Minyatür sanatçısı Nilgün Gencer, 43 yıllık sanat birikimin sonucunda ortaya çıkardığı ''43 Yıl ve Türkiye Minyatürleri'' sergisi Beyoğlu Sanat Galerisi''nde sanatseverlerle buluşuyor. Mim Sanat Akademisi tarafından düzenlenen sergi, Türkiye''nin farklı illerini, tarihlerini, kültürlerini konu alıyor. Minyatür sanatına gönül vermiş bir sanatçı olan Gencer, hem gelecek kuşaklara kültürümüzü doğru yansıtmak adına hem de kültürel kimliğimizi daha yakından tanımamız adına önemli bir işe imza atıyor ve unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizi kendi sanatsal yorumuyla ifade ediyor. 1989 yılından beri belgesel konulu çalışmalar yapan Gencer, minyatür sanatını ise tarihten gelen mektuplara benzetiyor. Gencer''in sergisi 18 Ekim''e kadar gezilebilir. Gencer''in çalışmalarına baktığınızda o şehirle ilgili sayfalar dolusu bilgiyi bir anda karşınızda buluyorsunuz. Türkiye''nin dört bir yanından elli şehir bulunuyor sergide. Elli şehri tüm detaylarıyla anlatıyor Gencer. Hatta o şehrin padişahları da unutulmamış. Minyatür sanatını yapmak için sekiz yıl çok değerli hocalardan eğitim almış Gencer. Ordinaryüs profesör Süheyl Ünver''in öğrencisi olan Gencer, Azade Akar, Melek Antel ve Ülker Erke gibi hocalardan da dersler almış. Bu konuda kendini şanslı hissettiğini söyleyen Gencer, ''Ben yirmi yıl sonra özgün çalıştım. Uzun yıllar röprodüksiyon çalıştım. Çünkü o dönemleri tarihten gelen mektuplar gibi tanımak zorundasınız. Aşk olmadan meşk olmaz. Bu sanatı sevmesem zamanın hızla aktığı bir çağda minyatürle uğraşmam'' diye belirtiyor.
Minyatüre geçmek için çok sağlam bir altyapı olması gerektiğine de vurgu yapan Gencer, Anadolu''nun sınırsız kaynaklarla dolu olduğunu söylüyor. Sanatçı, bu kaynaklar sayesinde tüm illeri tamamlayıp bir minyatür atlas çıkarmayı düşünüyor.
