|

Ebabil'in kış üçlemesi

Vural Kaya
00:00 - 11/03/2008 Salı
Güncelleme: 19:25 - 11/03/2008 Salı
Yeni Şafak
Ebabil'in kış üçlemesi
Ebabil'in kış üçlemesi

Ebabil Yayınları, 2007 yılını üç şiir kitabıyla kapadı. Canavarlığa Yazgılı Şehzade & Müsadere (Ayhan Kurt), Kayıp Zaman Atlası (Nurettin Durman) ve Ateşte Yıkanmış Atlar (Adem Turan).

Ayhan Kurt, ilk kitabı Canavarlığa Yazgılı Şehzade'yi 1998'de yayımlamıştı. Bu kitabın "Müsadere" bölümüyle genişletilmesi, öyle sanıyorum ki bize kalıcı bir ilk kitap sağladı. Ayhan Kurt, şüphesiz, 90 kuşağının en çok ilgi gören şairlerindendir. Kendi sesini erken bulması, az yazması, hayatta kalan şiirler söylemesi, modernlik ideolojisiyle şiir üzerinden hesaplaşmaya girişmesi, şiirde sayıklamak yerine konuşmayı öncelemesi ve şiirlerinin sağlamlığı bakımından haklı bir ilgi bu. Yüksek sesle okunabilir şiirlerdir Ayhan Kurt şiirleri. Sürekli hesaplaşma olgusu Kurt'un şiirlerini kanlı canlı bir ifade gücüne yaslamaktadır. Söz oyunlarından, oyunbazlıktan yararlanmak yerine, imgesel buluşları söylerken ustalıklı bir eda vardır onda. Metinleri sağlam bir irade ile yapılaştırmaktadır ve başından itibaren Türk şiiri içerisinde kendi konumlanışını kendi istediği yönergeyle bir yere oturtmayı da başarabilmiştir.

Kimi şiirleri bir şelâle gibi akıyor. Zor söylenenlerse kendi zorlukları içerisinde kendilerine özgü tavırlarıyla yine o şelâle gibi akıp giden şiirlerle bağlarını koruyabilmektedir. "Tufandan Önce", "Geceleyin Bir Kurşun", "Yara", "Canavarlığa Yazgılı Şehzade" gibi şiirler, Kurt şiiri düşünüldüğünde temsil gücü yüksek şiirlerdir diyebiliriz.

"İşte burama geldi/ Buramdan ötesi yok!/ Hayata teyelli kaldığım kumarın ucundayım." Şiir üzerinden verdiği savaş, karşı çıktığı dünya onu karamsarlığa itse de bir hesaplaşma titizliğini hiçbir zaman elden bırakmaz. Bu titizliğin onu nereye götüreceğini henüz bilmiyoruz: "Hiçlik ırmağından kayan düğüm/ Yokluk denizine mi saçılır/ Yokluk sınırında bayraklanıyor kezzap yakarı/ Oylumsuz bırakıldığım minyatürün ucundayım.". Müsadere'yi, Ayhan Kurt şiiri içerisinde düşününce, şiirden haksız kazanç elde edenlere karşı şiire bir tür el koyma gibi okumak istedim nedense. Çünkü bu net ve sağlam şiirler kötü şiirin kasım kasım kasılmasına el koyabilir, koymalıdır. "Müsadere"de beş şiir yer alıyor; bu beş şiir, Canavarlığa Yazgılı Şehzade'nin karşısına konulup bir bütünlük aranabilir; böyle bir bütünlük imkânı taşımasına rağmen ben kitabın tamamına bir bütün olarak bakılmasından yanayım. Müsekkin olmayan şiirin belirginliği teskinsiz devam ediyor Müsadere'de. Müsadere, Üçüncü Dünyacı Zorba Musahhih'ler ve hepsi için, evet dünyada rahat yok. Bitti demiyoruz o yüzden, devam ve hayat ve şiir iç içe Ayhan Kurt şiirinde.


BİR TAŞ; BİR TAŞ DAHA

Ebabil'in yayınldığı bir diğer şiir kitabı olan Kayıp Zaman Atlası, 34 şiirden oluşuyor. Nurettin Durman şiiri belli bir dinginliğe ulaşmış, söyleme rahatlığı elde etmeye başlamış bir şairin metinleri olarak okuru yormuyor. Özlem ve anılara sığınma eğilimine sahip çok yerde. Üzgünlük sularında gezinirken sahici tavırla bir şiir girişimi imkânı yakalanmakta ve fakat bu çaba şiirin ıskalanması anlamına da gelebilmektedir. "Bir taş; bir taş daha. Bir taş; bak/ geliyor kurşun, gözü kanlı simge,/ çöl mahpusu rüsva; gülü kırmızı olan/ beyaza şan veren hallaç vay;/ zehirli bir ok mu değdi kalbine söyle?".

Modern hayatı konu edindiği, kirliliğe karşı duruşunu açık ettiği şiirlerinde hayat daha belirgin: "Bu benim kalbimi bilmiyor işgal kuvvetleri/ Biraz buzkaşi diyorlar kandahara bakıp/ Biraz bağdatı yakıp yıkıyorlar/ Ekolojik dengeyi tarumar eden bomba/ Sahi neydi adı onun şu lânet şeyin yani/ Hani toprağın üzerinde/ Ne var ne yok yakan alevli bomba/ İşte o yakamıyor kalbimi benim ne yapsa." Fakat bu tür metinlerde, şiirde konuşma yetisinin belirginleştirilmesi yerine olay aktarımcılığı ağır basıyor. Zulme itirazının oluşu, siyasi şiirin imkânlarını gözden geçirmeden olsa bile, ayrıksı şık bir yerde duruyor. Nurettin Durman'ı belki de her şeyden önce bunca yıllık ısrarından ve şiirimize verdiği emek dolayısıyla selâmlamalıyız.

Adem Turan, Ateşte Yıkanmış Atlar'la beşinci kitabını çıkartmış oldu. Beşinci kitapta bir şairin kendi poetikasını temellendirmiş ve artık bu temel üzerinden şiirini kurmuş olması beklenir. Ateşte Yıkanmış Atlar'ın ilk bölümde 12 şiir var. Bir meseller dizisi oluşturulmuş. "Zeytin Meseli", "Lunapark Meseli", "Taşınma Meseli" vs. İkinci bölümle birlikte toplam 31 şiir yer alıyor Ateşte Yıkanmış Atlar'da.

Adem Turan şiiri de Nurettin Durman şiiri gibi 1980 şiirine yaslanma gayreti güdüyor. İmgecilik yer yer zoraki bir unsur olarak şiirlere müdahale ediyor. Yahut da savrularak ilerleyen bir gidişatla karşı karşıya kalınıyor... Hikâyeci anlatım ile şiirsel ifadenin sınırları çok tehlikeli bir şekilde birbirine yakın duruyor. Hâlbuki hikâyeleştirici bir eda ile şiire yaklaşmak bıçak sırtı durumu şiirin lehine canlı bir şekilde dönüştürmekten geçmeli. Hüzün, yenilgi, yalnızlık, umutsuzluk duyguları şiirlerin geneline yansımış durumda. Şimdi ile doğrudan konuşmak yerine eskil bir zaman natıkası geliştirmek ve bu geliştirilmek istenen dilin şiir dili şeklinde tasavvur edilişi kayıp şeyler cinsindendir. İmge, metni hareket edemez zorlayıcılıkla kullanılmamalı. Yahut da hikâyeci söyleyişin imkânları kullanılarak imgenin konumu daha yerli yerinde daha tasarruflu biçimde ele alınmalı. Bir de ağır, detone lirik söyleyiş biçimleri... Şiirsel metinlere yakın, akraba duran metinleri de hesaba katarsak örselenmiş, söyleyişin sahici yapısından kopartılarak elde edilmiş metinler çoğalıyor böylece. Ateşte Yıkanmış Atlar'ın ikinci bölümü, ilk bölüme nazaran daha derli toplu şiirlerden oluşuyor. "Mağluplara Savaş Dansı", "Ağzımda Kekik ve Kan", "Ateşte Yıkanmış Atlar", "Panik" gibi şiirler daha başarılı, daha şiir duruyorlar kitapta.

Ezilmişliğe, kirlenmişliğe, insani değeri haiz şeylerin yitirilişine itirazları Turan'ı daha başarılı kılıyor aslında. "Sabahları kol kola/ Yürüsün de süzülsün/ Milton'un hünerli şeytanları/ Süzülsünler bir tül gibi/ Ejderhaların/ Alev fışkıran ağızlarına/ Üç tüy düşürsünler oradan/ Güneş gözlüklü/ Oğlanların uykusuna."


Canavarlığa Yazgılı

Şehzade & Müsadere

Ayhan Kurt

Ebabil Yayınları

104 sayfa





Kayıp Zaman Atlası

Nurettin Durman

Ebabil Yayınları

103 sayfa


Ateşte Yıkanmış Atlar

Adem Turan

Ebabil Yayınları

70 sayfa



16 yıl önce