|

Dünya kararsızları sevmez

Fantastik edebiyata ilgi duyanların severek okuyacağı Kurgan roman serisinde Hacı Şaban Boztaş, bilim kurgudan beslenerek aslında bizi aşkın cesarete, duanın kadere ve karanlığın ışığa dönüştüğü bir dünyaya davet ediyor.

Ömür Öter
00:00 - 1/01/2014 Çarşamba
Güncelleme: 15:36 - 1/01/2014 Çarşamba
Yeni Şafak
Dünya kararsızları sevmez
Dünya kararsızları sevmez

'Ne istiyorsun? Kendine karşı bir zafer mi, yoksa Yaratıcıya karşı bir özür mü?' Bilinci ayağa kaldıracak bir soru sorar Kurgan. Yazarın okuyucuyla birlikte aradığı cevaplar… Fantastik buluşları, gerçek dünyanın sıkıcılığı ve ağırlığında insana nefes aldırıyor. Yazarın üslubunun ve biçem kaygısının yanında en tipik özelliği bize anlattığı yerlerde önce kendinin bulunması ve yaşaması.

Karakterlerin bazılarının fantastik özellikler içermesi sizi yanıltmasın. Yazar bize sunduğu dünyanın var olduğunu ispatlarken, okurun birazcık 'algı değişim'' hafızasıyla hareket etmesini istiyor. Yani okuyucuyu dinamik bir buluşa sevk ediyor.

Okuyucuya Dede Korkut'u sezdirirken, Homeros'un o epik dilini de bulduruveriyor. Az ötede Attar'dan bir ses halindeyken romanın sonlarına doğru Nietzsche'nin sanrılı diline ulaşıverip en sonunda denizine dökülen bir ırmak gibi kendi diline kavuşuyor.

Romanda yazar, 'yılan, gölge ve kuşlarla' ilgili fantastik buluşlarıyla okuyucuya seslenirken, bir ağacın yanında ya da bir taşın dibinde okuyucuyu izlemekten de geri kalmıyor. Bazı yerlerde sizden öne geçecek kadar sabırsız ve çocuk telaşında.

SAMİMİ BİR ESER

Okuyucunun hâlihazırdaki dünya algısının üzerine çıkmasını da salık verirken hiçbir zaman ağdalı, kibirli bir biçemle söylemiyor aklındakileri. Baştan sona kadar yalın, rahat bir rehberliği var, hatta kimi zaman da elinizden tutarak o sizi gezdiriyor. Sevincini size rüzgârla üfleyiveriyor.

Merak duygusu sürekli artan, buluşları üst düzeyde bir roman. Her şeyden önce samimi bir eser olma özelliği var Kurgan'ın. Okuyucuyu da dünya üstü özel bir kimliğe çağırıyor bunu yaparken. Gerçekleri ve zaman algısının geçiciliğini 'sapan taşıyla' avlayacak kadar bizim dünyamızdan ve bir o kadar da 'genç ustalığına' sahip. Romanın sonunda yazarın bize daha anlatacaklarının olduğunu da hemen anlayıveriyorsunuz.

İkinci kitapta ise yazar bizi ilk kitabın daha da derinlerine götürerek hikâyenin geçmişine davet ediyor. Anlatımın, her insanın en çok vakıf olduğu zaman dilimi olan geçmişe bakar şekilde kurgulanması ve üzerinde ne kadar dikkatli çalışıldığı belli olan dil işçiliği ile yaşadığımız zamanın hem içinde, hem dışında bir idrak oluşturuyor.

Gökyüzünü çağrıştıran Kartal karakteriyle kalbi temsil eden Kalbiya karakterinin bir araya gelişinin ustalıkla anlatıldığını görüyoruz. Bu bir araya gelişten doğan Ziyatta'nın kendinin ve ülkesinin kaderinde nelerle karşılaştığını okurken; anne ağaçların şarkısını duyuyoruz, ak tepelerde yaşlılarla dua ediyoruz, bal arısının duasını taşıyoruz. Sürekli yücelmektedir Ziyatta; ancak bu yüceliş aşağılara doğru bir hareketle gerçekleşmektedir.

İYİ KÖTÜ DENKLEMİ

Bu anlatım hem insan yükselişinin temelinde olması gereken tevazu kavramına gönderme yaparken, bir yandan da insanın yön algılarını yerinden oynatıyor. Çünkü toprağa düşmeden ruh yükseklere çıkamaz. Ziyatta'nın yolculuğunda, ona yön veren, olgunlaştıran karakterlerin başında bilge Erfandel geliyor. İyiliğin nezaretçisi olan bu bilge, iyilik tarafını temsil eden Endolya ülkesini gözetmekle yükümlüdür ve dua onun en büyük gücüdür. Ayrıca Ziyatta'nın kardeşi Cemhan da bu kurguda olumsuz ögelerin merkezlerinden biridir. Ancak yazar bize insan kavramını daha geniş bir pencereden aktarabilmek için iyi-kötü denkleminde hiçbir karakterine iltimas yapmıyor. İyinin içindeki kötüyü, kötünün içindeki iyiyi; güçlünün içindeki zayıfı, zayıfın içindeki güçlüyü gözler önüne seriyor.

Bu anlatım okuyucuyu, ahsen-i takvimden esfel-i safiline kadar olan insan varlığının katmanları arasında dolaştırırken, kendine doğru tutulan bir aynanın tam karşısına getiriyor. Ardına düştüğü geleneksel anlatımların ve yüksek metinlerin anlatım gücünden çok şey bulunabilecek bu romanda okuyucunun üçüncü kitabı merak ve heyecanla beklemesi için cazibesi yüksek sırlar da var.

Kitabın Künyesi:

Hacı Şaban Boztaş

Kurgan 2 Gözyaşı Dağları

Sütun Yayınları

2013

447 sayfa

10 yıl önce