|

Yaslı Mızıka'dan Dökülenler

Can Bahadır Yüce'nin Yaslı Mızıka isimli ilk şiir kitabı 14 yıl aradan sonra yeniden basılarak okurun beğenisine sunuldu. Everest Yayınları arasından çıkan kitap Ada Yalnızlığı, Dörtlükler ve Yatılı Okul Notları bölümlerinden oluşuyor.

Samed Karataş
00:00 - 15/02/2014 Saturday
Güncelleme: 16:48 - 15/02/2014 Saturday
Yeni Şafak
Yaslı Mızıka'dan Dökülenler
Yaslı Mızıka'dan Dökülenler

Can Bahadır Yüce'nin Yaslı Mızıka'sı 14 yıl aradan sonra Everest Yayınları tarafından yeni basımıyla tekrardan edebiyat dünyamıza merhaba dedi. Kitaba baktığımızda içinde üç bölüm görüyoruz: Ada Yalnızlığı, Dörtlükler ve Yatılı Okul Notları. Kitap içinde bu üç bölüm, birbirinin devamı. Bir bütün. Lirik bir anlatım hakim baştan sona ve bu çeşitli imge ve nesneler üzerinden yürüyor. Bunlardan önce şu var ki şairin hayatı kavrayış ve yorumlayış şekli kafamızda şairin 1981'li değil de 1960'lı olabileceği dürtüsünü veriyor. Modern çağda şehir içinde yaşayıp bu tarz bir duyarlılığa sahip olmak gerçekten zor. Tabiat şiirine sinmiş yahut yardımcı olmuş değil bizzat tabiat kağıda başrol olarak atanmıştır.

İMGE BİLİNCİ VE DİL İŞÇİLİĞİ

Can Bahadır Yüce'nin oluşturduğu bu minör şiirin imkanları, tercih ediş şekilleri ve etkisi gereği bireyseldir. Buna bir nevi günlük yahut 'yıllık' olarak da bakabiliriz. Mesela İbrahim Tenekeci'nin minör şiiri imkan ve tercihler sonucunda topluma açılır. Can Bahadır Yüce biraz daha içine kapanıktır. Bunu bize hissettirir. Şiirinin yakıtının haz olduğunu düşünüyorum. Bu hazla çalışan şiir bize çeşitli anahtarlar veriyor. Mesela liman, mavi, yalnızlık gibi anahtarlar. Liman edebiyatımızda sığınma yahut ayrılığı imleyen bir kavramdır. Ünlü Rus ressam Vasily Kandinsky mavi rengi için ' merkezden çevreye, yani dışa doğru' bir etki demektir diyor. Yani bir nevi bu durum bir ayrılışın, bir kopuşun anlatımı. Bu ayrılışın ana damarı ya hilkat ya da daha dünyevi. Bu nokta biraz okuyucunun yaşamını nasıl algıladığıyla ilgili bir durum. Bir örnek mısra vermemiz gerekirse: 'gökte ısrarlı bir aşk imgesidir at/ ve masmavi yelesi neden-- ' (Gök At)

'bir kuş alır götürür unutulmuş bir göğü/ ayrılmak; bir limanın en yaralı balkonu ' (Balkon)

Bu kitabı değerlendirirken şairin kitabı çıkardığı yaşa bir bakmamız gerekiyor. Şair 1981 doğumlu ve kitabın ilk basımı yılı 2000. Yani kitabı çıkardığında şair tam 19 yaşında. Kitaba bu yönden bakmamız kitabın kendi oluş biçiminden ayrı olarak bir takım övgüleri gerektirir. İmge bilinci, dil işçiliği ve dil işçiliğini mısra üzerinde anlam kaybı yaşamadan bir şekilde yapması. Bunlar kolay şeyler değildir. Yukarda belirttiğim '1960'lı şair' tanımı aslında bir tecrübeyi de kapsar.

LİRİZMMİN NAİF SESİ

Şiirlere baktığımızda genelde şairin lirizmin naif kanadını kullandığını görüyoruz. Lirizm kendi içinde aslında bir alt kategori olarak dağılıyor. Şiddetli lirizm, naif lirizm gibi. Bu naiflik bazen sesinde uyumuyla sertleşiyor. Şiddet patlamaları oluyor. Açıkçası bu şiddet patlamaları monoton duyguyu kırma ve okura farklı bir renk sunma açısından iyi. Zaten hiçbir şair sürekli bir duygu üzerinden hayatını ya da zihnini yürütemez. Bu da Bahadır Yüce'nin kendini saklayan bir şiir kursa da arada kendini ele veren doğal canlı durumlar.

' bir mevsim yer değiştirdi yarım aşklarla

Yorgun eşkıya! Senin öykün başka bir mevsimde geçmeli şimdi al da o kışı gözlerine uyarla! ' (Korsanın Günlüğü)

Kitabın Künyesi:

Yaslı Mızıka

Can Bahadır Yüce

Everest Yayınları

60 sayfa

2014

10 years ago