|

Sözcükler, sözlükler...

Prof. Dr. Turan Karataş'ın yıllara yayıp sabırla olgunlaştırdığı Edebiyat Terimleri Sözlüğü 4. baskısı ve genişletilmiş basımıyla, Sütun Yayınları etiketiyle, edebiyat meraklılarına anlam kapıları açıyor

A. Furkan Akın
00:00 - 14/12/2011 Çarşamba
Güncelleme: 21:55 - 13/12/2011 Salı
Yeni Şafak
Sözcükler, sözlükler…
Sözcükler, sözlükler…

Sözlükler, kitabın bir nesne olarak ortaya çıkışından beri, ait olduğu dilin en önemli yapı taşlarıdır. Sözlüklere bakarak dillerin değişimi ve gelişimi izlenebilir. Türkçede Kaşgarlı Mahmut'un meşhur eseri Divan u Lügat'it-Türk'le başlayan sözlük geleneği, yüz yıllardır birçok çeşidiyle dilin öz kaynakları olarak toplumun hizmetinde olmuştur.

Sözlükler, sadece bir dilin söz varlığı olan kelimelerin anlamlarını vermek, açıklamalarını yapmak suretiyle oluşturulan genel sözlüklerden ibaret değildir. Zamanla farklı alanlara hasredilen ön adlı sözlükler de hazırlanmıştır/ yazılmıştır. Örnekse, felsefe sözlüğü, sosyoloji sözlüğü, sanat terimleri sözlüğü, sinema terimleri sözlüğü, isimler sözlüğü, müstearlar/ takma adlar sözlüğü, edebiyat terimleri sözlüğü… Son zamanlarda bunlara internet çağıyla birlikte sadece ülkemizde bulunan ve kullanılan sanal, “kutsal” (!) bilgi kaynakları da eklenmiştir. Sanal âlemdeki sözlükler (ekşi, itü, uludağ, ihl ve diğerleri…) çoğunlukla güncele eğilen, mizah yapılmaya çalışılan, amiyane tabirle 'geyik yapılan' ortamlar haline gelmiştir. Tüm bu başı buyrukluğuna, savrukluğuna, hafifliğine rağmen internet sözlüklerinin de okuyanlara bilgi anlamında birçok katkısı olabilir. Bir şarkı sözü, unutulmuş bir film, önemli bir ayet, tarihi bir kişilik vb. çeşitli alanlara açılan geniş yelpazesiyle karma bir sözlük dili ve kullanımı ortaya çıkmıştır.

Sözlüklerin tarih boyunca, düşünme, yazma, okuma ve konuşma gibi entelektüel uğraşlarda, eğitimde hayatımızı kolaylaştırdığı inkâr edilemez bir gerçektir. Bu bağlamda, sözü edebiyat ortamına büyük katkı yapmış olduğunu bildiğimiz bir sözlüğün yeni basımına getirmek istiyoruz. Prof. Dr. Turan Karataş'ın yirmi yıla yakın bir süredir titizlikle hazırladığı Ansiklopedik Edebiyat Terimleri Sözlüğü (Sütun Yayınları, 4. baskı), geçtiğimiz günlerde edebiyatla ilgilenenler için raflardaki yerini aldı. Kitabın alanında mühim bir eksikliği giderecek bir çalışma olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Genişletilmiş bu üçüncü basımında, 61 yeni maddeyle birlikte kitap daha da olgunlaşarak yoluna devam ediyor.

Temel kitap

Prof. Dr. Karataş, 2001 yılında ilk kez yayımlanan sözlüğünün ön sözünde şöyle diyor: “Bir bilim alanına ya da bir sanat dalına atılan ilk adımlardan biri, o sahanın terimlerini tanımak ve bilmektir. (…) Edebiyat söz konusu olunca, terimler daha bir önem kazanır. Edebiyat terimlerini bilmeden, ne bahse mevzu alana adım atabilmek ne de edebi eserin dünyasına nüfuz etmek mümkün olabilir.” Turan Karataş'ın vurguladığı husus, yaptığı çalışmanın 'temel kitap' olma özelliğidir. Bir dilde ya da bir konuda çalışacağımız zaman ilk önerilen, elzem kitap, söz konusu alanın sözlüğüdür. Bu anlamda Türk edebiyatında dört başı mamur bir 'edebiyat terimleri sözlüğü' bulunmamakta. Yazarın amacı, bu eksikliği gücü yettiğince gidermeye çalışmak. Bunu nereden anlıyoruz? Bilindiği gibi sözlüklerin çoğunda, maddeler önceki kaynaklardan derlemelerle, bir bakıma onlardan süzülen bilgilerle oluşturulur. Karataş ise epeyce maddeyi telif etmiş, örneklerin çoğunu hazır olanlardan almak yerine kendisi seçmiş. Başka edebiyat terimleri sözlüklerinde bulunmayan, entel, eksilti, fanzin, edebiyat bozuğu, okur, okuma uğraşı gibi hemen gözümüze çarpan terimler, yazarın sözlüğündeki özgün maddeler. Bunların yanında edebiyatımıza yeni girmiş terimleri de buluyoruz çalışmada; arketip, bütüncülük, jargon, kafkaesk, kolaj, kült kitap, küçük hikâye, mesaj, üst kurmaca, tanıtma yazısı gibi. Bu terimlerin de yeni bilgilerle/ bakışlarla oluşturulduğunu görüyoruz. Sözlüğün diğer kendine özgü bir yanı da, akademisyen olan Turan Karataş'ın dergilerde ve kitaplarda yayımladığı aynı konulu müstakil yazılarından yola çıkarak bazı maddeleri daha geniş bir incelemeyle ve ciddi bir araştırmayla okura sunması. İlham, intihal, ithaf, ithafname, takriz gibi maddelere bakılabilir bu anlamda.

Deneme kitabı gibi

Bir başka fark ve güzellik de yazarın üslubu. Bir sözlükte üslup önemli midir? Okuma işi yapılıyorsa, okunan ne olursa olsun, okur bir üslup arar. Tüm sözlüklerde karşımıza çıkan daha çok asık suratlı açıklama cümlelerinin yerine, Karataş bir deneme yazısı gibi örüyor açıklamalarını. Başkaca söylersek, terimler akıcı, samimi, tat veren bir üslupla anlatılıyor. Bu arada, Karataş 'bkz.'larla Türkçe madde başlarına göndermeler yaparak terimlerin adında, varsa eğer, Türkçelerini tercih ediyor. Eş metin, gelecekçilik, gerçekçilik, izlenimcilik… örneklerinde olduğu gibi. Şu halde Ansiklopedik Edebiyat Terimleri Sözlüğü, Türk edebiyatının önemli bir eksikliğine katkıda bulunuyor, terim sorununa çözüm önerilerinde bulunuyor. Kitap, 'kendine has' sözlük biçimiyle, yazarının özgün anlatımıyla edebiyat öğretmenleri, öğrencileri ve meraklıları için bulunmaz nimet. Yazarın son basıma yazdığı ön sözden bir alıntı yaparak bitirelim: “Alanla ilgili araştırmacılardan, kitabın vefalı okurlarından gelecek eleştiriler, teklifler ve tembihler başımızın tacıdır. Eksiklerimizin dışarıdan daha iyi görüleceğini biliyoruz. Bunların tarafımıza bildirilmesi hususunda yardımlarınıza muhtacız.”


Ansiklopedik Edebiyat Terimleri Sözlüğü

Prof. Dr. Turan Karataş

Sütun Yayınları

654 sayfa

12 yıl önce