|

Sarayın terzisi, Osmanlı izi taşıyor

Savaş Uğurlu, Ekim sonu tasarımları Merve İlbak Tahmaz tarafından gerçekleşecek olan ''Sarayın Terzisi-Osmanlı'' defile projesine Osmanlının son terzisi olan Sezai Karakapıcıyı dahil ettiklerini söyledi.

yenisafak.com.tr / kültür sanat
00:00 - 13/08/2014 Çarşamba
Güncelleme: 16:10 - 13/08/2014 Çarşamba
Yeni Şafak
Sarayın terzisi, Osmanlı izi taşıyor
Sarayın terzisi, Osmanlı izi taşıyor

Fatih Sultan Mehmet zamanında dedeleri sarayda önce sultanların son kara kapıcısı olan ve soyadlarını oradan alan aile, sonrasında Sarayın en güvenilir kişileri haline gelir, Osmanlının son padişahına kadar kıyafetleri dikerek terzilik yapmaya başlayan ve soyları Fatih Sultan Mehmet'e kadar dayanan Karakapıcı ailesi son döneme kadar İstanbul'da sarayda yaşadı, bir takım görevlerde bulunan Karakapıcı Ailesi yaklaşık 400 yıl önce öşür (vergi) toplamak için geldikleri Şanlıurfa'ya yerleşti.

SARAYIN TERZİSİ OSMANLI PROJESİNDE YER ALACAK

Medyadoktoru yapım, organizasyon firması tarafından ekim sonu gerçekleşecek olan tasarımları Merve İlbak Tahmaz tarafından yapılacak 'Sarayın Terzisi-Osmanlı' projesine Osmanlının son terzisi olarak adlandırılan Sezai Karakapıcı'yı dahil ettiklerini belirten Yapımcı Savaş Uğurlu, ''Fatih Sultan Mehmet döneminden Osmanlının son dönemine kadar sarayda terzilik yapan ve halen Osmanlıdan günümüze uzanan dönemde son kuşak terzilk yapan Sezai Karakapıcı projemizde yer alacak. Bu bizim için gurur verici bir olaydır. Projemizde 30 parça kıyafet tasarlayacak olan Merve İlbak Tahmaz'ın yaptığı kıyafetlere, Sezai Karakapıcı da bilgilerini ve deneyimlerini aktaracak. 'dedi

KARAKAPICI; 'TARİHİ MAKAS BENDE'

Osmanlı döneminin ve Karakapıcı Ailesinin son terzisi olan Sezai Karakapıcı, ''Bundan 300- 400 yıl önce büyüklerimizin söylediğine göre biz saraydan gelmişiz. Buradan öşür (Vergi) toplayıp Osmanlı'ya gönderirdik. Bizim ailenin bir kısmı İstanbul'da bir kısmı Üsküp'te kalmış. Mahmut Nedim'lerden bir teyzem vardı bana derdi biz saraydan geldik, oğlum siz de saraydan geldiniz. Araştırdık aynen dedikleri gibi saraydan gelmişiz hatta elimizde belgeler var. Beylerbeyi Sarayının arkasından başlayarak Karakapıcı'lara 100 dönümlük araziyi dönemin padişahı hediye etti ve bunlarında tapuları bizim elimizde mevcuttur. Ayrıca babama halepten dönemin paşasından gelen makası ben halen kullanırım. Şanlıurfada buluanan ve halen terzilik yaptığım 500 yıllık Gümrük handa terzilik yapmaya devam ediyorum, dikimlerimde de tarihi makası kullanıyorum. Tarihi geleneğimiz olan ve şuanda gümrük handa ben ezanı okurum ve müezzinliğini ben yaparım. 'dedi.

AİLE GELENEĞİ DEVAM EDİYOR

Ailesinin bir kısmı İstanbul Acıbademde yaşayan Sezai Karakapıcı çocuklarına ve torunlarına Osmanlı kültürünü aşıladığını belirterek, ''Dönem dönem, Şanlıurfa'dan İstanbul'a ziyaret geldiğim zaman torunlarım ve çocuklarımı sarayları, türbeleri ve camileri gezdirip Osmanlı kültürünü aşılamaya çalışıyorum. Bana nerelisin diye sordukları zaman Osmanlılıyım derim. Çünkü ben Osmanlı kültürü ile yaşayan ve o kültürle ölmek isteyen bir aileye mensubum.

KARAKAPICI: 'TERZİLİĞE BABAMIN YANINDA BAŞLADIM'

1909 yılında doğan terzi babası İsmail Karakapıcı'nın yanında terzilik geleneğini sürdürmek için çırak olarak işe başlayan Sezai Karakapıcı, 'Benle beraber Sarayın Terzisi son bulacak. Bu gelenek benle beraber bitecek. 60 yıl önce çırak olarak başladığım terzilik mesleğinde öğrendiklerimi bundan sonra aktaramayacağım içinde çok üzgünüm. 10 günde tek provayla bir kıyafet dikiyorum. Şimdiki bir kısım meslektaşlarımın müşterilerine ve üstatlarına en büyük eksikleri saygılı olmamaları. Bizim zamanımızda çıraklar ustalarının gözüne terbiyeden dolayı bakamazlardı. Babamın terzilik yapmaya başladığı andan itibaren şuana kadar tüm müşterilerimizin beden ölçüleri ve ne aldıklarının tek tek notları halen kayıtlıdır. Bizimle bütünleştiğine inandığı Sarayın Terzisi-Osmanlı defilesi için bildiğim tüm bilgileri aktaracağım. 'açıklamasında bulundu.


10 yıl önce