|

Doktorluk tecrübemle yazıyorum

Tüm dünyayla birlikte Türkiye''de de önemli bir okuyucu kitlesine sahip olan, ''korku ve gerilim edebiyatının kraliçesi'' olarak tanımlanan Tess Gerritsen, Stephen King''in de övgüsü almış tıbbi gerilim romanlarıyla gerilim türüne yeni soluk getirmiş bir yazar. Gerritsen, doktorken edindiği tecrübenin romanlarına yansıdığını söylüyor.

Yusuf Genç
00:00 - 9/11/2014 Pazar
Güncelleme: 19:26 - 9/11/2014 Pazar
Yeni Şafak
Doktorluk tecrübemle yazıyorum
Doktorluk tecrübemle yazıyorum

Çin asıllı Amerikalı gerilim yazarı Tess Gerritsen romantik gerilimden polisiye gerilime doğru evrilen yazma serüveninde, mesleği olan doktorluğu da arka plan olarak kullanıp kaleme aldığı tıbbi gerilim romanlarıyla tüm dünyada çok satanlar listesine girmiş ve gerilim türünün içinde kendine bir saha açarak özel okurlarını oluşturabilmiş dünyaca ünlü önemli bir yazar. New York Times''ın çok satanlar listesinin zirvesine, tarihinde ilk kez bir tıbbi gerilim eseri kazandırmış olan Gerritsen, ''korku-gerilim edebiyatının kraliçesi'' olarak biliniyor. Kitaplarını Türkçeye Martı Yayınları''nın aktardığı ve ustaca kotarılmış seri cinayet hikâyeleri ile Türkiye''de önemli bir okur kitlesine sahip olan Gerritsen''le imza günü için geldiği 33. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı öncesi, hikâyesini ve romanlarını konuştuk. Gerritsen, asıl besleyici kaynağının kendisinde var olan merak duygusu olduğunu söylüyor. ''Dünyada ilgimi çeken çok şey var'' diyor.

Epey geriye giderek başlayalım. Hekimlik, yazarlığınızın yatağı aslında. Böyleyken hekimliği bırakıp sadece yazmaya döndünüz. O zengin yatağın daralacağından endişe etmediniz mi hiç?

Doktorken edindiğim tecrübeler kendini kitaplarımda gösteriyor. Örneğin Rizzoli&İsles serisindeki karakter Maura''nın doktorluk günlerinden hatırladıkları aslında benim başıma gelenler. Bu bağlamda bazı yerlerde doktorluk günlerimden ilham aldığım doğru ama yazarken sadece doktorluk geçmişime bağlı kalmıyorum. Çok fazla şeyi merak eden, araştıran biriyim o yüzden bu benim için sorun değil. Ayrıca doktorluk tüm zamanımı aldığı için yazmaya odaklanamıyordum. Artık sadece kitaplarıma vakit ayırabiliyorum. Asıl yapmak istediğim şey hep buydu.

İSTANBUL''DA GEÇEN BİR ROMAN YAZMAK İSTİYORUM
Yaptığınız işlerin yanı sıra yaşadığınız yerleri de romanlarınızda arka plan olarak kullanıyorsunuz. Hem bunun sağladığı imkânları sorayım hem de birkaç kez gidip geldiğiniz İstanbul''u hatırlatayım…

Evet, Boston özellikle kitaplarımda geçen bir yer. Zaten ana karakterlerimden biri olan Jane Rizzoli, Boston emniyetinde görevli bir dedektif ve diğer önemli karakter Maura da Bostonlı bir adli tıp uzmanı. İyi tanıdığım ve hâkim olduğum Boston''ı romanlarımda arka plan olarak kullanmamın sağladığı avantajlar tabii ki, okuyuculara daha derin ve gerçekçi bir betimleme yapabilmemi sağlıyor. İstanbul''a birkaç kez geldim, burası oldukça büyüleyici bir yer. İstanbul''da geçen bir roman yazmayı ben de çok istiyorum.

POLİSİYENİN KAPISINI ''CERRAH'' ROMANIM AÇTI
Katılır mısınız bilmiyorum ama gerilimi bırakıp daha çok polisiyeye doğru seyreden bir çizginiz olduğunu söylemek isterim. Siz ne dersiniz?

Bir kitap turundayken okuyucularımdan biri bana seri katil konulu kitapları ne kadar sevdiğini söylemişti. Bir seri katil hikâyesi yazmayı asla düşünmemiştim ama onun yorumu beni acaba benzersiz bir seri katil kitabı yazabilir miyim diye düşündürdü. Tıbbi bir çarpıtılmışlık kullanmaya karar verdim: Kurbanlarını seçmek için kan testlerini kullanan bir katil. Cerrah hem bir seri katil hikâyesi, hem de bir tıbbi gerilimdi. Böylece benim tıbbi gerilimden suç kitaplarına geçiş kitabım oldu.

Roman türünün dışında özellikle okumaktan keyif aldığınız bir tür var mı?

Yorucu doktorluk günlerimde romans kitapları okumak beni dinlendirirdi. Ama en çok tarihi kurguları seviyorum, Philippa Gregory''nin büyük bir hayranıyım. Stephen King''in karakterlerini okumayı çok seviyorum.

DÜNYADA İLGİMİ ÇEKEN ÇOK ŞEY VAR
Beslenme kaynaklarınızın anlaşılması için söylerseniz, ilk fikir nasıl oluşuyor? Gerçek bir hikâyeden mi yoksa oturup planladığınız bir kaynaktan mı çıkıyor anlatılarınız?

İlgimi çeken her şey hakkında yazabilirim ve ilgimi çeken çok şey var! Bazen kendi hayatımdan ilham alırım, örneğin Amerika''da Aralık ayında çıkacak kitabım Die Again'' de Afrika''da safarideyken yaşadığım bir olaydan ilham aldım, şu an üzerinde çalıştığım kitabın ilhamını gördüğüm perili bir nota kağıdı hakkındaki kabusumdan aldım, adı: Playing With Fire.

Suç hikâyesi yazmak için gerçek suçları gazetelerden de takip ediyorsunuzdur zaten…

Evet. Gazete ve dergilerin sadık ve hırslı okuyucusuyum ve gerçek suçlardan çok fazla ilham alıyorum. Bunun dışında sorular sorarım, çeşitli konular hakkında geniş bilgi sahibi olmak isterim. İlginç bir olay veya durumla karşılaştığım her seferinde, hakkında bir şey yazmak isterim. Dolayısıyla benim konum her şey olabilir.   Sonra o konuyu daha iyi anlayabilmek için araştırma yaparım ve bu aşama çok eğlencelidir. Konu üzerine okuyabildiğim her şeyi okurum, uzmanlık konusuysa ders kitapları ve bilimsel dergiler toplarım. Sonra daha fazla bilgi için uzmanlarla iletişime geçerim.

ORHAN PAMUK''UN KAR''INI SEVDİM
Romanlarınızın arka planını eski mesleğiniz üzerinden anlamamız mümkün. Fakat son derece çarpıcı karakter analizleriniz de var. Gerilim ve sürükleyiciliğin yanı sıra pek çok okurunuz da karakter analizleriniz için kitaplarınızdan vazgeçemiyor…

Evet, karakter bir hikâyede en önemli noktalardan biri. Genellikle insanları dinlemeye ve anlamaya çalışan biri oldum. Sanırım bu gözlemlerimin yardımıyla yarattığım karakterler, okuyucuların ilgisini çekiyor. Tabii bunun dışında kendi araştırmalarım ve tanıştığım insanlarla kurduğum iletişim bana bu konuda yardımcı oldu. İyi bir karakter inşaa etmek önemli bir süreç, eğer onu sağlam bir şekilde kuramazsanız bu okuyucunun gözünden kaçmaz. Bu nedenle okuyucularımın romanlarımdaki karakterleri bu kadar dikkatli bir şekilde takip etmeleri beni mutlu ediyor.

Türkiye''ye yabancı değilsiniz, Türk romancılardan kimleri okuduğunuzu da merak etmiyor değiliz…

Orhan Pamuk''un Kar kitabını zevkle okudum. Bir de İrfan Orga''nın Bir Türk Ailesinin Öyküsü kitabından çok etkilendim.

9 yıl önce