|

Savaşın gölgesinde aşk

Osman Necmi Gürmen Cumhuriyet döneminin sancılı yıllarını ele aldığı Rana romanından sonra kaldığı yerden Yaban Gülleri’yle devam ediyor ama bu kez bambaşka bir hikayeye odaklanıyor.

Yeni Şafak ve
00:52 - 18/12/2014 الخميس
Güncelleme: 22:56 - 17/12/2014 الأربعاء
Yeni Şafak

Osman Necmi Gürmen, Yaban Gülleri’yle bizi Cumhuriyet’in ilk kuruluş yıllarının gerilimi yüksek atmosferine götürüyor. Gürmen, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet’e geçişin toplumda yarattığı sarsıntıları, İstanbul’un değişen sosyal yaşamını ve yaklaşan büyük dünya savaşını bir aşk hikayesi ekseninde ele alıyor. Rana’da da yine Cumhuriyet döneminin sancılı yıllarını ele alan Gürmen, kaldığı yerden devam ediyor ama bu kez farklı bir hikaye anlatıyor. Nesteren ve Ester isimli iki gencin aşkına tanıklık ederken Gürmen’in kahramanlarını kendimize yakın hissediyoruz. Nesteren o dönemi düşündüğümüzde oldukça meraklı bir kız. Hatta şimdi bile çoğumuzun sormaya cesaret edemediği şeyleri soruyor. O dedesinin ‘yaban gülü’. Nesteren dünyaya geldiği gün dedesi fısıldıyor bu güzel ismi onun kulağına.


ESKİ İSTANBUL GÜNLERİ

“İkinci Dünya Savaşı’ndan önce şehr-i İstanbul’un Anadolu yakası Osmanlı döneminden kalma rehaveti korumak ister gibi yayılırdı Pendik’e kadar uzanan Bağdat Caddesi boyunca. Avrupa yakasından gelen yolcu Kadıköy’de vapurdan indikte, saati dakikası belirsiz, tosbağayı andıran, vişneçürüğü rengindeki ufarak otobüslerle Feneryolu’nda ana caddeyi kesen kör tren hattı kavşağındaki konağa üç çeyrek saate yakın bir zamanda varabilirdi ancak. Kavşaktan denize doğru yollanan, nereye varmak istediği belirsiz bu kör hat Deli Fuad Paşa Korusu diye bilinen sahipsiz, esrarengiz bir koruluğu sıyırıp geçerdi.” satırlarında olduğu gibi güçlü bir tasvir ve anlatım tekniği var Gürmen’in. Daha ilk sayfalarda anlatım gücü bizi hikayenin içine alıyor. O dönemin İstanbul›unu ise en ince ayrıntısına kadar hikayenin içine yediriyor Gürmen.


SARSICI BİR HAYAT HİKAYESİ

Gürmen’in sarsıcı bir yaşamöyküsü var. Baba tarafından Siverek’in Bucak aşiretine mensup biri olan yazarın annesi eski İstanbullu. Çocukluğu İstanbul Feneryolu’ndaki köşklerinde geçiyor Gürmen’in. Fransız mürebbiyeler yetiştiriyor. Ortaokul ve liseyi Saint Joseph Lisesi’nde okuyor. 1946’da mezun olan Gürmen Fransa’ya gidiyor. 1952’ye kadar Fransa’da kalan Gürmen, şoförlükten orkestra davulculuğuna kadar farklı işlerde çalışıyor. Babasının ekonomik durumu kötüye gidince Siverek’e dönüyor ve aşiretteki kan davasından büyük şansla kurtuluyor. 13 yaşından beri yazar olmak isteyen Gürmen, hayatındaki bu kargaşalar yüzünden ilk kitabını 48 yaşında yazabiliyor. Gürmen, halen Paris’te yaşıyor. Fransa’nın ünlü Le Nouvel Observateur dergisinin dünyada bir günü anlatmaları istedikleri 200 yazardan 3’ü Türk’tü: Yaşar Kemal, Orhan Pamuk ve Osman Necmi Gürmen. Kitaplarını Fransızca ve Türkçe olarak kaleme alan Gürmen, Fransa’da edebiyat çevrelerinin çok yakından tanıdığı bir yazar. Hayatında yaşadığı zorluklar karşısında yılmayarak yaşamaya devam eden üstelik çok güzel eserlere imza atan Gürmen bizde pek bilinmiyor. Ölünce kıymeti anlaşılacaklardan...


Kitabın künyesi:

Yaban Gülleri

Osman Necmi Gürmen

Gölgeler Kitap

 2014

364 s.
#yaban
#gül
#osman necmi gürmen
٪d سنوات قبل