|

Şeytan kelimede saklı...

Şeytanın Sözlüğü, haliyle bildiğimiz sözlüklere benzemiyor. Sanıldığı gibi bütünüyle ‘şeytanca’ bi r uğraş da değil. Ambrose Bierce, kelimelere tersinden bakmak isteyenler için zekice bir üretime giriyor.

Yeni Şafak
21:21 - 18/01/2015 Pazar
Güncelleme: 19:25 - 18/01/2015 Pazar
Yeni Şafak
AHMET EDİP BAŞARAN

Sözlükler kelime mağazalarına benzer. Hiç kullanılmayanlar, az kullanılanlar, çok kullanılanlar hepsi bir şekilde yer bulurlar kendilerine. Kelimelerin böyle bir kaderi vardır. Kimi mahcuptur, kimi arsız, kimi utangaç, kimi delişmendir ama hepsi de bir şekilde insandan izler taşır. Ara sıra da olsa sözlük karıştırma âdeti olanlar çok iyi bilirler ki, kelimelerin dünyasında onlarla baş başa kalmak, onların anlamlarına, hayatla ve insanla kurduklara bağlara eğilmek tarifsiz bir güzellik kaynağıdır. Sözlük, tam da bu yüzden okuma gözlüklerine benzer. Onun adesesinden kitapları ve hayatı okumak başlı başına bir heyecan duygusu olsa gerek.


Ambrose Bierce, pek de alışık olmadığımız bir tutumdan yola çıkarak farklı, ayrıksı bir işe koyulmuş. Sözlük deyince aklımıza gelen bütün klişeleri kırıp geçen bir eser hazırlamış. Şeytanın Sözlüğü, esprili nükteli, yer yer eğlenceli ama daha çok iğneleyici, rahatsız edici bir zekânın ürünü. Bierce’in hayatı da bir o kadar ilginç. Eserin girişindeki kısa biyografiden Amerikalı bu yazarın 1842 yılında Ohio’da, isimlerinin hepsi de A ile başlayan on üç kardeşin onucusu olarak dünyaya geldiğini öğreniyoruz. Oldukça çalkantılı bir hayat yaşayan Bierce, 1913 yılının son günlerinde yakın bir arkadaşına mektup yazdıktan sonra kayıplara karışır. Bu tarihten sonra bir daha haber alınamaz. Birden ortadan kaybolmasındaki sır perdesi hâlâ aralanamayan yazarın ölüm tarihi kayıtlarda genellikle 1914 olarak geçiyor. Bu biyografi bile tek başına Bierce’in yazdıklarını ilginç kılan bir nokta.


SİNİKLER İÇİN SIĞINAK

Şeytanın Sözlüğü’nü Özde Duygu Gürkan Türkçeleştirmiş. Gürkan kitap için yazdığı kısa notta, kitabın 1911 yılında yayımlanan Şeytanın Sözlüğü’nden yapılmış kapsamlı bir seçki olduğunu söylüyor: “Neden kitabın tamamı değil de seçki? Öncelikle, sözlükteki bazı maddelerde yapılan kelime oyunlarını Türkçeye çevirmek mümkün değildi, onlar olmadan da işin pek bir esprisi kalmıyordu, dolayısıyla o maddeleri eledim.” Hemen belirtelim ki, Gürkan’ın çevirisi kitabın temel esprisini, ruhunu örselemeyen tertemiz bir çeviri olmuş. Kitabı okurken – özellikle bazı sözlük maddelerindeki göndermelerin kaynaklarını belirten kısa notlar – çevirideki estetiği ve sadeliği hissedebiliyorsunuz.


Bierce, Şeytanın Sözlüğü’nü 1881 yılında haftalık bir gazetede yayımlamaya başladığını ve dağınık bir şekilde, uzun fasılalarla 1906’ya kadar devam ettiğini söylüyor. Aynı yıl kitap Siniğin Sözlüğü olarak yayımlanır. Bierce daha sonra sinik kelimesinde bir anlam ve itibar aşınması gördüğünü belirterek kitabın adını değiştirir. Bierce’in yazdığı 1911 tarihli önsöz, sözlükle ilgili kısa da olsa önemli bilgiler içeriyor diyebiliriz. Sözlüğün en güzel özelliklerinden birisi kurgusal ya da gerçek şairlerden alıntılar içermesi. Bu alıntılar bazen sözlükteki kelimelerin anlamlarını pekiştirmek, bazen bahsi geçen kelimeyi tek başlarına açıklamak için seçilmiş alıntılar. Bierce, sözlükteki nükteleri, kara mizahı, ironiyi bu şiir alıntılarıyla çok güzel harmanlamış ve ortaya usta işi bir kitap çıkmış. Peki Bierce kitabına ilkin niçin siniğin sözlüğü adını vermiş? Belki de bunun cevabı sözlükteki cevapta saklı. Bierce, sinik kelimesinin karşılığı olarak şunları söylüyor: “Kusurlu görüşüyle her şeyi olması gerektiği gibi değil de olduğu gibi gören soysuzun teki. Nitekim İskitler, siniğin görüşünü iyileştirmek için gözlerini oymayı âdet edinmişti.” Her şeyi olması gerektiği gibi değil de olduğu gibi görmek, evet belki de Şeytanın Sözlüğü’nü sadece bu cümle bile bütün kusuruyla özetliyor diyebiliriz.


ANLAMDAKİ TEZATLIK

Bierce, kelimelerin karşılıklarını verirken tarihten sosyolojiye, felsefeden edebiyata, antikiteden antropolojiye kadar uzanan geniş bir ilgi alanının çevresinde dolanıyor. Ama en çok da toplumsal bir hafıza arayışının tam ortasına düşüyor yazdıkları. Kelimelere verdiği anlamların nerdeyse tamamı dünyaya verilmiş bir tepki hükmünde. Klişe karşılıklar, bildik, tanıdık cümleler yok bu sözlükte. Mesela öğüt kelimesini mi açıklayacak, verdiği anlam şu: “Piyasadaki en küçük bozuk para” Bir başka örnek: “Tebrik: Kıskançlığın medenî şekli” Hepimizin gizli derdi telefona ise şu tanımı vermiş: “İnsanı nahoş biriyle arasına mesafe koymanın avantajlarından mahrum bırakan şeytan icadı.” Utanma duygusunu yitirmiş bir dünyayı yüz yıl öncesinden teşhir eden şu muhteşem tanıma ne demeli? “Kızarmak (yüz): Eskiden kadınlar arasında çok popüler olan ama uzun zamandır uygulanmadığından yitirilmiş bulunan bir sanat. Halen ara sıra bu sanata yönelen kimi modern hanımlar, beyin kanaması teşhisiyle tedavi altına alınma riskiyle karşı karşıyadır.” Ev ve evlilik kelimelerine verdiği karşılıkları da söylemeden geçmeyelim: “Ev: Son çare olarak gidilecek yer – bütün gece açıktır.” “Evlilik: İki budalanın bir rahip tarafından boyunduruğa sokulmasını içeren popüler bir ağır ceza türü.” 


Bu tadımlık örneklerden de anlaşılacağı gibi Bierce’in kelimelere verdiği karşılıklar hiç de akıllı, uslu değil. Zaten onun da böyle bir derdi yok. Her kelimenin o anonim, o sıradan, o basmakalıp anlamlarını yıkıyor Bierce. Bir de böyle bakabilirsiniz, diyor ki, bence bu hiç de yabana atılmayacak farklı ve özgün bir okuma, yorumlama denemesi. Anlamdaki tezatlığın peşinde Bierce. Sözlükteki bütün kelimelerde bu sinir bozucu zekânın, bu insanı rahatsız eden, insanı güldüren, insanı üzen, insanı hüzünlendiren, insanı kızdıran bütün görüntüleriyle karşı karşıya kalıyorsunuz. Peki, Bierce kitaba da adını verdiği şeytanı nasıl tanımlamış? Yaradan’ın talihsiz hatalarından biri diyor, şeytan için Bierce. Ve şeytan cennetten kovulduğu zaman geri dönüp tek bir ricası olduğunu söyler. O ricası ise şudur: “Af buyurun; istediğim, insana kendi kanunlarını koyma izni verilmesi.” Nitekim öyle oldu, der Bierce. Kanunların insan öldürdüğü bir çağda Şeytanın Sözlüğü, kelimelere ters açılardan bakmak isteyenler için okuruna fazlasıyla ilginç bir okuma deneyimi sunuyor.


Kitabın künyesi:

Şeytanın Sözlüğü

Ambrose Bierce

Çeviri: Özde Duygu Gürkan

Metis yayınları

Eylül 2014

İstanbul
#şeytanın sözlüğü
#Ambrose Bierce
#sözlük
9 yıl önce