|

Tarihin en büyük savaşları

Amerikalı savaş muhabiri William Weir tarafından kaleme alınan 'Dünyayı Değiştiren 50 Savaş' isimli kitapta, tarihin en büyük ve en önemli savaşlarında kimlerin yer aldığı, kimlerin kazanıp kimlerin nasıl kaybettiği etkili bir dille anlatılıyor

YUNUS EMRE TOZAL
00:00 - 10/02/2010 Çarşamba
Güncelleme: 23:34 - 9/02/2010 Salı
Yeni Şafak
Tarihin en büyük savaşları
Tarihin en büyük savaşları

William Weir 25. Muharip Piyade Tümeni'yle beraber Kore Savaşı'na katılan bir savaş muhabiri. 32 yıl boyunca Southern New England Telefon Şirketi'nde halkla ilişkiler uzmanı olarak çalışan Weir'in, askerî tarih ve kurgu olmayan cinayet olayları üzerine kaleme aldığı çok sayıda yazı ve kitap çalışmaları bulunuyor.Weir, “Dünyayı Değiştiren 50 Savaş” isimli kitabında dünya tarihinde çok büyük izler bıraktığına inandığı savaşları, tarihi anları, belgesel tadında bir bakışla, yaptığı açıklamalar ve tahlillerle sunuyor. Günümüzün modern dünyasıyla ilişkisine göre belli bir sıraya konulan bu savaşlar, kadim geçmişten günümüze kadar uzanıyor ve savaşlar tarihi karış karış ele alınıyor. Her ne kadar yanlı bir tutumdan kaçınmaya çalışsa da, kendisinin de belirttiği üzere, “kim olduğumuzu ve nereye ait olduğumuzu göz önünde bulundurmak” zorunda kaldığını da itiraf ediyor. 20. ve 21. yüzyılın birleştiği noktada, yaşamını sürdüren bir Amerikalı olan yazarın seçtiği savaşlar, bir başkası için, örneğin bir Çinli için önemli olmayabilir.

Diğer yandan bu kitap için, medeniyetlerin bugünkü haliyle şekillenmesinde etkili olan savaşlarda kullanılan askerî stratejilerden ya da savaşlardaki askeri yaklaşımlardan çok fazla bahsetmediğini söyleyelim. Yazarın daha önce yazdığı dört kitabından biri olan Ölümcül Zaferler (Fatal Victories) tamamen askeri tarih hakkında, bir başka kitabı Mermiyle Yazıldı (Written with Lead) efsanevi Amerikan top savaşları hakkında. Yazarın yine İyi Organize Olmuş Milis Kuvvetleri (A Well Regulated Militia) isimli Amerikan milis kuvvetleri tarihi hakkında detaylı bir çalışması da bulunuyor. Çoğu insanın iç dünyasında özgürlük ve demokrasinin öncelikli kavramlar olduğunu belirten yazar, bu yüzden dünya tarihinde demokrasinin korunmasını sağlayan Maraton Savaşı'nı ilk sıraya koymuş.

Kitapta, Amerikan Devrimi'nin ölü doğmasının önüne geçen Bunker Hill ve dünyanın demokrasi deneyiminin yaşamasına imkân tanıyan Maraton gibi savaşların yanı sıra, Batı Medeniyeti'nin hâkim güç haline gelmesine kapı aralayan ve Amerika kıtasının keşfedilmesine zemin hazırlayan Hindistan'ın Diu limanındaki donanma savaşından, İslam'ın Fas'tan Filipinlere kadar yayılmasını mümkün kılan Yermuk Savaşı gibi savaşlardan da bahsediliyor. İstanbul'un Fethi'nden, İnebahtı Deniz Savaşı'na, Moğollar'ın savaşlarından, Endülüs'te meydana gelen savaşlara kadar, geniş bir tarih perspektifinde yapılan değerlendirmelerde, savaşan taraflar, savaşın en önemi olayıyla birlikte inceleniyor.

Doğu ile Batı'nın tarih boyunca bir çekişmede olduğunu belirten yazar, Batı'nın Doğu'yu içine çekmeye başaramasa da her fırsatta tahakküm etmeyi denediğini, bunun gerçekleşmesine neden olan önemli bir dizi savaş olduğunu belirtiyor. Savaşlardan yola çıkan yazar, sözünü şöyle sonlandırıyor: “Dünya tarihindeki son trend Batı'nın dünya politikası üzerindeki tahakkümü sona ermekte olduğudur. 1940'da Afrika'da sadece tek bağımsız bir ülke vardı. Avrupalılar kıtanın geri kalan kısmına sahipti. Bugün Afrika'da herhangi bir koloni bulunmuyor. Amerika Birleşik Devletleri, yenidünya düzeninde bağımsız olan ilk ülke oldu.”

14 yıl önce