|

Büyük ödül Niyazi ve Yaşar'a verildi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, '2009 yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü' töreninde “Kendi sanatı, sanatçısına sahip çıkmayan, çıkamayan bir toplumun istikbali karanlıktır' dedi. Niyazi Sayın ve Necdet Yaşar'a ödüllerini veren Erdoğan, gençlerimiz kendi bestekarlarımızdan habersiz dedi

Abdullah Yıldırım
00:00 - 31/01/2010 الأحد
Güncelleme: 23:19 - 30/01/2010 السبت
Yeni Şafak
Büyük ödül Niyazi ve Yaşar'a verildi
Büyük ödül Niyazi ve Yaşar'a verildi

Kültür ve Turizm Bakanlığının '2009 yılı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü'nün Neyzen Niyazi Sayın ve tamburi Necdet Yaşar'a verilmesi nedeniyle Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen törende konuşan Erdoğan, “Hayatını musikiye vakfetmiş, tambur ve neyi aşk ile dile getirmiş böyle iki üstada sahip olmanın haklı gururu içindeyiz” dedi. Neyzen Niyazi Sayın ve tamburi Necdet Yaşar'a ödüllerini veren Erdoğan, 'Kendi sanatı, sanatçısına sahip çıkmayan, çıkamayan bir toplumun istikbali karanlıktır' şeklinde konuştu. Tamburun bu toprakların sesini olduğunu vurgulayan Erdoğan, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin eseri Mesnevi'nin ney üzerine beyitlerle başladığını ifade ederek, 'Dinle neyden neler hikaye eder/Ayrılıklardan nasıl şikayet eder/Kestiler bir kamıştan beni/Dinler ve ağlar, erler ve kadınlar beni/Hava değil ateştir ney sesi/Kim de ateş yok, ateş olsun hissesi' dizelerini seslendirdi.

ZENGİN GEÇMİŞİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ

Ne tamburun ne de neyin sıradan bir musiki aleti asla olmadıklarını, Erdoğan, gerek bu enstrümanların gerekse benzeri birçok enstrümanın klasik musikinin birer unsuru olmasının çok ötesinde, medeniyet ve kültürün de çok önemli unsurları hatta yapı taşları olduğuna dikkati çekti. Üstatların hayat hikayelerine bakıldığında sadece enstrümanlarıyla yola çıkıp yürümediklerini dile getiren Erdoğan, 'Onlarda ne ararsan var. Birçok sanatı onlarda görüyorsunuz' dedi. Bu sanatçıların hat ve ebru sanatı ile tespih dizimi, oyma, ağaç ve mermer işlemesi ile de uğraştıklarını, bazısının Sadettin Kaynak gibi hafızı Kuran olduklarını anlatan Erdoğan, 'Tüm bunlarla gerçekten çok güçlü, çok farklı medeniyetin mensupları olarak zengin bir geçmişe sahibiz' şeklinde konuştu. Başbakan,dünya üzerinde hiçbir milletin sahip olamayacağı büyük bir zenginliğe sahip olduğumuzun altını çizdi.

KÜLTÜRÜMÜZÜ CAZİBE ALANI HALİNE GETİRMELİYİZ

Üniversiteler, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri eliyle çok güzel çalışmalar yapıldığını, umut verici gelişmeler olduğunu belirten Erdoğan, klasik sanat ve musiki noktasında gençler arasında ilginin her geçen gün arttığının müşahede edildiğini söyledi. Erdoğan, 'Elbette yeterli değil, süratle mesafe almamız ve bu hususu bir cazibe alanı haline getirmemiz gerekiyor. Umutsuz değiliz. Her dönemde asli değerlerimize, mirasımıza sahip çıkan, onu yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak için ömrünü vakfeden insanlar çıkıyor' dedi. Kültürün birçok tanımı olduğunu ifade eden Erdoğan, kültürü, 'ecdattan devralınan mirasın tümü' olarak tanımladı.


Musıkimizi taçlandıran ustalara teşekkür

Neyzen Niyazi Sayın gibi ustaların ibret dolu, tecrübe dolu yolculuklarının talebeleri üzerinde olduğu kadar diğer gençler üzerinde de etkili olduğuna ve olacağına yürekten inandığını belirten Erdoğan, “Sayın ve Yaşar, ülkemizin, milletimizin gururu oldular. Musikimizi taçlandırdılar, dünya genelinde en iyi şekilde tanıttılar. İnanıyorum ki bu ülke için gösterdiğiniz üstün gayretler, ortaya koyduğunuz eserler milletimiz tarafından daima hayırla yad edilecek ve hatırlanacaktır' dedi.




٪d سنوات قبل