|

Tüyler ürperten şehir efsaneleri

Dinleyenin hatta anlatanın bile korkudan titremesine neden olan şehir efsaneleri, Fikret Topallı tarafından bir kitapta toplandı. Derlemede, farklı ülkelerde ve Türkiye'de yıllardır anlatılan korku öyküleri yer alıyor.

Yasemin Derviş
00:00 - 12/01/2014 Pazar
Güncelleme: 14:49 - 1/01/2014 Çarşamba
Yeni Şafak
Tüyler ürperten şehir efsaneleri
Tüyler ürperten şehir efsaneleri

Kulaktan kulağa fısıldanan, dilden dile yayılan hikâyelerdir şehir efsaneleri. Olayın kimin başına geldiği, ilk kimin anlattığı, kimin öyküye neler ekleyip neler çıkarttığı bilinmez. Genellikle 'Bir tanıdığımın tanıdığının başına gelmiş' diye başlanır hikâyeye. Bazen Londra, bazen New York bazen de İstanbul ya da Van'dır olayın geçtiği yer. Hoş, şehirleri değiştirseniz bile hikâye özünden fazla bir şey kaybetmez. Kimi zaman mezardan çıkan bir ölüdür hikâyenin kahramanı, kimi zaman ölüm yıldönümünde evine dönmek isteyen bir kızın hayaleti. Bazen öldürülen bir kişinin adını birkaç kez tekrarlamak, bazen de gece yarısı mezarlığa gitmek yeterlidir laneti üzerinize çekmek için. En çok mezarlıklar, tren yolları, ıssız sokaklar, kimsenin olmadığı evler mekân olur şehir efsanelerine. Tabutlar, kilidi bozulan sandıklar, bir otomobilin arka koltuğu sıklıkla fon oluşturur öyküye. Yaramaz çocukları korkutmak için uydurulanlar kadar gençleri kötü alışkanlıklardan uzak tutmak için anlatılan hikâyeler de vardır. Olayın geçtiği ülke, mekân, kişiler ve anlatılanlar değişse de şehir efsanelerinin en önemli ortak noktası dinleyenlerin tüylerini diken diken etmesidir. Acayiptir şehir efsaneleri, korkunçtur. Dinleyen kadar anlatanı da her defasında ürkütür, böylelikle daha inandırıcı olur.

SAKALLI BEBEK DE VAR VAN GÖLÜ CANAVARI DA

Dünyanın pek çok yerinde, onlarca yıldır anlatılan şehir efsaneleri şimdi bir kitapta toplandı: 'Baba, Dışarıda Bir Melek Var!'. Fikret Topallı'nın konuyla ilgili yerli ve yabancı kaynaklar üzerinde yaptığı uzun araştırmalar sonucu derlediği şehir efsaneleri arasında elbette Türkiye'den örnekler de var. Vaktiyle bir gazetenin 'Sakallı bebek doğdu, kıyamet kopacak' manşetiyle tüm Türkiye'nin günlerce uykusuz kalmasına neden olan efsane de yer alıyor kitapta, meşhur Van Gölü Canavarı'nın çıkış öyküsü de. Çoğu kısa öykülerden oluşuyor 'Baba, dışarıda Bir Melek Var!' Anlatımı zenginleştirmek için bazı eklemeler yapmanın dışında tüm efsaneleri olduğu gibi aktarmış Fikret Topallı.

TÜRKÇE KAYNAK BULMAK ZOR

Yazar, daha önce de seri katiller üzerine yaptığı araştırmaları İthaki'den çıkan üç ayrı kitapta toplamıştı. Dünyanın çeşitli ülkelerinde nam salan ve akıl almaz vahşette seri cinayetler işleyen katillerin yaşam öykülerini 'Seri Katiller' dizisinde aktaran yazar, şehir efsaneleri derlemesini hazırlarken çocukluk anılarından yola çıktığını söylüyor: 'Çocukluğumda yaşadığım şehirde anlatılan heyecanlı, komik ve asla 'esrarı çözülememiş' hikâyeler hâlâ sıcaklığını koruyor belleğimde. Kimin yoktur ki anılarında benzer şehir öyküleri? Sakallı bebekler, canlanan ölüler, kaynağı belirsiz ışıklar, sesler, gizemli evler, hayaletler, tuhaf adamlar, kadınlar...'

Araştırmasını yaparken Topallı'yı en fazla zorlayan şey, Türkçede yazılı kaynağın yok denecek kadar az olmasıymış. Türk şehir efsanelerine, özellikle anlatıldığı yöreden dışarıya fazla yayılmamış olanlara ulaşmak, bir hayli çaba gerektirmiş. Dünyadan şehir efsanelerine ulaşmak ise kaynakların fazlalığı nedeniyle daha kolay olmuş. Kitaptaki bazı öyküler size tanıdık gelebilir bazılarını ise ilk kez duyacağınıza eminiz. Ancak özellikle korku romanları ve filmleriyle dudak uçuklatan Japonya'dan verilen şehir efsanesi örnekleri, okuyanın tüylerini diken diken edecek nitelikte.

Kitabın Künyesi:

Baba, Dışarıda Bir Melek Var!

(Dünyadan ve Türkiye'den Şehir Efsaneleri)

Fikret Topallı

Yabancı

216 Sayfa

10 yıl önce