|

Zulmün değil umudun Srebrenitsa'nın öyküsü

Pervin Köksal
00:00 - 27/10/2007 Cumartesi
Güncelleme: 00:48 - 28/10/2007 Pazar
Yeni Şafak
Zulmün değil umudun Srebrenitsa'nın öyküsü
Zulmün değil umudun Srebrenitsa'nın öyküsü
ÖLÜM ALYANSIN ALTINDA

"...Ardından, parmağıma iyice gömülmüş olan alyansımı çıkarmak istiyorum. Çıkmıyor. Alyansla Çetniklerin eline düşmek istemem. Alyansımı almak

için parmağımı kesmeye kalkarlar. Alyansımı çıkarabilmek için aklıma gelen her türlü yöntemi deniyorum. Olmuyor. Oysa o kadar da zayıfım ki...

Kuru bir dal gibiyim. İskeletim bedenimden çıkıp bana dışarıdan bakabilse sarkan derilerimin görüntüsünden ürkebilirdi. Umarım ölüm bu alyansın altına gizlenmemiştir. Bu yüzük gelinimin, benim, ihanetin ve güvenin sembolüydü. Herkesin hayatı, bir alyansın altında saklı olabilir. " (Kitaptan)


Dünya tarihi pek çok katliam ve savaşla dolu. Elbette bunların hepsi acı ve gözyaşı getirdi insana. Ancak dünya tarihindeki hiç bir savaş bu denli haksızlığa sahne olmadı. Bosna Savaşı'ndan bahsediyoruz ve tabii Srebrenitsa katliamından... Savaş 1992 yılında başladıktan sonra, Sırplar Bosnakların elindeki şehirleri yavaş yavaş ele geçirdiler. Birleşmiş Milletler duruma el koydu ve Bosna halkına siyasi arenada bu işin çözüleceğine dair güvenceler verdi. Srebrenitsa ve Zepa güvenli bölge ilan edildi. Boşnaklar Birleşmiş Milletler'e itimat etmekle en büyük hatayı yapmış oldu. Çünkü BM, Sırplar saldırdıklarında şehirleri savunmadıkları gibi, Boşnaklar'ın ellerindeki az sayıdaki silahı da almışlardı. Bundan sonra Sırplar sistematik biçimde Bosnalı kadınlara tecavüz etti, genç, yaşlı, çocuk, bebek demeden binlerce cana kıydı. 11-12 Temmuz 1995'te dünya tarihinin en hızlı katliamı gerçekleşti. Onbine yakın insan katledildi. Bu insanoğlunun unutmak isteyeceği türden bir kıyımdı.


SAĞ KALAN TEK YAZAR

Vlasenica'da doğmuş ve hayatını orada sürdürmüş olan Isnam Taljic o bölgede yaşamış ve hayatta kalabilmiş olan tek yazar. Srebrenitsa'nın Öyküsü'nü 1996 yılında Bosna Hersek'in diğer yakasında bulunan serbest bölgelerden biri olan Bosna Krayina'da kaleme aldığında, ülkede kaos devam ediyordu. Kitap yayınlatmak oldukça güç bir işti. Bu nedenle roman iki yıl sonra, 1998 yılında yayınlandı ve satışa sunulduğu ilk ay tükendi. Srebrenitsa'nın Öyküsü yayınlandığında Boşnak eleştirmenler tarafından son otuz yılın en iyi kitabı olarak nitelendirildi. Kitap Türkiye'de Profil etiketiyle yayınlandı.

Kitabın önsözünü kaleme alan, yazarın kızı Elida Taljic şölye sesleniyor okura: "Elinizdeki kitap zulüm kitabı değil. Beddua etmiyor ve kin duygularını çağrıştırmıyor. Bu kitap, unutulmamaya sesleniş. Bu roman insanlığa çağrı umutların sona ermediğinin ümidi."

'Kadın', Srebrenitsa'nın Öyküsü'nde romanın akışını en çok belirleyen etkenlerden biri. Tenzile, Münteskire ve komşularına şifa dağıtan Beyda Nine romanın kahramanları arasında. Fakat uğradıkları tecavüzlerle zihnimize yer etmiş olan Srebrenitsalı kadınların dramları anlatılmıyor kitapta. Aksine Boşnak kadınlarının güzellikleri ve hasletleri ön plana çıkarılıyor.

Roman, başkahramanlarından Mercan'ın dilinden anlatılıyor. Mercan, yaşam kaynağını inancından alıyor. Kitabın tümünde Bosna'daki savaş ve inanç eğrisi doğrusal bir orantıda hissediliyor. Srebrenitsa'nın Öyküsü'nde bugünün anlatısı ve savaş, geçmişten gelen efsanelerle içiçe geçiyor. Yazar bununla Boşnakların bilinçaltını açığa çıkarmayı hedefliyor.

Isnam Taljic, Srebrenitsa'da yaşananları birinci ağızlardan dinleyip kendi yaşadıklarıyla harmanlayarak romana dahil etmiş. Kitap, konuyla ilgili araştırma yapanlar için de belge niteliğinde. Zihinlerde hep diri tutulması gereken bu acıya tanık olan tek yazarın kitabına siz de kitaplığınızda yer açın.

16 yıl önce