1970''lerde beyaz tebeşir ve karatahta bulunan sınıflarda okuduk. Simsiyah bir tahta ve bembeyaz bir tebeşirle ders yapılırdı. Tebeşir, birbirine gevşek olarak bağlanmış çok ince toz halindeki kalsiyum karbonat mineralleri içeren bir çeşit kireçtaşından yapılır. Kuzey Amerika''da Alabama ve Teksas''ta; Avrupa''da İngiltere, Fransa ve İsveç''te bol miktarda tebeşir yatakları vardır. Ülkemizde ilk tozsuz tebeşir 1982 yılında üretilmiştir. Derken günlerden bir gün renkli tebeşiri gördük. Bizler o zaman buna inanamadık, ''Renkli tebeşir nasıl olur?'' diye.
Teknolojinin çok ilerlediğini ve derslere yansıdığını gördük. Karatahtaya kırmızı, mavi, sarı renkli tebeşirlerle kelimeleri yazabilmeye başladık. Ancak öğretmen renkli tebeşirleri saklardı, bizlere vermezdi. Bir süre sonra karatahta tahtını yeşil tahtaya bıraktı. Ama renkli tebeşir hala kullanılmaya devam edildi. Yıllar ilerledikçe tahta rengi beyaz oldu ve tebeşir artık vasfını ve işlevini yitirdi. Tebeşir tarih oldu. Gözden düştü. Halbuki tebeşirle yazardık o günkü tarihi ve ders konusunu karatahtaya. Beyaz tahtaya ''board'' adı verildi ve ''marker'' ile üzerine yazmaya başlandı. Bunlar 20. yüzyılın sonlarında cereyan eden hadiselerdi.
Yirmi birinci yüzyıl bambaşka bir başlangıçla hayatımıza girdi. Her şeyin hızlı olduğu, herkesin fırsat bulup internet ortamında 10-15 dakika meşhur/haber/tweet olduğu bir çağ başladı. Bir gözlük düşünün. Alış-veriş merkezinde gezerken karşınızda gördüğünüz rastgele bir kişinin yüz fotoğrafını çekip, anında bu yüzü internetteki sosyal medyada tarayarak kişisel bilgileri indirip size sunabilmekte. Size bu kişinin bilgilerini kullanarak o şahsiyete adıyla hitap edebilme imkanı vermekte. Hatta doğum tarihi, iş bilgileri, hobileri, eğitim durumunu rahatlıkla ve güvenle o kişiye senelerdir dostmuşsunuz gibi söyleyebilirsiniz. Yani hiç tanımadığınız birisi sizi tanıyabilir, hangi milletten olursa olsun. Mahremiyetin hemen hemen tükendiği bu elektronik zamanlarda lüzumundan fazla internetle haşir neşir olmamakta fayda vardır.
Elektronik çağın bir sonucu da okullarda eğitimin teknolojik donanımlarla yapılmasıdır. Karatahtanın saltanatını bugün Akıllı Tahta (e-tahta, e-board, smart board) ele geçirmiştir. Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi''yle (FATİH) Akıllı Sınıf Projeleri devlet tarafından yaygınlaştırılarak uygulanmaktadır. Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretimde sınıfların teknolojiye doyacağı, her öğrenciye bir tablet temin edileceği ve sınıflarda akıllı tahtaların hakim unsur olacağı vurgulanmaktadır.
Parmak ve el kullanılırken beyinde geniş bir alan faaliyet göstermektedir. Hassas, özenli ve dikkat isteyen işler yaparız parmaklarımız sayesinde. Ayaklarımızın idaresi ve kontrolü ile ilgili beyindeki bölge nispeten daha küçük bir alanda yoğunlaşmıştır. Bu husus insanın IQ''suna (intelligence quotient; zeka katsayısı, zeka bölümü) yansımaktadır. El ve parmaklarını daha fazla kullanan insanların IQ düzeyi el ve parmaklarını daha az kullanan insanlara göre daha yüksek çıkmaktadır. Buna örnek basketbolcuların IQ puanlarının futbolculardan daha yüksek olması gösterilebilir.
Teknolojiyi yoğun kullanan ülkelerdeki insanların IQ düzeyinin kullanmayan ülke insanlarına göre düşük olduğu gözlenmektedir. Ülkemiz için bunun bir önemi var mı? Henüz tam teknoloji yoğun bir ülke olmadığımız için IQ düzeyimizin gelişmiş ülke insanlarından daha iyi durumda olduğu savunulabilir. Bu fırsatın önümüzdeki senelerde iyi değerlendirilerek nitelikli ülke beyin gücümüzün önünün açılması ve nitelikli istikamet oluşturarak uzak olmayan gelecekte ülke olarak dünyaya yön ve yöntem kazandırmak şeklinde devlet ve millet politikasına dönüştürülmesi gerekmektedir.
''Bilim, teknoloji ve insanlık öyle bir ilerleme kaydedecek ve öyle bir noktaya ulaşacak ki o nokta başladığımız nokta olacak'' der bir bilim insanı. Akıllı tahta eninde sonunda tahtını tebeşire bırakacak. Çünkü elektronik yaşam tarzının tebeşirden daha fazla sağlık, etik, ahlaki, ekonomik, sosyolojik, psikolojik ve henüz keşfedil(e)memiş ve adlandırıl(a)mamış sorunları oldu, oluyor ve şiddetlenerek de olacaktır, istisnasız.
Tebeşir masumdur! Tebeşirimize sahip çıkalım. Tebeşir olmadan akıl olmaz. Tebeşir varsa kalem de vardır. İkisi kardeştir aynı zamanda. Her ikisi de IQ mekanizmasının besin damarlarıdır. Tabiidir ki tablet de yanımızda olsun ki bu damarlar tıkanınca açabilmemiz hasebiyle.
