Suavi Kemal Yazgıç üçüncü şiir kitabı Heves'te eleştirelliğini konuşturur. Sanki heves edilen şeye ulaşılamamış olmanın hesabıyla karşı karşıyayızdır. Bu hesaplaşma çok sert bir şekilde gerçekleştirilir. Suavi Kemal Yazgıç keçeyi suya atmış ve çıkan yerini taşlar gibidir. Öylesine sert ve acımasız mısralar kurar ki, okuyucu bir an, neye uğradığını anlamaz. Bu sertlik ve acımasızlık en çok da kendine dönük eleştirilerinde görülür.
Şair Suavi Kemal Yazgıç Heves'te bir başarısızlık, yenilgi ve karamsarlık içinden seslenir. Heves boyunca da bu başarısızlığın nedenlerini araştırır. Nefs muhasebesi diyebileceğimiz, her okuyucunun kendini düşünerek okuyabileceği, ben vurgusu ağır şiirlerinde de aynı hesaplaşma, sorgulama ve araştırma sezilir. Yani durum nedir? Kötü. Bu duruma hangi şartlar içinden ve neden geldik? Sonuç ne oldu? Ve bundan sonra ne olacak? Bunlar şairin Heves boyunca boğuştuğu sorulardır.
Örneğin Yazgıç, 'Çanakkale geçildi' der. Çanakkale geçilmiştir, şanlı Osman Paşa Plevne'den çıkarılmıştır. Gerçekten böyle mi olmuştur? Şairin tarihe kastı mı var? Hayır, o günümüze dair bir tespitte bulunmuştur. Bu tespitin nedenlerini araştırırken bulduğu cevap ise 'yalan' kelimesinde düğümlenir: 'kilitli yalanlar ardında bir yerdeyiz', 'bir yalana arka çıkmanın bedelini/ bir diğerinin altında kalarak ölüyoruz', 'tarih kadar yeni bir yalandım'. Yazgıç'ın elinde 'yalan' taramalı silaha ve neden sorusunun cevabına dönüşür. Yalan kelimesi üzerinden Yazgıç hem durum tespiti yapar hem duruma dönük eleştirilerini sıralar. Çünkü bir yalandan ancak başka bir yalana gidilebilir veya bir yalan bütün doğruları götürebilir.
'Çanakkale geçildi'yle 'omuzlarımızda 'Das Kapital' ve 'Mein Kampf'/ ve ezberimizde 'Şer Çiçekleri' mısraları arasında sıkı bir bağlantı var. Omuzlarımızda duran Das Kapital gelinen noktayı işaret eder. Bu noktaya geldiğimize göre Çanakkale geçilmiş demektir. Çünkü aslında omuzlarımızda hesap günü açılacak defterimizi yazmakta olan melekler durmaktadır. O melekleri omzumuzdan attığımız an, oraya yerleşen şeylere bakmalıyız. Bu Karl Marks'ın Das Kapital'iyle birlikte Adolf Hitler'in Mein Kampf'ıysa, tarihte bir hata var demektir. Bu hatayı tespit etmek, Heves'in kalbini oluşturur. Bugündeki geçmişi görünür kılar. Şimdideki geleceği de ele verir. Yazgıç şimdideki geleceği karanlık görür. Karamsarlık içe dönmeye ve kapanmaya sebep olur. Ve bu belki de Heves'te eleştireceğimiz tek yöndür.
Suavi Kemal Yazgıç
Heves
Profil Yayıncılık
88 Sayfa
2013