|

İslam''ın Batı''daki izleri

Prof. Dr. Zeki Tez, ''İslam''ın Batı Cephesi''nde'' tarihi kayıtlar eşliğinde Rönesans''ın hazırlayıcısı ve Avrupalıların öğretmeni olan Müslümanların, kıtaya taşıdıkları teknik ve irfani bilginin izlerini sürüyor. Tez, Avrupa kültürünü derinden etkileyen ve izleri asla silinemeyecek olan İslam''ın Batı Cephesi''ndeki fotoğrafını ayrıntılarıyla gösteriyor.

Yusuf Genç
00:00 - 9/11/2014 Pazar
Güncelleme: 19:12 - 9/11/2014 Pazar
Yeni Şafak
İslam''ın Batı''daki izleri
İslam''ın Batı''daki izleri

''Batılar, Yunan metinlerini Müslüman aydınların çevirilerinden öğrendiler'' yargısı nasıl ki bir efsaneyi değil hakikatin doğrudan kendisini ifade ediyorsa aynı şekilde sadece bir tarih problemi yüzünden ''bugün'' olan her şeyi, dün olup bitenleri de göz önünde bulundurarak okuma gerekliliği bir hakikati ifade ediyor. Prof. Dr. Zeki Tez, İslam''ın Batı Cephesi''nde, son büyük arayışını Ziya Paşa''nın Endülüs Tarihi''nde de gördüğümüz hakikat arayışına, temellerini de işaret ederek destek veriyor.

Tez''in İslam''ın Batı Cephesi eseri, İslam''ın özellikle Batı''da bıraktığı izlerin peşinden gidiyor. 711 yılında Tarık Bin Ziyad''ın kendi gemilerini yaktığı an itibariyle başlayan İslam''ın Avrupa kıtasındaki varlığı, yaklaşık bin yıl boyunca tarihin gördüğü en büyük uygarlıklardan biri olarak, daha sonra Endülüs Mucizesi diye anılacak bilgi ve irfan imparatorluğunu tesis etmişti. Bilim, sanat, felsefe ve edebiyatı öne çıkaran ve böylelikle Rönesans''ın uzak hazırlayıcısı olan Müslümanlar, oluşturdukları Endülüs Mucizesi ile tıptan matematiğe, geometriden felsefeye, tarımcılıktan şehir planlamasına kadar daha sayılabilecek binlerce başlık ve disiplini Avrupa''ya taşıyan ve öğreten Müslümanlar, dünya ile beraber Avrupa''nın da öğretmenleri olmuşlardı.

O tarihlerde dünyanın en büyük üniversiteleri olarak bilinen Bağdat ve Kahire üniversitelerini de aşarak dünyanın bilgi ve irfan merkezi olan Kurtuba Üniversitesi, teknik bilgi ve estetik bir düzeyin taşıyıcılığı yanı sıra oluşturduğu kütüphanenin başta Latince, İbranice ve İspanyolca olmak üzere pek çok dile çevrilmesiyle bütün Avrupa kıtasında kültür ve düşünce dünyasında bugün bile süren derin izler bırakmıştı.

Prof. Dr. Zeki Tez, sadece Endülüs üzerinden de değil, Sicilya üzerinden de İslam düşünce üretiminin Avrupa kültüründe bıraktığı izleri ayrıntılarıyla takip edip örneklendiriyor. Tez, ''Her şeyi Batılılardan öğrendik'' cümlesine tarihi kaynaklarıyla cevap veriyor.

TARIMI VE KÂĞIDI MÜSLÜMANLAR ÖĞRETTİ

Tez, Avrupa''da İslam''ın izlerini belirginleştirdiği çalışmasında sadece iki yüz elli yıl boyunca Müslümanların yönetiminde kalmasına karşın çok daha uzun bir süre, dört yüz yıl boyunca İslam kültürünün hâkimiyeti altında kalmış olan Sicilya''da pamuk, keten, şekerkamışı ve turunçgilleri Müslümanların tanıttığının altını çiziyor. İrfani bilginin yanında teknik bilginin de Avrupa''ya Müslümanlar eliyle öğretildiğini belirten Tez, yeni sulama tekniklerini, gemi mühendisliğini, madenciliği ve buna bağlı olarak cam, seramik ve silah yapımını Batı''nın Müslümanların hâkim olduğu devrede öğrendiğini yeniden biz Müslümanlara hatırlatıyor.

İslam''ın Batı Cephesi, siyasal ve askeri organizasyonu zayıfladıktan sonra korkunç kıyımlarla öldürülen, din değiştirmeye zorlanan Müslümanlara, arkalarında bıraktıkları ve kendileriyle birlikte yakılan yüzbinlerce kitaba, yerle bir edilen mimari eserlere rağmen İslam''ın Batı''da bıraktığı ve silinmesi mümkün olmayan izleri görmek için titizlikle kaleme alınmış yetkin bir eser.

Kitabın künyesi:

İslam''ın Batı Cephesi

Prof. Dr. Zeki Tez     

Hayy Kitap

Ekim 2014

226 Sayfa

9 yıl önce