|

Edebiyat 'İtibar' kazandı

Edebiyat dünyasında güçlü bir sesi olan İtibar bir yaşına girdi. Üç kuşağı biraraya getiren sadece edebi ürünleri değil aynı zamanda düşünce anlamında derdi olan insanların buluştuğu İtibar'ı derginin Yazı İşleri Müdürü Furkan Çalışkan anlattı.

Ayşe Olgun
00:00 - 19/09/2012 Çarşamba
Güncelleme: 22:06 - 18/09/2012 Salı
Yeni Şafak
Edebiyat 'İtibar' kazandı
Edebiyat 'İtibar' kazandı

80'ler, 90'lar ve 2000'lerin şairlerini bünyesinde toplayan ve tek adam dergiciliğine karşı çıkan İtibar, edebiyatla olduğu kadar felsefe ile de derdi olan bir dergi. Oniki sayıyı arkasında bırakan ve pek çok deneyimli isim ile birlikte yeni neslin yeteneklerine kapı aralayan İtibar'ın hikayesini ve hedeflerini derginin yazı işleri müdürü Furkan Çalışkan ile konuştuk. Dilin ucundaki felsefenin peşinde olan dergi benzerleri içinde farklı durmayı başarırken eleştirilere de açık duruyor. Şiir geleneğinin takipçilerini buluşturan İtibar, düşüncenin dehlizlerinde yol almayı sürdürüyor.

Son yıllarda çıkan ve birbirinden iyi edebiyat dergilerini görünce insan ister istemez merak ediyor, niçin yeni bir dergi çıkarma gereği hissettiniz?

İlk sayımızın sunuş yazısında belirttiğimiz ve halen insanların bazen arka planını sormak ya da altını çizmek amacı ile hatırlattıkları gibi ' İtibar dergisi bir heves değil zorunluluk neticesinde çıkmıştır'. Bu zorunluluk ibaresi üzerine birçok şey soruldu. Biz buna bir açıklama getirmek yerine yaptığımız işle ve bu işin tekabül ettiği anlamla yanıt vermeyi tercih ettik. 12. sayısına ulaşan İtibar, yayın politikası ve duruşu ile bu açıklamayı yapmıştır zira. Bir imkân ya da çıkar için, mevki ya da unvan için, şu ya da bu sebeple bütün bunları elde etmek niyetiyle bir 'tebessüm' dahi etmeyen, sanatı ve düşüncesi ile muteber bir kimse haline gelen isimler için bir çatı zorunluluğu olduğunu düşünüyorduk. Eserlerini gönül rahatlığı ile yayınlayabilecekleri, söz söylemenin sorumluluğunu kaldırabilecek ve oluşturduğu çekim merkezi ile geniş okur kitlelerine hitap edebilecek bir yer olarak İtibar dergisi yayın hayatına böylece başladı ve devam ediyor. Adı da buradan gelir.

Nurettin Topçu' Türk milleti, kendi felsefesinin iradesini dilinin ucunda saklıyor' der. İşte İtibar dergisi de milletin dilinin ucundaki felsefenin peşindedir. İtibar sadece edebiyat değil aynı zamanda bir fikriyat dergisidir ve bunun şifrelerini de Hareket dergisinden başlayarak bugünlere kadar takip edebilirsiniz.

Üç kuşak aynı dergide
İtibar Dergisi buluşan üç kuşağı bir araya getiriyor, bu kuşakların dertlerinin ve dillerindeki ahengin bir bütün olduğunu söylemek mümkün mü?

80,90 ve 2000 kuşağının birçok kayda değer ismi burada. Fakat burada amaç bir yıldızlar karması kurmak olmadı hiçbir zaman. Gelişi güzel bir toplamdan bahsetmiyoruz. Bu noktada Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Tenekeci'nin editöryel becerilerine dikkat çekmek isterim ki bu husus çok önemli. Editör dergiyi teraziye çıkaran adamdır ve Osman Konuk'un söylediği gibi kiminle teraziye çıktığınız çok önemlidir. Henüz edebi yeterliliğini kanıtlayamamış ve bu çerçevede bir saygınlığa ulaşamamış, itimat telkin etmeyen bir editör güçlü kalemleri ve önemli eserleri dergiye çekemediği gibi, eldeki malzeme ile de bir ahenk yaratamaz. Bu tip editörlerin! sayısı son yıllarda, internetin de etkisi ile hızla arttı. Ortaya 'heves'lerin tatmini olan bir kakafoniden başka bir şeyde çıkmıyor. İbrahim Tenekeci, İtibar'ın çıtasını hep yüksek tuttu, daha ilk sayıdan itibaren. Bunun için sadece editör becerileri yetmez aynı zamanda muteber bir isim olmak da gerekir.

Tekrar sorunuza gelirsek üç kuşağın en önemli şairlerini bir araya getirmek öncelikle bir editör başarısıdır. Bu şairlerin şiirde aradıkları, gördükleri ve götürdükleri istikamet, temel menzilleri ile birbirine çok yakındır. Burada şairin biricikliğine halel getirecek bir şeyden bahsetmiyorum, Türk şiirine dair kavrayışların ortaklığına dikkat çekmek istiyorum. Yoksa bütün bu şairlerin kendilerine has yordamları ve şiir dünyaları vardır. Bu açıdan da tam manası ile zenginlik vardır. Tek bir şiir anlayışını dikte eden bir dergi değildir İtibar. Günümüzde soluk alıp veren şiirin nabzını çok iyi tutan bir editörün elinde, Türk şiirindeki muazzam zenginliği uyum içerisinde okura sunar.

Kadro dergisi olmak istiyoruz
Dergiyi hazırlarken nasıl bir yol izliyorsunuz? Seçme ürünler dergisi mi? Yazan çizenlerin buluştuğu bir dergi mi? Yaptığınız dergiciliği tam olarak nasıl tarif edersiniz?

Dergimizin her sayısı üzerinde uzun süre düşünülerek hazırlanmış bir kompozisyondur. Gelen ürünler arasından yapılan bir seçme değildir. Buna mukabil dergimize ürün gönderen son derece yetenekli arkadaşları da Türk edebiyatına kazandırma çabası da vardır. İtibar dergisi bir kadro dergisidir. Bunu özellikle belirterek açmakta fayda var zira insanlar bunu işlerine geldiği gibi yorumlayarak nefslerini rahatlatıyorlar. Bugüne kadar 76 farklı imza yer almıştır İtibar dergisinde. Kadro dergisi demek, kendi çalıp kendisi söylemek değildir. İtibar, Genel Yayın Yönetmenin'den, Yayın Danışmanlarına, Koordinatöründen temsilcilerine kadar birçok insanın, bu farklı imzaların bir arada uyumlu ve anlamlı bir bütün oluşturması, sonrasında okura ulaşması için emek vermeleri ile var olmuştur.

Bu bir inanç ve fikir birliğidir, bu tek adam dergiciliğine karşı çok daha makbul ve insani bir şeydir. Sürekli ve ısrarla vurguladığımız değerleri vardır İtibar dergisinin, meziyet ve şahsiyet gibi. Bu ölçüde dergimiz birçok usta isme ve genç yetenekli arkadaşlara açık olmuştur her zaman.

Edebiyat dergiciliği zor ve fedakârlık isteyen bir uğraştır. Bunu birbirine itimat telkin eden dostluklar olmadan başarabilmek zor ve anlamsız olur. Dergimizin birçok teknik meselesini üstlenen Tuncay Kara, her türlü meşakkatli işine koşturan Müslim Coşun, M.Serkan Aydın, bütün birikimini ve yetkinliğini İtibar'a adayan Ali Görkem Userin, değerli fikirleri ile ufkumuzu açan Ahmet Murat ve Abdullah Harmancı, Kırklar dergisinden bu yana çok güzel işler yapan Mustafa Akar, Said Yavuz, Ahmet Edip Başaran, Yusuf Genç ve burada zikredemediğim birçok güzel adam ile birlikte yol alıyor İtibar dergisi.

Düşünce, şiir üzerinden ilerlemiştir
İddialı bir isimle yola çıktınız ve şimdi dönüp geriye baktığınızda yaptığınız dergicilikle edebiyata 'itibar' kazandırdığınızı düşünüyor musunuz?

Edebiyatımız itibarını kaybetmiş değildi, bunu söylemek birçok güzel dergiye ve onlara emek veren insanlara haksızlık olur. Daha önceden yaptığımız işler adına bize de haksızlık olur. Her derginin farklı bir gerekçesi vardır var olmak için ve kendi içinde tutarlıdır da. Edebiyata itibarını tekrar kazandırmak gibi bir iddia yakışıksız bir şeydir. Biz itibar sahibi edebiyatçıları ve düşünce adamlarını güzel bir kompozisyonda bir araya getirmeyi düşünmüştük, şimdi on sayılık serüvenimize bakınca bunu başardığımızı düşünüyorum. Böyle bir merkez haline geldi İtibar dergisi.

Başta konuşurken derginizi 'fikri'anlamda da bir gelenekten hareketle çıkardığınızı söylemiştiniz. Sizce edebiyat dergilerinde yer alan ürünlerde 'fikri bütünlük' hala güçlü mü?

Türkiye'de düşünce şiir üzerinden ilerlemiştir. Bu anlamda edebiyat dergilerinin, düşünce hayatımız da muazzam bir yeri olduğunu düşünüyorum. Fikri bütünlük olarak henüz bunu fark edemeyen dergiler, şiir üzerinden ilerleyen böyle bir geleneği idrak edemezlerse o bütünlükten bahsedemeyiz. Ancak Türkiye'deki edebiyat dergileri bunu irticalen bile olsa biliyorlar.

Kullandığınız kapaklarda 'portreler', 'eserler'in önünde duruyor. Edebiyata popülist bir bakış çağrışımı veriyor. Kapakta görüntünün sözden öne geçmiş olmasında maksat nedir?

Popülizm kavramı, bir olumsuzlama olarak bir ihtiyaç kapatma görevi üstlendi sanki. Bunu ayrıca konuşmak gerekir. Bizim yaptığımız işe gelecek olursak, kapağımıza koyduğumuz portreler size bir görsellik vaat etmez. Vaat edilen bir görsellikten bahsedemiyorsak zaten esere ve ürüne öncelik vermişsiniz demektir. Görüntü sözün önüne geçmez yani. Kapakta isimlerle yapılan derinlikli söyleşiler yer alır dergide. Söyleşi demek hem birikimin hem de şahsiyetin aynı objektife girmesidir. Bu yüzden böyle bir tercihte bulunduk. Logo ve diğer kapak ayrıntılarını, önemli bir tasarımcı olan Harun Tan yaptı. Kendisine bir kez daha teşekkür ederim. Öte yandan kapakla ilgili okurlarımızdan bazı eleştiriler almıyor değiliz. Kusursuzluk iddiasında ve kibrinde olan insanlar değiliz ve bu eleştirileri dikkate alıyoruz. Bu bağlamda yeni yayın döneminde kapak tasarımımızda bazı değişikliklerin olacağı haberini de buradan verebilirim.


12 yıl önce