Kuzey Carolina'daki Chapell Hill'de ırkçı komşuları tarafından uğradıkları silahlı saldırıda öldürülen 3 Müslüman genç dün toprağa verildi. Olayın yankıları sürerken her geçen dakika gençlerle ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor. Craig Stephen Hicks tarafından öldürülen 23 yaşındaki Deah Barakat, 21 yaşındaki eşi Yusor Muhammed Ebu Salha ve 19 yaşındaki Razan Muhammed Ebu Salha'nın Suriyeli mülteciler için çeşitli yardım kampanyalarında aktif görev aldıkları ortaya çıkmıştı.
Filistin kökenli Yusor'un, Kilis'e gelerek savaş mağduru Suriyeli çocuklara sağlık yardımında bulunduğu ölümünden sonra basına yayınlan fotoğraflardan anlaşılmıştı. Suriye asıllı olan ve Diş Hekimliği okuyan Deah Barakat'ın ise önümüzdeki yaz Reyhanlı'ya gelerek mülteci çocuklara sağlık yardımı kampanyasını organize etmeyi planladığı öğrenildi. Deah'ın mülteci çocuklar için başlattığı kampanyada toplanan yardım miktarı 15 bin dolara yaklaşmıştı.
Deah Barakat'ın kendisi gibi yardım gönüllüsü olan teyzesi Şeza Barakat'ın 4 yıldır İstanbul'da yaşadığı ortaya çıkdı. Yenisafak.com.tr'ye konuşan Teyze Barakat'ın eşi, 2 yıl önce Esed zindanlarında hayatını kaybetmiş. 19 yaşındaki oğlu ise geçtiğimiz yıl ise Suriyeli mültecilere yardım için gittiği kamplarda vurularak şehit olmuş. İstanbul'da bin 150 Suriyeli çocuğun okuduğu Medreseti'ş Şam'da idarecilik yapan Barakat aynı zamanda Mavi Marmara yolcularından.
Şeza Barakat, Batı medyasının 'otopark kavgası' iddiasını yalanlayarak üç genci öldüren Hicks'in İslam düşmanı olduğunu belirterek şunları söyledi: “Katil komuşuları, yeğenim Deah'ın eşi Yusor'u her gördüğünde sırf başörtülü olduğu için ona küfrettiğini daha önceden biliyordum. Haberi ilk duyduğunda inanamadım. Deah öyle iyi, öyle tatlı bir çocuktu ki onun hiç kimse ile bir husumeti olmazdı. Şokunu hala atlatamadım. Fransa'da yaşanan saldırı sonrası dünya tepki için ayağa kalktı fakat ABD'de öldürülen Müslüman olduğu için dünya bu duruma sessiz kaldı."
Batı ülkelerinde yükselişte olan İslamafobinin gün geçtikçe korkulur bir hal aldığına dikkat çeken Barakat, "Bu eylem bir gayrimüslim tarafından gerçekleştirildiği için meşrulaştırılıyor. 'Adamın sorunları var' şeklinde geçiştiriliyor. Ancak bir Müslüman tarafından yapılsaydı, terörist damgası alnına çoktan yapıştırılmıştı. Onlar adaletten yoksun. Filistin'in Halil kentinden camiye saldırıp 29 kişiyi öldüren İsrailli için de 'akıl hastası' demişlerdi. Bu olayda da aynı şey söz konusu. Medya, akıl sağlığı yerinde olmayan bir adamın 3 genci öldürdüğünü söyleniyor. Fakat bu bir kılıf" dedi. Barakat, Türkiye'nin ABD'deki saldırı karşısında Mavi Marmara olayında olan duruşunu bu olayda da sergilemesini beklediğini de ifade etti.
Deah ile en son geçtiğimiz yıl, Suriyeli mültecilere yardım için geldiği Gaziantep'te görüştüklerini söyleyen Barakat, dün basın açıklaması yapan Deah'ın ablası Suzan'ın da doktor olduğunu ve sürekli Kilis'e gelerek buradaki mültecilere gönüllü olarak yardımda bulunduğunu da kaydetti.
Teyze Barakat, Deah'ın anne ve babası ile birlikte İdlib'te büyümüş. Deah ise ABD doğumlu. Ailecek birbirlerini her fırsatta ziyaret ettiklerini belirten Barakat, Deah'ın ailesinin uzun yıllar önce ABD'ye taşındıklarını ancak hiçbir zaman aralarındaki iletişimi koparmadıklarını söyledi.
