Paralel yapının isteklerini yerine getirmediği için hedef seçilen Okyanus Şirketler Grubu Başkanı Nusret Argun'un tutuklandığı Okyanus Operasyonu'yla diğer iş adamlarının korkutulup baskı altına alındığı ve böylece örgütün çok daha kolay bir şekilde himmet toplamaya başladığı ifade ediliyor. Argun'un başına gelenleri gören yüzlerce Konyalı iş adamı, aynı durumun kendi başlarına gelmesinden çekindikleri için paralel yapıya milyonlarca lira haraç vermek zorunda kaldı. Okyanus Operasyonu'nda polis şefleri Argun'un 350 milyon TL'lik kamu zararına yol açtığını iddia etmişti. Ancak dava sonuçlanınca kamu yönünden hiç zarar oluşmadığı ortaya çıktı.
Örgütün bir amacı da Selçuk Üniversitesi yönetimini ele geçirmek ve cemaat adına kurulan Mevlana Üniversitesi'ne arazi kazandırmaktı. Bunun için dönemin Selçuk Üniversitesi Rektörü S.O aleyhine örgüt medyasında haberler yaptırıldı.
Okyanus Operasyonu sonrası, şirketlerin sahibi Argun'un üzerine kayıtlı tüm malvarlığına mahkeme tarafından tedbir konulmuştu. Kaldıkları evden kullandığı araçlara kadar hepsinin üzerine tedbir koyan mahkeme sadece 11 şehrin doğalgaz dağıtım işini alan Doğalgaz Şirketi hakkında tedbir kararı uygulamadı. Operasyonun ardından Argun ailesi ve şirket yöneticileri tehditlere maruz bırakıldı. Tehditlerin devam etmesi üzerine aile Doğalgaz Şirketi'ni satmak zorunda kaldı.
Okyanus Şirketler Grubu Başkanı Nusret Argun, 2008'de şirketine yapılan operasyonun Paralel Yapı'ya boyun eğmediği için düzenlendiğini söyledi. Argun, gözaltına alınanlar için “Hukuk üzerinde baskı kurdular, herkes dosyadan korkar oldu. Özel hayatına dönük operasyonlar yaptılar" dedi. Operasyon sonrası cezaevine girdiğinde şahsi araçları ve bankadaki kişisel hesapları dahil, sahip oldukları her şey üzerine tedbir konulduğuna işaret eden Argun, şöyle konuştu: “Bana yapılan operasyon, bir gerçeğin arayışı değil, kendilerine itaat etmemenin cezasıdır. Tüm belge ve bilgilerimiz ortadadır."
