|

Bir yazar nasıl yaşar?

Edebiyatçıların dünyası her zaman merak konusudur. Okur, sevdiği yazarın iç dünyasını bütün yönleriyle bilmek ister. Şair Nurettin Durman, yazın dünyamızın değerli kalemleriyle yaptığı söyleşileri '' Yazmak ve Yaşamak'' kitabında bir araya getiriyor.

Harun Karaburç
00:00 - 6/07/2014 Pazar
Güncelleme: 23:04 - 6/07/2014 Pazar
Yeni Şafak
Bir yazar nasıl yaşar?
Bir yazar nasıl yaşar?

Ünlü yazarların yazarlık serüveni, nasıl yazar oldukları, kişisel görüşleri, hatta çocuklukları okur tarafından hep merak edilir. Ne zaman bu konular üzerine kitaplar çıksa, söyleşiler yayınlansa ilgileneni çok olur. Yazdıklarıyla okurun dünyasına giren yazarın gerçekte nasıl biri olduğunu görmek ve onu tanımaksa okur için inanılmaz bir deneyimdir. Bu, satır aralarında kalben ve aklen buluşan okur ve yazarın gerçek anlamdaki buluşmasıdır. Nurettin Durman, son kitabı Yazmak ve Yaşamak ile bu buluşmalara aracı oluyor. Durman''ın 53 şair ve yazarla yaptığı söyleşilerden oluşan kitabında kimler yok ki! Birkaçını sayacak olursak Cahit Koytak, Arif Ay, Berat Demirci, Osman Konuk, İbrahim Tenekeci, Hakan Arslanbenzer, Abdullah Harmancı, Atasoy Müftüoğlu, Sibel Eraslan gözümüze takılan isimlerden.

Durman, edebiyat dünyamızın önemli isimlerine yönelttiği sorularına aldığı samimi itirafları kalıcı bir kitap şeklinde tasarlayarak önümüze sunuyor. Çocukluk, ilk gençlik, yazmak ve yazar olmak üzerine söyleşiler yazarlarımızın hayatlarıyla ilgili birtakım tüyolar veriyor. Ömrünü okumak ve yazmakla geçiren Berat Demirci, çocukluk yıllarını ''mutlu günler'' olarak anıyor. ''Daima kendi içine dönük ve kendi kendiyle konuşan biriydim; hala da öyleyim…'' diyen Demirci, kendi deyimiyle tembellik etmediği zamanlarda kendi kendiyle konuştuklarını yazıyor. Yazma tutkusu ise, Demirci, ''Yazmayı çok seviyorum, yazmak hürriyetim'' diye anlatıyor.

ŞAİRİ VE YAZARI DAHA YAKINDAN TANIMAK

Üç Köpük, Ağır Misafir, Kimsenin Kalbi desek İbrahim Tenekeci''den bahsettiğimizi herkes anlar. Yeni Şafak''ta köşe yazan ve İtibar dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yürüten Tenekeci, Ağır Misafir isimli eseriyle 2008 yılında Türkiye Yazarlar Birliği tarafından ''Yılın Şairi'' olarak seçildi. Tenekeci, ortaokul sıralarında tanışıyor edebiyatla. İlk okudukları Sosyalist edebiyatçılar, sol hareketlerin tarihçeleri, önemli devrimler, devrimciler, İspanya iç savaşı, Kırmızı Karanfiller İhtilali, Kürt isyanları, Dersim, Küba ve Tolstoy, Dostoyevski, Gogol gibi Rus edebiyatçıları oluyor. Şiire gelince ise daha o yıllarda Pir Sultan Abdal, Dadaloğlu, Köroğlu, Karacaoğlan, Ahmed Arif gibi şairleri okuyup bitirmiş. Tenekeci. ''Benim için şiir, sözün bittiği yerden başlıyor. Şiirin yerine başka bir şey koyabilseydim, herhalde elime kalem almazdım. Ama koyamadım. Yazdığım her şiirle, çıkardığım her kitapla, bir ödevi yerine getirmiş oluyorum'' diye de ekliyor.

Şiirlerinden tanıdığımız Osman Konuk, çocukluğunda nasıl biri olduğunu ''Özel bir çocuk değildim. İlkokulda haşarı, kavgacı bir çocuktum. Her erkek çocuk gibi oyuncak silahlarla oynardım. Yeni gittiğim bir okulda, sınıftaki en iri çocukla kavga edince hemen sınıfın yıldızı oluyordum ve bu formül o zamanlar işe yarıyordu.'' sözleriyle anlatıyor. AZ Kitap yayınları arasından çıkan Yazmak ve Yaşamak, söyleşi konseptiyle edebiyat dünyamızın önemli isimlerini bir araya getirirken aynı zamanda ''Türkiye Çocukluk Tarihi'' olarak da değerlendirilebilir.

Kitabın künyesi:

Yazmak ve Yaşamak

Nurettin Durman

Az Kitap

350 sayfa

2014

10 yıl önce
default-profile-img