|

El bileğinden kalp krizine müdahale

Ülkemizde kalp kapak problemlerinin ciddi boyutta olduğunu söyleyen Türk Kardiyoloji Derneği Gelecek Dönem Başkanı ve Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahmut Şahin'den çok önemli açıklamalar var.

Yeni Şafak
10:15 - 30/04/2015 Perşembe
Güncelleme: 07:18 - 30/04/2015 Perşembe
Yeni Şafak
Prof. Dr. Mahmut Şahin, “

Teknolojideki gelişmeler bize beyine, beyin içindeki damara müdahale şansı veriyorsa yine aynı teknolojik gelişmeler daha ince, daha kaygan, daha marifetli kataterlerin kullanılarak kasık yerine el bileğinden anjiyo yapılmasına, el bileğinden kalp krizine müdahale edilmesine, el bileğinden damardaki tıkanıklığın açılmasına imkan veriyor. Bu, hasta konforunu son derece arttıran bir işlemdir. Bu büyük bir kolaylıktır. Artık son 10 yıldır çok yaygın olarak kullanılıyor ve son 10 yıldır bütün girişimlerde de kullanılmaya başlandı. Kapak değişimleri, aort kapağına ameliyatsız değişim yapılması, mitral kapağını ameliyatsız mandallama dediğimiz klips takılması işlemleri, kalp damarı ameliyatları için artık ameliyatın yerini tutabilecek ölçüde. Çok iyi stentler kullanarak, ameliyatsız çözümler bulunması ve bugün artık ana koroner damarlara da artık stentle çözüm bulunuyor. İki ve üç damar tıkalı olan hastalarında eskiden bypass uygulanırken şimdi ameliyat yerine ameliyatsız çözüm stentle tedavi şansı bulunabiliyor” dedi.



“HER HASTAYA EN UYGUN OLAN TEDAVİ YAPILMALI”


Özellikle, bu uygulamaların herkes için uygun işlemler olarak algılanmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Şahin şöyle devam etti:



“Hekim, hastanın testlerini yapıp, anjiyosunu çekip ondan sonra kılavuzlar doğrultusunda, son bilimsel gelişmeler ışığında ve kendi merkezinin imkanlarına bakarak, kalp ekibiyle buna karar vermelidir. Bu tür hasta durumlarını belirleyip hastaya göre tedavi seçeneğini ortaya koymak lazımdır. Sadece stent, sadece bypass veya sadece balon gibi bir yaklaşım, her hasta için doğru değil. Her hastanın doğrusu farklı olabilir. Ama bugün daha çok hastaya, daha düşük riskli tedaviler yapılmaktadır. Bypass yerine balon ve stent daha çok yapılıyor. Artık ameliyat şansı olmayan veya ameliyatı yüksek riskli olan hastalara aort kapağı değişimi kasık damarından girilerek yapılıyor. Ameliyat şansını kaybetmiş ya da yine ameliyatı çok riskli, mitral yetersizliği hastalarına mandallama dediğimiz mitral klip yöntemiyle çözüm bulunabiliyor. Bunlar son yıllarda kardiyolojinin giderek yoğun kullanılan trendleridir” diye konuştu.



“HER UZMAN KENDİ ALANINDA VE BİLİMSEL AÇIKLAMALAR YAPMALI”


Medyadaki bazı magazin haberi şeklinde verilen beslenme önerileri, zayıflama önerileri, kolesterol tartışmalarını hastaların çok dikkate almamalarını, bu konuda daha çok bilimsel açıklamalara kulak vermelerini önerdiklerini belirten Prof. Dr. Şahin şunları söyledi: “Beslenme konusunda en iyi açıklamayı yapacak olanlar diyet uzmanlarıdır. Ben kardiyoloğum ve kendimi kalp konusunda yeterli ve yetkili görürüm, kalkıp da beslenmeden egzersize, seyahat tıbbına kadar her konuda açıklama yapmak uygun değil. Herkes uzmanlık alanına göre açıklama yaparsa daha doğru olur. Bazı medyatik hekim arkadaşlar var, maalesef her konuda fikirleri var, her konuda söz söylüyorlar, kendilerine kaynak olarak bazı literatürden örnekler veriyorlar, bunlar çok doğru değil. Literatürde birşeyin çıkması, her zaman doğruyu göstermiyor. Yani, bilimde doğrular çok farklı olabiliyor. Onun için yetkili ve yeterli kişilerin ya da kurumların açıklamalarını dikkate almak gerekir. Türkiye son 10 yıldır bu konuda ciddi bir kavram kargaşası yaşıyor, hastaların kafası karışıyor, kolesterol ilaçlarını bırakan hastalar var, şeker konusunda ciddi derecede kafa karışıklığı oluşmuş durumda” diye belirtti.



“KONGRELERE GELSİNLER, BİLİMSEL OTURUMLARDA TEZLERİNİ SAVUNSUNLAR”


'Bilim dünyası ikiye bölündü' türünde haberler de çıktığını, ancak bilim dünyasının ikiye bölündüğünün doğru olmadığını ifade eden Prof. Dr. Mahmut Şahin ayrıca; “Bilim dünyasının bir tarafında bilimsel zeminde kalan onbinlerce insan var, diğer tarafında ise 3-5 tane aykırı düşünceye sahip insan var. Bu bölünmüşlüğü göstermez. Biz bu kişilerle tartışmayı da istemiyoruz, çünkü konuşmaların olması gereken yer kongreler, bilimsel oturumlar ve bu tür bilimsel düşüncelerin, kanıta dayalı olarak tartışılması gerekir. Farklı düşüncesi olan arkadaşlar gelsinler, kongrelerde tezlerini savunsunlar, çalışmalarını ortaya koysunlar. Yoksa, basında veya televizyonda çıkıp, hazır ekranın karşısındayken her türlü şahsi düşüncesini kamuoyuna aktarmak çok kolay. Aykırı birşeyler söylediğinizde bu daha da ilgi çekici oluyor, haber değeri de belki daha çok oluyor ama aykırı fikirlerin çoğu bilimsel değil. Bilimsel olmayan açıklamaları da kamuoyuna, hastalarımıza aktaramayız. Doğru zeminde kalmamız lazım” diyerek sözlerini tamamladı.











#Kalp krizi
#Kalp
#Türk Kardiyoloji Derneği
#Prof. Dr. Mahmut Şahin
9 yıl önce