|

Tanpınar'ın 'Büyük Oyun'u

Seval Şahin, Tanpınar'ın tek tutunabildiği yazım hayatına oyunu merkeze alarak Huizinga, Caillois, Bakhtin gibi birçok yazarın önderliğinde beş bölümde Tanpınar eserlerini incelemeye ve anlamaya çalışan bir eser ortaya koymuş.

Aslı Varlık
00:00 - 10/07/2013 Çarşamba
Güncelleme: 14:44 - 10/07/2013 Çarşamba
Yeni Şafak
Tanpınar'ın 'Büyük Oyun'u
Tanpınar'ın 'Büyük Oyun'u

Türk edebiyatıyla yakından uzaktan ilgilenen herkesin karşısına çıkacak, olmazsa olmaz tek bir isim var: Ahmet Hamdi Tanpınar. İmparatorluk bakiyesini yüreğinde taşıdığı gibi Cumhuriyet döneminde de edebi hayatımıza ışık tutan Tanpınar, lise yıllarında edebiyat öğretmenimin sıklıkla ve övgüyle bahsettiği bir yazardı. 'Boş zamanlar'ımızı değerlendirmek üzere kitap okuduğumuz zamanlarda elimize öylesine aldığımız Huzur büyük bir ironiyle sizi rahatsız eder ve okumayı bırakırsınız. Edebiyat ders kitaplarının dışında karşınıza çıkar Tanpınar… Galata Mevlevihanesi'nde –restorasyon öncesi- ' Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında…' mısralarıyla size merhaba der, artık daha bir ciddiyetle Tanpınar okumaya başlarsınız. Mevlevihane de tanıştığınız bir yazar, ki bu yazar Tanpınar ise, muhakkak ruh ikliminizi besleyeceği gibi şekillendirir de.

Maziye küs olan, bilmeyen, Batılılaşmak için kökleriyle bağlarını koparan bir neslin çocuklarıyız. Tanpınar ise Huzur, Mahur Beste, Sahnenin Dışındakiler, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Beş Şehir ve hikâyeleriyle maziyle barıştırır bizi. Elinizden tutar ve küs kaldığımız geçmişe götürdüğü gibi kendi derin dünyasında da okuyucularıyla ilişki kurar. Bu ilişkinin süregelmesi için yazılmış kitaplara, söylenmiş her söze daha yakından bakmak istersiniz.

TANPINAR'I ANLAMAK İÇİN

Tanpınar tutunamayanlardandı; yaşadığı çağa, tutunamamış bir yazarın tutunabildiği tek dalıysa yazmaktı. Zaman ve mekan arasında sıkışıp kalan insanoğlunun ancak kendisini Tanpınar'ın romanlarında ve hikayelerinde kendini aşarak mazisiyle bugününü ve geleceğini bir araya getirip yakaladığı huzuru ve huzursuzluğu anlatıyordu o.

Tanpınar'ın dünyasını anlamak biraz da kendimizi anlamak olduğu için bugün yekunu binleri aşan sayfalarca makale, tez, kitap vs. yazıyor ve okuyoruz. Yakın zamanda Seval Şahin tarafından hazırlanan 'Oyunun Modernizmi/ Modernizmin Oyunu: Tanpınar'da Oyun adıyla bir kitap raflardaki yerini aldı. Şahin, Tanpınar'ın tek tutunabildiği yazım hayatına oyunu merkeze alarak Huizinga, Caillois, Bakhtin gibi birçok yazarın önderliğinde beş bölümde Tanpınar eserlerini incelemeye ve anlamaya çalışan bir eser ortaya koymuş. Tanpınar'ın Musul'da ki masal dünyasından, Karagöz ve Hacivat'a uzanan serüvenine, Bergson'un hafıza ve bellek konusundaki görüşlerinin Tanpınar üzerindeki etkisinden oyun ile zaman, gerçeklik ve mizah arasındaki ilişkinin farklı başlıklar altında analizine kadar Tanpınar'ın eserlerindeki yansımasını ortaya koymaya çalışan Şahin bu konuda oldukça başarılı gözüküyor.

İlk bölümde 'Oyun-Kültür' başlığı altında Tanpınar'ın eserlerindeki arka planı Karagöz- Hacivat, Karnaval, Masal, Sinema, Satranç gibi altbaşlıklarla irdelemeye çalışmış; ikinci bölümde Oyun- Bellek arasındaki bağı Marcel Proust üzerine kuran yazar belleğin anlık bir görüntü, koku ve anımsama gibi geçmişe gitmeyi sağlayarak eserlerdeki karakterlere asıl varlıklarını gösterildiğini 'Geri dönüş, Hatırlama ve Kaçış' başlığı altında inceleyerek Tanpınar'ın yazım hayatına bakmaya devam eder.

ESERLERE DOKUNMAK

Üçüncü bölümde Şahin modernizm ile birlikte zamanın en önemli uğraşlardan biri olduğuna işaret ederek, modernist yazarların tek bir anı anlatmaya çalışır hale geldiklerini ve Huzur'un da yaklaşık 24 saatte geçtiğini ifade ederek Tanpınar'ın eserlerini Oyun- Zaman başlığı altında tasvir etmiş. Öykü Zamanı-Anlatı Zamanı-Söylem Zamanı tasnifleriyle eserlere bakarken, Gündelik Zaman-Mitsel Zaman ve Kozmik Zaman başlıkları altında Tanpınar'ın eserlerinde sıkça dile getirdiği 'talih ve tesadüf' üzerinden Tanpınar'ın dünyasını irdeler. Tanpınar'ın ifadesiyle aynı anda bir insan iki kişiyi sevebilir. Gerard Genet tarafından ortaya konan analeks ve proleksler ile anlatının özelliklerinden yola çıkarak 'Analeks ve Proleksler ile Anlıklaştırm'a başlığı altında Tanpınar anlatısının özelliklerini ortaya koymaya çalışır.

Dördüncü bölümde ise yazar Oyun- Gerçeklik başlığıyla Tanpınar'ın sisli bir görüntü çizerek, okuyucuyu çizdiği portrenin içine alarak kurmaya çalıştığı gerçekliği tamamlanmasını sağlıyor. Sisli bir portreyi çizerken yardımcı enstrümanlar ise Hayal, Rüya, Taklit ve Yanılsama olacaktır. Bu enstrümanların Tanpınar'ın yazım hayatında önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan yazar, Tanpınar'ın çocuksu taraflarını ortaya koymaya çalışmış.

Beşinci bölümde Tanpınar okuyucularının çok iyi bildiği bir konu olan Oyun-Mizah arasındaki ilişki ele alınıyor. Tanpınar'ın eserlerinde sıklıkla yer verdiği mizah ögelerinden ironi, alay, karikatürleştirme ve parodi ile birlikte eserlere kuş bakışı değil dokunabildiğimiz kadar yakın bir analizle yaklaşıp bizi o dünyaya taşıyor yazar.

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim doğrusu: Kitabı elinize ilk aldığınızda, kitabın ismi içerik konusunda sizi yanıltabilir. Modernizm felsefesi ve düşüncesinin Besim Dellaloğlu'nun Modernleşmenin Zihniyet Dünyası: Bir Tanpınar Fetişizmi adlı eserindeki Tanpınar'ın zihin dünyasındaki etkisinin oyun kavramı etrafında anlatımını beklerken, Tanpınar'ın eserlerinde oyun algısı ve etkisinin ne şekilde ortaya çıktığını inceliyor. Tanpınar'ın zihin dünyasını doğrudan anlamaya yönelik olmasa da dolaylı yoldan anlamak ve Tanpınar'ın edebiyat hayatımızdaki konumunu ve eserlerine daha fazla yakından bakmak için önemli bir çalışma olduğu muhakkak. Tanpınar'ın eserlerindeki 'büyük oyun'u çözmek isteyenlere kılavuzluk edecek bu kitap, yeni yaklaşımlarla yazılacak kitapların da ilk habercisi gibi.

Kitabın Künyesi:

Modernizmin Oyunu

Oyunun

Modernizmi

Tanpınar'da Oyun

Seval Şahin

Kapı Yayınları

2013

435 Sayfa

11 yıl önce