Zeytinburnu Belediyesi'nin düzenlediği Medeniyet Tarihi seminerlerinde yaklaşık altı aydır İlkçağ, Ortaçağ, Yeniçağ ve bu çağlarda tarih sahnesinde etkin rol oynayan medeniyetleri anlatan Prof. Dr. Teoman Duralı bu yılki son dersinde konulara devam etti. Hristiyan ve İslam medeniyetinin çağlarla ilişkisini ele alan Prof. Duralı; konu içinde “özgürlük” kavramına parantez açtı. Türkçe'de “hürlük” ve “serbestlik” diye muazzam bir ayrıma işaret eden iki kelime olduğunu söyledi ve “Özgürlük saçma bir kompleksle üretilmiş bir kelimedir. Öz dedikleri nedir? Gür ise esasında botanikle ilgili bir kelimedir. Özgürlük denince benim aklıma mesela öze bağır dersek, göğsündeki tüyleri oldukça gür bir adam geliyor” şeklinde konuştu.
İnsanın her zaman hür bir varlık olduğunun altını çizen Prof. Duralı hürlüğün ortadan kalktığı durumu ise kölelik veya mahkumluk değil, bilincin yerinde olması olarak ifade etti. “Haraket kabiliyetini kaybeden bir insanın sadece serbestliği ortadan kalkar. Mesela bir mahkum hapisten çıktığında artık serbesttir. Bir köle de kölelikten kurtulursa azad olur. Fakat insan; köleyken de, hapisteyken de hala “hür”dür. Hür olmasına tek engel insanın bitkisel hayata girmesi, bilincini kaybetmesi, karar verecek durumda olmamasıdır. Peki insan neye karar verecek? Bir işin hayır mı, şer mi olduğuna. Hristiyanlıkta da, İslamda da hürlük meselesi böyledir.”
