|

Nasıl bir konuk olacağız

Hale Kaplan Öz
00:00 - 27/10/2007 Cumartesi
Güncelleme: 00:41 - 28/10/2007 Pazar
Yeni Şafak
Nasıl bir konuk olacağız
Nasıl bir konuk olacağız

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü bu yıl 10-14 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 59. Frankfurt Kitap Fuarı'na her zamankinden çok daha fazla özen gösterdi. Bunun tabii ki bir anlamlı nedeni var. Türkiye önümüzdeki yıl Frankfurt Kitap Fuarı'nda konuk ülke olacak. Dünyanın en büyük kitap fuarında konuk ülke olmak, Türk yayıncılığının yeniden yapılanmasını ve dünya ile bütünleşmesini sağlamak için bulunmaz bir fırsat. Yayınevleri de bunun öneminin farkında. Bu yüzden yayınevleri ve telif ajanslarımızın bu yılki katılımı geçtiğimiz yıllara nazaran oldukça büyüktü. 47 yayınevi, standları küçük de olsa temsilcileri ve kitaplarıyla oradaydı.

Bu yıl önümüzdeki yıl için önemli bir adımdı, provaydı Bakanlığa göre. Prova olduğu için tabii ki eksikleri vardı ama bu önümüzdeki yıl Türkiye'nin Frankfurt Kitap Fuarı'nda etkin bir ses olarak bulunacağının ipuçlarını veriyordu. Fuara katılan yayınevleri ilk kez bu kadar çok yayıneviyle Türkiye'nin fuarda olmasından memnun. Yayınevlerinin temel hedefi özellikle telif hakları satışı ile ilgili önemli temaslarda bulunmak. Türkiye'deki yayıncılığın alımla ilgili değil satımla ilgili ciddi sorunları var. Bu nedenle Bakanlığın desteklediği TEDA projesinin önemi büyük. TEDA Standında hareketlilik de bu oranda fazla. İngilizceye çevrilmiş küçük maket kitapların dağıtımı bu stanttan yapılıyor. Türk Kültür, Sanat ve Edebiyatı ile ilgili Eserlerin Türkçe Dışındaki Dillerde Yayımlanmasına Destek Projesi olan TEDA, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın en çok önemsediği projelerden biri. Çeviri ve yayım destek projesiyle iki yıl gibi kısa bir sürede 34 ayrı dile çevrilmesi amacıyla 223 kitap için 40 ülkede yayıncı kuruluşlara destek verilmiş. 70'i basılmış durumda diğerleri de hızla yayınlanma yolunda.

Bakanlığın bunca çabasına rağmen Frankfurt Kitap Fuarı'nda, Türkiye'den her hangi bir yazarın adını duymamış olan yabancı yayıncılar var. Konuk ülke hazırlıkları kapsamında bu derde derman olacak bir proje hazırlanmakta: Her Ülkeye Türkiye Kitaplığı. Kültürümüzün dünya ölçeğinde yaygınlaşmasını sağlamak için de "Yunus Emre Enstitüleri" kurulacak. Etkinlikler 2008 yılının Mart ayında başlayarak, 2009 yılının ilk aylarına kadar devam edecek. Etkinliklerin çoğu başta Frankfurt ve Berlin olmak üzere Almanya'nın yoğun nüfuslu bölgelerinde yapılacak. Fuar alanı içinde ise, imza günleri, kitap sergileri, tiyatro ve film gösterimleri, geleneksel sanatlar atölye çalışmaları olcak.


BARBAROSOĞLU VE AYÇİL'İN TALİBİ ÇOK

Timaş Yayınları, fuara en kalabalık gelen ekiplerden biri. Yayınevinin Ar-Ge Sorumlusu İhsan Sönmez, Malezya, Pakistan, Mısır, Türk Cumhuriyetleri ve Afrika'dan bazı yayınevleriyle telif hakık satışı için görüştüklerini söylüyor. Türkiye'nin özellikle çocuk yayıncılığı açısından önde olduğunu ve özellikle Müslüman ülkelerin Türkiye'yi tercih ettiğini belirten Sönmez, hep telif hakkı satın almaya geldikleri bu fuara artık telif satmaya geldikleri için memnun. Sönmez önümüzdeki yıl 100'e yakın kitap ve yazarla fuara geleceklerini belirtiyor. Timaş Editörü Neval Akbıyık ise Sadık Yalsızuçanlar'ın Gezgin'inin geçtiğimiz yıl Almanca'ya çevrildiğini, İlber Ortaylı'nın Osmanlı'yı Yeniden Keşfetmek kitabının Yunanistan'da bir yayınevine telif haklarının satıldığını söylüyor. Bu yıl edebi türdeki eserlerden Fatma Karabıyık Barbarosoğlu ve Ali Ayçil kitapları için görüşmeye gelenler varmış. Karakutu Yayınları'ndan Rasih Yılmaz asıl verimliliğin 2009'da yaşanacağı inancında. Fakat yayınevi temsilcilerinin bu yoğunlukta bulunması belli bir verimliliği de beraberinde getirmiş.


KUTLU ALMANCA VE İTALYANCA'DA

Çağrı Yayınları adına konuşan Şaban Kurt, Türkiye'nin bu yıl fuarda olduğunu ama Türkçe'nin bulunmadığını üzerine basa basa söylüyor. Kurt aslında haklı. Türkiye standında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın adı İngilizce yazıyor. Çin standını örnek gösteriyor Şaban Kurt ve "Kimsenin bilmediği harfleriyle yazmışlar adlarını. Biz niye İngilizce yazıyoruz?" diye soruyor. Şaban Kurt, Frankfurt'ta Hollanda, Almanya ve Arap ülkelerinin yayıncılarıyla yoğun temas halinde. Dergah Yayınları ise Almanya, Amerika ve Fransa'dan gelen yayınevleriyle tarih ve düşünce kitapları ağırlıklı olarak görüşmeler yapıyor. Dergah adına konuşan Işıl Uyanık yazar odaklı çalışmayı ilke edindiklerini belirtiyor. Uyanık, TEDA'nın İtalyanca ve Almanca'ya çevirisini yaptırdığı Mustafa Kutlu kitapları için bu yıl epeyce görüşme yaptıklarının altını çiziyor. İsmail Kara, Mustafa Kara ve Teoman Duralı yayınevinin öne çıkan diğer yazarları.


'ARTIK YERLEŞİK HİSSEDİYORUZ'

Can Yayınları Telif Hakları Sorumlusu Sanem Öge ise artık fuarda kendilerini yerleşik hissettiklerini belirtiyor. Can, bu yıl fuarda Sevim Ak, Feride Çiçekoğlu, İnan Çetin, Nursel Duruel, Metin Kaçan ve Cemil Kavukçu'nun aralarından bulunduğu 13 yazarı temsil etti. Görüşmelerin yoğunluklu olduğu ülkeler ise Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, Yunanistan, İspanya ve Hindistan.


ÇOCUK YAYINCILIĞININ ÖNÜ AÇIK

Türkiye Yayıncılık Komitesi Eş Başkanı ve Basın Yayın Birliği Genel Sekreteri Münir Üstün Profil Yayınları'nı da temsil ediyor. Gelecek sene Türkiye'nin 100 yayınevi ve 100 yazarla fuara katılacağını söyleyen Üstün, özellikle Avrupa'dan yayınevlerinin Evliya Çelebi'nin Seyahatname'si ve Engin Noyan'ın Oma'sına çok ilgi görterdiğiklerini belirtiyor. Üstün özellikle çocuk yayıncılığı alanında Türkiye'nin önünün açık olduğu görüşünde.


ULUSLARARASI NİTELİK PROFESYONEL SATIŞ

Çocuk yayıncılığı konusunda ümitli bir diğer isim Melike Günyüz. Erdem Yayınları'nı temsilen fuara gelen Günyüz, aynı zamanda çocuk kitapları hazırlıyor. Bu işin grafik ve görsel tasarım işi olduğuna, bu nedenle uluslararası piyasada tutunmanın güç olduğuna dikkat çekiyor: "Bizler psikologlarla birlikte çalışıyor, özellikle grafik tasarımda uluslararası standartlarda çıkarmaya gayret ediyoruz. Uluslararası nitelik, profesyonel satışla bu işin altından kalkacağız. Önümüzdeki yıl 20 kitapta çok iddialı olacağız." Reza Hemmatirad'ın parmak izinden kitap projesi Erdem'in dikkat çeken işleri arasında. Seneye bunun gibi sıradışı örnekler artarak devam edecek..


PERU'DAN KARASU'YA TEKLİF VAR

Metis Yayınları sahibi Semih Sökmen daha önceki yıllara nazaran en kapsamlı bulduğu Türkiye standında daha çok hareketlilik görmek istiyor: "Burada yapılan iş, iletişim işi. Yabancı yayınevleriyle iletişime geçmek çok önemli. Yayınevlerinin çoğu, ilk defa geldiklerinden zaafları var. Gösterilen, yansıtılan içe değil, dışa karşı ifade etme becerisi-başarı olmalı. Burada bulunmak bize bir ikram değil, bunu en iyi şekilde değerlendirebilmeliyiz." diyen Sökmen, fuarda yabancı yayınevlerinin nabzını tuttuklarını ve çok farklı ülkelerin yayınevlerinden kitapları için teklif geldiğini belirtiyor. Örneğin Peru'dan bir yayınevi Metis'le Bilge Karasu için görüşmüş. Hindistan, Güney Afrika ve Amerika'daki yayınevleri ile ise Irak Dünya Mahkemesi Sempozyumu kitabının telif hakkı satışı konusunda önemli adımlar atılmış. Metis Yayınları'nın önümüzdeki yıl Fuar için düşündüğü ilginç bir projesi de var. Yayınladığı Atilla Durak imzalı 'Ebru' kitabını bir sergi halinde fuara taşımayı hedefleyen yayınevi, ayrıca bu kitabın Almanca edisyonunu da hazırlıyor.


GENÇ YAZARLAR ÖNE ÇIKIYOR

Yapı Kredi Yayınları Editörü Begüm Kovulmaz bu yılın gelecek senenin beklentisinden dolayı yoğun geçtiğini söyleyenlerden. Yusuf Atılgan, Nasuh Mahruki, Mine Söğüt gibi yazarlar görüşmelerde öne çıkanlardan. Yayınevinin önümüzdeki yıl için hedefleri ise genç yazarları öne çıkarmak.


SİYASET VE DEVLET ADAMLARI ANSİKLOPEDİSİ YOLDA

İhsan Işık Elvan Yayınları ve Nisan Ajans'ı temsilen fuarda bulunuyor. Ayrıca Bakanlığın Uluslararası Fuarlara Hazırlık Komitesi Üyesi olan Işık, Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi'nin yazarı. Ansiklopedi önümüzdeki yıl tek cilt halinde Almancası yayınlanacakmış. Işık, yeni bir ansiklopedinin de hazırlığı içinde:Türkiye Siyaset ve Devlet Adamları Ansiklopedisi. Bu da önümüzdeki yıl fuara yetiştirilmesi planlanan projeler arasında.


MİMARİYE İLGİ YOĞUN

Doğan Kuban'ın Osmanlı Mimarisi isimli dev kitabını hepiniz hatırlarsınız. Fuarın en gözde kitaplarından biri olan Osmanlı Mimarisi, bugüne dek alanında yapılmış en geniş kapsamlı çalışma. YEM Yayınları yetkilisi Sibel Yıldız, Doğan Kuban'ın kültür mirasımızı yansıttığı için dünyanın her yerinden yayıncıların ilgisini çektiğine değiniyor, önümüzdeki yıl bu ilginin artarak devam edeceğini umduklarını da ekliyor.


2010'A HAZIRLIK VAR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür A.Ş. standı kuşkusuz bulunduğu katın en çok dikkat çeken bölümünü oluşturuyordu bu yıl. Bunun sebebi kuşkusuz, ebru ve kaligrafi çalışmaları. Cilt sergisinin de bulunduğu bu stand önünde her daim kuyruk vardı. 2008 yılında çok daha üst düzey bir temsil düşündüklerini söyleyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Danışmanı Prof. İskender Pala, 'İstanbul Türkiye demektir" sloganıyla hareket ettiklerini bu nedenle buradaki temsile özen gösterdiklerini söylüyor. Standlarında medeniyetimizi yansıtmayı hedefleyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, önümüzdeki yıl "İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti" standı da açacak.

16 yıl önce