Fehmi Demirbağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan''ın gençlik yıllarını ''Kasımpaşalı/Ben Bu Oyunu'' Bozarım isimli romanında ele alıyor. Bu kitap aynı zamanda Erdoğan''ın hayatını anlatan ilk roman olma özelliğini taşıyor. Tamamen yerli bir kahraman olan Herotürk''ün fikir babası olarak tanıdığımız Demirbağ, bu kez övgülerle Erdoğan''ı gençlere rol model olarak gösteriyor. Piyes formatında kaleme alınan romanın konusunu Murat ve Bay X isimli 60 yaşını aşkın iki arkadaşın öyküsü oluşturuyor. Murat, eşini ve çocuğunu Marmara depreminde kaybetmiş, hayatının son günlerini de hayatındaki tek dostu Bay X''le geçiriyor. Hayatta yaşadığı tüm sıkıntıların sebebinin Anadolu insanına Batı tarafından biçilen bir programlamadan kaynaklandığını düşünen Murat''ın tek hayali ise bir sinema filmi çekmek. Çünkü eğer bir sinema filmi çekerse düşüncelerini paylaşacak ve insanlar ona itibar edecektir. Kansere yakalanan Murat''a biricik dostu Bay X, destek çıkar ve iki arkadaş imkanları ölçütünde düşük bütçeli ama ses getirecek bir hikayenin peşine düşerler. Daha sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan''ı filmlerinin merkezine yerleştirirler.
İslam Medeniyetinin müdavimleri olarak kendilerini gelişmişlik ve insani değerler açısından hayatı ıskalamanın ceremesini çektiklerini belirten Demirbağ, Batı kültürünün egemen olmasının sebebini ''disiplinler arası'' irtibatta görüyor. ''Batı, insanı aynı zamanda ticari, kültürel, siyasi bir obje olarak değerlendirip uzun süreli bir yatırım aracı olarak görmektedir'' diyen Demirbağ, ilim, kültür, sanat ve edebiyat üretmek zorunda olduğumuzu vurguluyor. Evet, çocuklarımıza ilim irfan sahibi olmayı, başkalarının hayatına saygılı, doğayı ve hayvanları sevip korumayı, kendi hakkını yedirmediği gibi başkalarının haklarını da savunmayı öğretmeliyiz. Her şeyden önce insan sevgisi aşılamalıyız. Günümüzde üretilen hiçbir teknoloji ya da ''proje'' onlara insan sevgisi aşılamayacaktır. Büyüklerin rol model olması gerekiyor. Keçi nereye çıkarsa oğlağı da oraya çıkar.
Hayatı daha yaşanılabilir ve katlanılabilir kılan insanlar sayesinde geleceğimize olan inancımız da artıyor, yüzümüz gülüyor. Onlar, ürettikleriyle var oluyorlar. Dünyanın gelip geçici bir han olduğunun, kendilerinden geriye bir ''iyilik'' kalacağının farkına çoktan varmışlar. İşte o insanlardır asıl kahramanlarımız. Demirbağ''a göre, ''Ahlak ve maneviyat yoksunluğumuz sosyal dokumuzu parçalamakta. Bu yoksunluk bütün şer şebekelerinin milletimizin bekasını yok etmeye dair iştahını kabartmaktadır.''
Kasımpaşalı Ben Bu Oyunu Bozarım
Fehmi Demirbağ
Efor Yayınları
2014
272 sayfa