|

Yakıcı bir metafor: Lâl

Cihangir Berk
00:00 - 3/10/2007 Çarşamba
Güncelleme: 22:20 - 9/10/2007 Salı
Yeni Şafak
Yakıcı bir metafor: Lâl
Yakıcı bir metafor: Lâl

Neşe Yeşilova Lâl şiir kitabıyla şiir hayatımıza yeni katıldı. Şiir er işi midir değil midir üzerine tartışacak değiliz. Söz konusu olan bir şiir kitabı. Bu anlamda Lâl sürpriz bir şiir. Neşe Yeşilova edebiyat dergilerinde çok görünen biri değil. İlk şiiri Yedi İklim dergisinde bir müstearıyla yayımlandı, daha sonra çeşitli dergilerde, sayısı çok fazla olmayan şiirlerle yer aldı. Buna yer aldı da denilemez. Kendi kozasında ördüğü şiirlerini, sınırlı çevresindeki dostlarıyla buluşturdu. Yeşilova'nın gerek şiirleri, gerekse mensure tarzındaki denemeleri az sayılmayacak bir ebatta Kaknüs yayınları arasında Lâl adıyla kitap olarak okurla buluştu. Kitabın adından itibaren çağrışımlar dizgesinin bir özelliği bulunuyor. Lâl, bir dilsiz midir, yakıcı renkli bir kuvars mıdır, bir metafor mudur? Ne olursa olsun kitabın adıyla başlayan ve hatta şiirin özellikleriyle, dişilliğiyle beliren bir şiir. Şairin bir insan olarak kadın merkezli duruşundaki yaklaşımı şiiri daha çekici kılmakta.

Bir Müslüman kadın bilinciyle şiirini yazar Yeşilova. Kadın olmanın kimi zaman insan olma ötesinde bir varlık olarak algılanması, buna rağmen cesaret göstererek şiirini kurması önemlidir. "söylenmemişleri sarf etmenin rehavetiyle/ hadi kutsa ellerimi nar çiçekleriyle/ hapsedip mehdiyi şarap mahzenine/ azmin anlamlı kılacaksa cesaretini/ isa'lar doğuracağım çarmıha vurgulu tuzak/ meryem'in yörüngesindeki yıldızra kardeş" dizelerinde Müslüman kadın bilinci taşıyan bir yaklaşım buluruz. Bir anne ne kadar doğurgan ise ve bu hayatımızın gerçeğiyse, bunun bu bakışla şiire yansıması da bir o kadar gerçek ve önemli. Bu tarz yaklaşımlarını bir bilinç taşıyarak yaptığı için hayatı olduğu gibi şiiri de süflileştirmiyor. Cesur ama temiz bir şiir çıkarıyor.

İyi bir sözlük okuru olan Yeşilova geleneksel kültürümüzün gizemli sözcüklerinin damarında gezinmeyi seviyor. Unutulmuş, ya da artık antikiteyi andırır özellikteki sözcükleri ortaya çıkarıyor, onlara can veriyor. Günümüz dilinde bu biraz çelişik gibi görünse de şiiri zorlamadan kaynaştırmayı başarıyor. Bu anlamda bir kenarda kalmış sözcükleri günümüz dil ahenginde hayata kazandırma çabasında. Şiiri, gelenekteki mistik sözcüklerin ruh titreşimlerinden dilin en yeni olanına kadar gidip geliyor. Yeni bir şiir dokusu örüyor. Yeşilova'nın Lâl'ı iki bölümden oluşuyor. Şiir ve mensur denemeleri. Bu denemeleri de şiir özelliğinde.

17 yıl önce