Diyarbakır'da "Kültür ve Karpuz Festivali"nde sahneye çıkacak olan Anadolu Ateşi Dans Topluluğu'nun, sunacağı "özel" gösterimin mesajı "kardeşlik ve barış" olacak.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca Diyarbakır karpuzunun tanıtılması ve üreticisinin desteklenmesi amacıyla 24-26 Eylül'de düzenlenecek "Kültür ve Karpuz Festivali"nde Anadolu Ateşi Dans Topluluğu yarın Atatürk Stadyumu'nda sahneye çıkacak.
Gösteri için Ziya Gökalp Spor Salonu'nda hazırlıklarını sürdüren Anadolu Ateşi Dans Topluluğu, sunacağı "özel" gösterimle "kardeşlik ve barış" mesajı verecek.
Festival için hazırlanan topluluk, tarımın ilk yapıldığı Çayönü'ndeki üretim türküleri, dinsel ayinleri ile kentin farklı dil, din ve kültürünü yansıtacak koreografilerle barış ve kardeşlik temasının ön planda olduğu 75 dakikalık bir gösteri sunacak.
Anadolu Ateşi Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, festival için dans topluluğu ve Diyarbakır sanatçılarıyla özel bir proje hazırladıklarını söyledi.
Gösterileriyle kentin 10 bin yıllık tarihini işleyeceklerini ifade eden Erdoğan,"Gösteri, sadece Anadolu Ateşi'nin değil. Buradaki üretim türküleri, Diyarbakır'ın tarihinde yaşanmış önemli efsaneler ve tarihi dönemeçlerinden ilham alan ve onları anlatan bir gösteri" dedi.
Topluluğun sahnede yaklaşık 75 dakika kalacağını, gösterinin başında tarımın ilk yapıldığı topraklar olan Çayönü'nün işleneceğini dile getiren Erdoğan, üretim türkülerinden, o dönemin dinsel ayinlerinden başlayan kentin çok kültürlülüğünü, dinliliğini ve dilliliğini anlatan kültürel olarak çok dolu bir program hazırladıklarını belirtti.
Erdoğan, "Çok iyi bir model olacağını düşünüyorum. Çünkü biz mesajımızı sahnede veriyoruz. Verdiğimiz politik ve kültürel mesaj, tamamen kardeşlik ve barış teması üzerine. Dünya medeniyetlerinin çıktığı, bereketli hilalin olduğu topraklardan da zaten dünyaya böyle bir mesaj vermek yakışırdı" ifadelerini kullandı.
Çalışmalara geç başladıklarını dile getiren Erdoğan, hazırlıklarına yoğun bir şeklide devam ettiklerini aktardı.
"Bütün işi gücü ve Anadolu Ateşi'nin turnelerini bırakıp buraya geldik" diyen Erdoğan, topluluğun tam kadroyla kente geldiğini ve toplulukla birlikte ilkokul, ortaokul ve Dicle Üniversitesi'nden öğrencilerle de çalıştıklarını dile getirdi.
"Diyarbakır'ın ünlü solo yapan köçekleri var. Kentte ne kadar dansa ve şarkıya dair birikim varsa onların tamamını kullanıp, Anadolu Ateşi'nin de tam kadrosunu buraya getirip, özgün bir proje yaptık. Çok beğenileceğini tahmin ediyorum. İlk defa Diyarbakır'da bu kadar uzun süre kaldık ve bu kadar kapsamlı bir şey yapıyoruz. Anadolu Ateşi Diyarbakırlılarındır. Buradan Anadolu Ateşi'ne gelip dans etmek, bizimle çalışmak isteyen çok yetenekli arkadaşların olduğunu biliyorum. Onlarla da bu süreçle de beraber olduk. Gelebilirler, bizimle dans edebilirler, çalışabilirler. Çok uzak bir mesafede değiliz, her zaman onların yanındayız."
Diyarbakır'a sürekli gelip gittiğini, "eski Diyarbakır" ile "yeni Diyarbakır" arasında farklar olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Diyarbakır'da bir barış ve kardeşlik iklimi söz konusu. Bunun korunması ve bunun yasal güvencelerle geleceğe taşınması gerekir" dedi.
Çözüm süreciyle ilgili hukuksal dayanakların oluşturulması gerektiğini, şuana kadar sürecin çok iyi gittiğini bildiren Erdoğan, bundan sonra daha hızlanarak yasal güvencelerle geliştirilmesi gerektiğini kaydetti.
Erdoğan, "Bölgenin de beklentisi bu. Benim buradaki izlenimim de bu. Biran önce bunun sonuca kavuşturularak, prensiplere bağlanarak kalıcı hale getirilmesi gerekir" şeklinde konuştu.
