|

İddiası samimiyetiyle sınırlı uzun bir mektup

Sıddık Akbayır'ın 'Ne Kadar Gitsem O Kadar Uzak Hilmi Yavuz' adlı çalışması, 75 yaşına giren şaire bir armağan, bir mektup. Çocukluğundan bugüne hayat serüvenini ve şairlik/yazarlık sürecini ayırıntılı bir şekilde anlatan kitap samimi bir Hilmi Yavuz biyografisi.

Kültür Servisi
00:00 - 1/10/2011 Cumartesi
Güncelleme: 00:48 - 1/10/2011 Cumartesi
Yeni Şafak
İddiası samimiyetiyle sınırlı uzun bir mektup
İddiası samimiyetiyle sınırlı uzun bir mektup

Sıddık Akbayır imzasıyla Ferfir yayınları etiketiyle çıkan “Ne Kadar Gitsem O Kadar Uzak Hilmi Yavuz” adlı biyografik çalışma şair-yazar Hilmi Yavuz'u 32 bölümle anlatıyor. Kitaptaki Hilmi Yavuz fotoğraflarını Yaşar Bedri Özdemir çekmiş. Akbayır'ın çalışması edebiyatımızda birçok örneği bulunan 'armağan kitap' niteliğinde. Hilmi Yavuz'un çocukluğundan bugüne kadar 75 yıllık yaşamını ayrıntılı bir şekilde ve albümlerle anlatıyor yazar. Şairlik ve yazarlık serüvenini, çıkardığı dergileri, yazdığı kitapları, yayıncılık hayatını, yaşamındaki dönüm noktalarını, şiir poetikasını ve Hilmi Yavuz'a dair birçok bilgi, yorum bulabiliyoruz kitapta. Yazarlar ölmeden onları önemsememiz gerektiğine vurgu yapan Sıddık Akbayır çalışmasını, Hilmi Yavuz'un 75. yaşına gönderilen ve iddiası, samimiyetiyle sınırlı 'uzun bir mektup' olarak görüyor. Kitabın son bölümlerindeki, Cemil Meriç ve Hilmi Yavuz 'İki Fotoğraf Arasındaki Yedi Benzerlik' başlığıyla iki düşünürün karşılaştırılması, 'Bir Sözlük Denemesi' ile Hilmi Yavuz'a dair önemli kelimelerin açıklanması ve son olarak da 'İncelikler Ağıtlar Polemikler' bölümündeki Hilmi Yavuz'un, A. Hamdi Tanpınar'dan Cemal Süreya'ya, Edip Cansever'den Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya, İsmet Özel'den Nazım Hikmet'e, Necip Fazıl'dan Sezai Karakoç'a değin birçok şair-yazar hakkında yazdıkları, söylediklerinin derlenmesi okuyucu için farklı bir bakış açısı oluşturuyor.

ANNEM LİRİKTİ

Üzerine birçok dergi dosyası, özel sayı, armağan kitap ve benzeri çalışma yapılan Hilmi Yavuz 75. yaşına bir hediye de Ferfir Yayınları ve Sıddık Akbayır vermiş oluyor su vesileyle. 'Baba düzyazıdır anne şiir' bölümünde Hilmi Yavuz'un cümleleri durumu şöyle açıklıyor: "Benim yaşamımda, bilgiyi, akıl'ı, sanırım öyle söylenebilir, Apollan'ca-olan'ı, babam temsil etmiştir; -daima. Daha yeniyetme bile değilken, ilkokul yıllarıdır, beni 'rahle-i tedris'ine oturtan, 'sana okullarda öğretilmeyeni öğretceğim' diyen o'dur; babam... Annem lirik'ti; -'bahsî' değildi bilgisi, 'hadsî' ('sezgisel'; 'intuitive') idi; -babam, 'hadsî' diyordu annemin bilgisini tanımlarken. O gecelerde beyaz tülbentlilrde benim bile fark ettiğim, ilkokul yıllarımdı, bir esrime, bir kendinnden geçme vardı. Dionysos'ca-olan'dı annem."



12 yıl önce