|

Akıl putuna karşı kalp gözü

Schuoun, Kalp Gözü''nde rasyonalizm gibi çağdaş kuramlarla mücadele etmiş bir Müslüman aydın olarak, ''yaratılışın kutsiyeti'' gibi yüce değerleri manevi hayatın resmettiği güzellik ve hakikat etrafında etkileyici biçimde ele alıyor.

Vedat Aydın
00:00 - 28/11/2012 Çarşamba
Güncelleme: 15:44 - 28/11/2012 Çarşamba
Yeni Şafak
Akıl putuna karşı kalp gözü
Akıl putuna karşı kalp gözü

Modern insanın aklı hakikatin ''düşünülmesi'' gereken bir şey olduğunu ileri sürer ama onun ''görülmesi'' gereken boyutunun da var olduğunu kabul etmeye yanaşmaz. Batıda bir disiplin olarak ortaya çıkan rasyonalizm tüm bilgilerimizin kaynağı olarak aklı öne sürmüş ama asırlardır insanoğlunun manevi hayatına dair sorunları çözmeyi başaramamıştır.

Kendisi de Batılı olan kimi yazarlar Batı aklının bu derin yanılgısını fark etmiş, modern insanın trajik çözümsüzlüğüne karşı başka bir yolun var olduğunu hatırlatmışlardır. İşte bunlardan biri asrımızın yetiştirdiği ender zekâlardan birisi olan Frithjof Schuon''dur. Schuon''u Türkiyeli okurlar yakından tanırlar. Pek çok kitabı Türkçe'ye tercüme edilmiştir. Bunlardan birisi de İnsan Yayınları'nın neşrettiği Kalp Gözü''dür. Schuoun, Batı aklının ortaya koyduğu varoluşçuluk, rasyonalizm, realizm gibi çağdaş kuramlarla mücadele etmiş, ''yaratılışın kutsiyeti'' gibi yüce değerleri kalp gözü gibi manevi hayatın resmettiği güzellik ve hakikat etrafında etkileyici biçimde ele almıştır.

Akla tapınmak

Yazarın da belirttiği gibi kitap ''bir bütün olarak öğretiden öteye homojen değildir.'' Kitap üç kısma ayrılmış. Birinci kısımda Metafizik ve Kozmoloji, İkinci kısımda Beşerî ve Kozmolojik meseleler, Üçüncü kısımda ise Manevi Hayat konuları üzerinde durulmuş. Birinci kısımda, Kalp Gözü, Bilgi, Pisagor Sayıları Üzerine, Ex Sözcüğünün Teolojik ve Metafizik İkirciliği, Uhrevî Durumlar Üzerine. İkinci kısımda, Entelektüellik ve Medeniyet, Doğu ile Batı Arasında, Manevî İfadenin İkilemleri, Suç ve Arında, Kefaret Üzerine. Üçüncü kısımda ise Manevî İdrâk Tarzları, Menevî İklimin Farklı Cihetleri, Mikrokozmos ve Sembol, İbadet ve Pssişik Unsurların Bütünleşmesi, Tefekkür Üzerine alt başlıkları yer alıyor.

Frithjof Schuon, duyu organı olarak göz ile kalp gözü''nü mukayese ederken şunları söylüyor: ''…duyu organı olarak göz göreceli ve deyim yerindeyse Tanrı''yı ''bulanık'' görürken, Kalp Gözü görüşünün kesinliğinden dolayı O''nunla özdeştir.'' (Sh.19.) Duyu organlarının varlığının tek başına işe yaramasının söz konusu olmadığını bu organların olağan kullanımının dışında da işlevinin olduğunu Kur''an''daki pek çok ayet-i kerime de ifade etmektedir. A''râf 179. Ayeti kerimede Cenab-ı Allah şöyle buyurmaktadır: ''Gerçek şu ki, Biz, cehennem için, kalpleri olup da gerçeği kavrayamayan, gözleri olup da göremeyen, kulakları olup da işitemeyen görünmez varlıklardan ve insanlardan çok canlar ayırmışızdır. Hayvan sürüsü gibidir bunlar; hayır hayır, doğru yolu kavramakta onlardan da aşağı: Körcesine dalıp gitmiş olanlar işte böyleleridir.''

Gözdeki perdeyi kaldırmak

Modern insan, aklına çok güvendiği için kalp gözünü yok saymıştır. Schuoun bu trajik duruma dikkat çekmek için ''artık kimse nereye gittiğini bilmiyor'' diyor. Yine şu önemli tespitleri yapıyor: ''…modern Batı''nın ''sapmış'', geleneksel Doğu''nun ise ''çökmüş'' olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanında, kendi hevasına –belirli durumlarda zorunlu olarak- uymuş olmasına rağmen, Batılı insan batı nitelikleri haizdir. Doğulu insan ise, içinde bulunduğu dünyanın kaçınılmaz çöküşüne rağmen hâlâ geleneğinin değerlerinin taşıyıcısı konumundadır. (…) Batılı eşyanın çalışma şeklini incelerken, Doğulu bunun arkasındaki İlâhî niyeti aramaktadır. Fakat her halükarda, insanoğlunun özgür olarak yaratılmış olmasından dolayı, bu noktada her türlü aceleci ve hayalî tasniflerden kaçınmak gerekir. Bu satırların yazarı, daha gençliğinde metafiziği kabullenmiş ve istitadı gereği kendisini zerre kadar dahi olsun bir ''Batılı'' olarak görmeyen bir Avrupalıdır. (…) Sorun ya da çözüm, Batı''nın Doğu tarafından ıslah edilmesi değildir, bir bütün olarak dünyanın Hakikat''e göre yeniden inşa edilmesidir ki bu da ancak, bizim de kendi çapımızda iştirak etmek durumunda olduğumuz Yüce Zat''ın müdahalesiyle mümkün olabilir; çünkü ''kendilerine yardım edenlere Tanrı da yardım eder''. (sh.74-76).

Hakikat arayışındaki kişinin aklın putlaştırılmasına karşı kendini koruyacak kalp gözüne ihtiyacı var. Modern dünyanın buhranlarına karşı inancın samimiyetine sığınmak gerekiyor. İnsanlara ve kâinata karşı her zaman tam olarak iyi davranamasak bile inancımızda samimi isek bu bilinç bizi aşırı kirlenmeden, sahtecilikten ve yozlaşmadan koruyacaktır. Aklın sınır tanımaz kibrine karşı, kalbin gören gözüne ihtiyacımız var. Bu yüzden hikmetin izini süren yazarların söylediklerine kalbimizi açmalıyız. Schuoun''nun tespitlerine kulak verelim: ''Hakikat, sadece ''düşünülmek'' değil, aynı zamanda ''görülmek'' de ister. Aşkın doğrular sözkonusu olduğunda, mental işlemin iki işlevi veya işlevin olumlu ve olumsuz şeklindeki iki ayrı yönü belirir ve bunlar bir taraftan bireyin entelektüel görüşüne katkıda bulunurken, diğer taraftan da bu görüşün önündeki mental engelleri, ya da başka bir deyimle, ''Kalp Gözü''nün önündeki perdeyi ortadan kaldırmaya yardım eder.''

Kalp Gözü

Frithjof Schuon

İnsan Yayınları

2012

171 sayfa


11 yıl önce