|

Galiçya ne yana düşer

Tahir Taner
00:00 - 9/07/2008 Çarşamba
Güncelleme: 00:20 - 9/07/2008 Çarşamba
Yeni Şafak
Galiçya ne yana düşer
Galiçya ne yana düşer

Yemen Türküsü, Osmanlı Devleti'nin son çeyrek yüzyılının mısralara yansımış halidir. Birinci Dünya Savaşı'ndan birkaç yıl önce Reval Antlaşması'yla paylaşılması kararlaştırılan Osmanlı Devleti'nin çöküşüyle Balkanlar ve Ortadoğu'nun huzuru da sona erer. Hakkında farklı değerlendirmeler yapılsa da bu büyük devletin yıkılışından bugüne hâkim olduğu coğrafyada uzun süreli bir huzur dönemi görülmez...

Farklı coğrafyalarda, birbirinden çok uzak cephelerde evlatlarını kaybeden bir devletin bütün gayesini maddi çıkarlarla açıklamak çok objektif bir tarihî bakış olmasa gerek. Muzaffer Taşyürek'in “Hedefi Meçhul Cephe Galiçya” adlı kitabı, bu teze ait somut bilgileri de içermesi bakımından ayrı bir öneme sahip. Tarihe ve savaşların tarihine bakışta milletlerin bireye bakışını ve o dönem insanının değerlerini yansıtmak, geniş açıyla hadiselere bakabilen tarihçinin diğer kitaplarında da görülen bir özellik.

Hedefi meçhul olan cephe bizim malumumuz mu? Galiçya bugün hangi ülkenin veya ülkelerin sınırları içindedir? 1916 ve 1917 yıllarında gidenlerin birçoğunun geri dönmediği bu cephede askerimiz hangi amaçla bulunmaktaydı? Bu cephe Osmanlı Devleti için neden çok stratejik bir konumdaydı? Galiçya kaybedildiğinde Osmanlı Devleti beraberinde neleri kaybedecekti? Kaç Mehmetçiğin bu cephede savaştığından ne kadarının bu topraklarda şehit düştüğünden, kimlerle birlikte, kimlere karşı ve en önemlisi de niçin savaştığından ne kadar haberdarız? Galiçya, hangi kriterlerde hem çok önemli hem de "Hedefi Meçhul Cephe"dir?

Hedefi Meçhul Cephe, bu soruların cevabını verirken, dönem Avrupa'sını da sosyo ekonomik, toplumsal ve siyasal boyutlarıyla ele alıyor. Üç kıtaya sulhun teminatçısı olmak için savaşan Osmanlı askerinin nerelerde şehit düştüğünü ve mezarlarının nerede olduğunu bilmek, herhalde bugünün birçok okurunu şaşırtacak ve uzun süren bir düşünce koridorunda yolculuğa çıkaracaktır. Okurken düne ve bugüne ait fikrî gelgitler yaşatan kitap, Saraybosna'da atılan bir kurşunun sebep olduğu yangının başta Osmanlı devletinin ve bütün dünyanın kaderini nasıl etkilediğini, Galiçya Cephesi'ndeki 15. Türk Kolordusunun başarılarının, Avrupa'da nasıl yankılandığını gözler önüne seriyor.

Pek az sayıda akademisyen ve tarihçinin bildiği Galiçya Cephesi'nin hikâyesi, Bomba yerine yumruklarını kullanan Mali oğlu Abuş'un, Minare Yüzbaşı'nın, Şehit Teğmen Hilmi Efendi'nin, Kilisli Abdullah ve Telefoncu Hüseyin Çavuş gibi birçok kahramanın hikayeleriyle birlikte aktarılıyor.

16 yıl önce