
15:52 - 11/02/2015 Çarşamba
Güncelleme: 17:03 - 11/02/2015 Çarşamba
Yeni Şafak

Dede Korkut Hikayeleri'nden Dirse Han oğlu Boğaç Han destanının şiirsel ve fantastik bir şekilde yorumlandığı renkli illüstrasyon kitabı Hayrullah Kaya imzasıyla piyasada satışa sunuldu.


Boğaç Han eserinde anlatımdaki renkli illüstrasyonların, özellikle yazılardaki edebi dili bozmadan dengeli bir kompozisyon oluşturmasına dikkat edildi. Çalışmanın tamamı günümüz sanatında bir hayli önem kazanan dijital boyama ile gerçekleştirildi. Bugün global olarak yaşanan kültür, iletişim ve sanattaki geçmişe dönmek ve unutulmuş değerlerden yararlanma fikri, Boğaç Han hikayesinde zengin bir yazı dili ve güçlü bir resimlemeyle karşımıza çıktı.  



TÜM DÜNYAYA HİTAP EDİYOR

Avrupa, Amerika ve Asya'daki gelişmiş sektörlerde çıkış yapan sinema filmleri (Lord of the Rings), bilgisayar oyunları (World of warcraft ), animasyonlar (Naruto, Berserk) gibi milyonları etkileyen eserlerin kökü; bulunduğu yerlerin destanlarına, efsanelerine ve fantezilerine dayanır. Kitaplardan esinlenerek oluşturulan bu uyarlamalar gerçeğinden farklı yorumlanarak, günümüz insanını etkileyecek espri ve unsurları da içerir. Hitap şekillerinde, gerçeğinde olduğu gibi yediden yetmişe herkese ulaşacak ve etki altında bırakacak toplumsal ve duygusal değerleri barındırır. Boğaç Han çalışmasının da sadece büyük Türk dünyasında (Türkiye, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Türkmenistan vs.) değil, taşıdığı zengin destan özelliğiyle ve kültürel desenli modern resimlemeleriyle bütün dünyada ilgi uyandıracağı düşünülüyor.


KİTAPLARIN DEVAMI GELECEK

Kitabında hikayenin kısmi yerlerinde gidişatı değiştirecek anlatımlar bulunduran Hayrullah Kaya, bu değişikliklerle ileride planladığı 11 hikaye ve final bölümünün zemini de şimdiden hazırladı. Kitaplarında resimleme ve anlatımda farklı içerikler kullanacağını söyleyen Kaya, kimi hikayeleri eskiz tarzı resimlerle destekleyeceğini de belirtti. Kaya, her evde bulunması gereken eşsiz bir koleksiyon oluşturmayı planlayarak, projeyi dijital aplikasyon ve e-kitap ile de büyük kitlelere ulaştırmayı hedefliyor.  


"TÜRKİYE'DE BİR BENZERİ YOK"

İllüstrator Hayrullah Kaya eserine dair merak edilenleri Yeni Şafak’a anlattı. Kaya, Boğaç Han için “Gelmiş geçmiş en büyük Türk eserleri arasından açık ara sıyrılarak günümüzde hala dimdik ayakta durabiliyor. Farklı sektörlerdeki tasarım işlerim ve 10 yılı aşkın sürelik çizim deneyimimle artık görmek istediğim bir işe kendime güvenerek el attım. Çocukluktan beri eksikliğini duyduğum bir kitap setini, hem Orta Asya hem Anadolu hem de Balkanlar'daki evlerin raflarında görmek istiyordum. Hatta dünyanın diğer yerlerinde de insanların böylesine zengin bir dünyayla tanışmalarını istiyordum. Günümüzde büyük değerlerin bile yanlış yollarla, çok kolay harcanır olduğunu gördüm. Bugüne kadar çıkan kültürel zenginliğimizi, güzelliğimizi tanıtan yayınlarda başarı ve kalite oranı maalesef çok yüksek değil ama medyada arttığını görmek sevindirici. Fantezi dünyası ile zengin milli kültürümüze olan yoğun ilgim beni bu çalışmaya sürükledi. Hızlı yaşayan günümüz insanının modern bakış açısını, eski hayat ile bağdaştırabilecekleri bir çizgiye getirmek istedim. Popüler kültüründe etkisiyle hem yurt içinde hem de yurt dışında böyle bir eserin sadece basılmış bir kitap olarak kalmayacağı, büyük bir proje olarak görsel ve işitsel medyada arzulanıp çığ gibi büyüyeceğine inanıyorum.

Araştırmalarım sonucunda yaptığım çalışmanın Türkiye'de çizim tekniği ve hikayenin anlatımı konusunda benzerini bulamadım. Dünyada ise anlatım ve resimleme olarak benzemese de genel hatlarıyla bağdaştırılabilir, özellikle Avrupa yapımı eserler mevcuttur. Bir ekip işi olan bu tarz işler, dünya genelinde artık bir sanat eseri değeri görmektedir. Tek başıma kalkıştığım bu iş, her ne kadar beni zorlasa da yoğun çalıştığım iki senenin sonunda meyve vermeye başladı. İlk anlaştığım yayınevi ile bu kitap geçen sene 21 bin 500 adet basıldı ve okullarda eğitim destek kitabı olarak okutuldu. Şimdi farklı bir yayınevi ile yeniden piyasada satışa sunuldu. Tarihe, kültüre ve dinimize bu yönden bakıldığında şimdiki neslin geçmişi gerçekten merak ettiğini, araştırdığını ve özendiğini gördüm” ifadelerini kullandı.

Hayrullah Kaya kimdir?

1981 İstanbul doğumlu Hayrullah Kaya, aslen Kazak Türklerindendir. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu Kaya, okuduğu bölüm olan Tekstil Tasarımı üzerine sektörde 7 sene kadar çalıştı. Milli Eğitim Bakanlığı ve özel yayınevleri işbirliği ile kitap resimleme üzerine çalışmalar kaydeden Kaya, 10 yılı aşkın süredir illüstrasyon sanatını icra etmektedir.


Kitap Özeti

Destan, Korkut Ata'nın Oğuz topraklarına tekrar ayak basmasıyla başlar. Oğuz hükümdarı Bayındır Han gece yarısı bir hikmete vesile olur. Her yıl geleneksel olarak düzenlediği şöleninde bu sene beylerine bir sürpriz hazırlar. Bayındır Han kendi erlerine, gelecek beylerin üç ayrı çadırda ağırlanmasını emreder. Bunlar Ak, Kızıl ve Kara çadırlardır. Ak Çadır oğlan çocuğu olanlar için, Kızıl Çadır kız çocuğu olanlar için, Kara Çadır ise hiç çocuğu olmayanlar içindir. Bayındır Han çocuğu olmayanları kara çadıra dışlar. Sohbetine giden büyük beylerden Dirse Han ve Kırk Yiğidi bu şölende diğer beylerden uzaklaştırılır. Bayındır Han'ın emriyle Kara Çadır'a kondurulur. Bayındır Han'ın beklettiği sırrı böylece ortaya çıkmıştır ve Dirse Han orada aşağılanır. Hırslanan Dirse Han hanımına koşarak gider, kızar ve neden hala çocuklarının olmadığını sorar. Han Hatun hanımı da olgunlukla Allah'a dua etmesini ve iyilik yapmasını emreder. Karısının bu öğüdünü kocası dinler, sonunda bir oğulları olur.

Oğlan iyi yetiştirilerek büyür ama büyüdükçe hayattan ve insanlardan kaçarmışcasına garip, sessiz ve yalnız kalır. Çocuk arkadaşlarıyla da çok oynamaz, anasının babasının da kucağında çok kalmaz. Bu garip özellik ona farklı meziyetler verir. Babası Bayındır Han'ın ordusunu yönetmeye gittiğinde oğlu da adettendir ki; bir vakit sonra babasının ziyaretine elini öpmeye gider. Ordunun meydanında herkesin ilgi odağı olan büyük kara boğayı görür. Orada onlarca insanın zor zaptettiği boğa, boş bir anda zincirlerini kırar. Dirse Han'ın oğlunun da bulunduğu kalabalığa doğru koşar. Herkes kaçar, Dirse Han'ın oğlu insanlara zarar vermesin diye kaçmaz, karşısında durur. Boğayla güreşir ve boğayla birlikte yaralanırlar. Önce yüreğini sonra da aklını kullanıp boğayı dizginler ve yener. Beyler arasında şan, şöhret kazanır. Dede Korkut O'na Boğaç Han adını takar, iltifatlar eder. Babası tarafından da hanlıkla ödüllendirilir.

Boğaç Han adaletle tahtına çıkınca babasının kan kardeşleri olan Kırk Beyi'nde artık kibir ve yozlaşma görür. Onları artık anmaz olur. Gider topraklarından kendine kırk yiğit toplar. Bunu kıskanan Dirse Han'ın Kırk Beyi fesatlık düşünürler ve babasını Boğaç Han'a karşı yalanlarla kışkırtırlar. Bir av düzenlerler ve o sırada türlü oyunlarla oğlanı babasına vurdururlar. Boğaç Han, ölüm anında Hızır Aleyhisselam'ın yetişmesiyle mucizevi bir şekilde kurtulur, annesinin yardımıyla da iyileşir. Bu arada Kırk Bey'inde Boğaç Han'ın yaşadığından haberi olur. Öldürülme korkusuyla Dirse Han'a haber gelmeden tuzak kurarlar. Dirse Han'ı zalimce esir ederek düşman ele doğru kaçmaya çıkarlar. Boğaç Han annesinden tüm gerçekleri öğrenir ve yiğitleriyle Kırk Bey'in peşine düşer. Oğuz'un sınırlarından çıkmak üzereyken onları yakalar. Büyük kanlı savaş olur. Boğaç Han yiğitleriyle beraber cenk kazanır, babasını kurtarır. Halkına barış getirir. Korkut Ata dua eder.
#boğaç han destanı
#hayrullah kaya
#dede korkut hikayeleri
#hayr
9 yıl önce