|

Söylenecek şiirler var

Üç yıl aradan sonra yeni şiir kitabıyla karşımıza çıkan şair Nurettin Durman, Derin Yara''nın yarım yüzyıllık şiir serüveninin şimdiki durağı olduğunu söylüyor. Durman, hayat meşakkatlerden örülü derin bir yaradır, diyor.

Yusuf Genç
00:00 - 30/08/2014 Cumartesi
Güncelleme: 22:27 - 29/08/2014 Cuma
Yeni Şafak
Söylenecek şiirler var
Söylenecek şiirler var

Beylerbeyi''nin, İstanbul''un ve giderek tüm Türkiye''nin hala güzel olmasını sağlayan başlıklar listesinde en üst sıralarda bir isim Nurettin Durman. Yüzyılın yarısını şiir yazarak ve yayınlayarak geçiren Durman, onüçüncü şiir kitabı Derin Yara''da yeniden ve bir kez daha dönüp bakıyor dünyaya. Şairle; kitabını, şiirini ve geride kalanları konuştuk.

Derin Yara. Çok güzel bir isim. Ahmet Murat''ın ''Kalp yaralanmaz çünkü yaradır''ını hatırlattı bana. Güzel ama bir sitem var sanki burada.

Hayatın temelinde var olan olgulardan insan tekinin payına düşenlerden yola çıkarak ibretle, istemeyerek de olsa üzerimize aldığımız, mecbur kaldıklarımızdan dışarıya sirayet eden şeyler vardır. Bu şeyler zaman içinde birikerek kendilerini rüzgârın önüne atarlar ve haliyle o hengâmede savrulup dağılırlar etrafa. Haydi, şair isen gel de rahat et bakalım. Ciğerin yanacak mı yanmayacak mı bir görelim. Bu yara derin yara, alttan alta acıtarak, kanırtarak, kanatarak gelen bir yara.

NEŞELİ HALLER PEŞİMİZDE
Tamamlanması gereken tek bir şiirin uğraşı… Derin Yara, bulmaya uğraş verdiğiniz o şiir serüveninin neresinde duruyor?

''Şehrin Üzerindeki Bulutlar'' (1990) ile başlarken zaten yolunda gitmeyen bir şeylerin varlığının baskısı altında direnmeye çalışılıyordu. Sonra peşinden ''Haziran (1991) ile ''Savrulan'' (1993) sökün edince daha belirgin bir hal almaya başladı işin rengi. Rengin şurada burada acılardan örülmüş keskin dolambaçlı yolarında da yürünmüş olundu haliyle. Eh serde şairlik var ve söylenmesi gereken şiirler var. Tabii devam diyorsunuz ve ''Uzun Beyaz Bir Çığlık'' (1995) ile bu defa ''Seni Beklerken Cancağızım'' (2008) diyerek meydana çıkıyor ve direnmeye devam kıvamında vaziyet alıyorsunuz. Burada bir mola vakti olabilir. Yaranın ne kertede olduğuna bakılabilir ve tekrar hareket haline geçilebilir buradan…

Suavi Kemal Yazgıç, Derin Yara ile ilgili ''Bir beşeri haller koleksiyonu diyebiliriz'' demişti. Siz ne dersiniz?

Dünyanın bir meşakkatler âlemi olduğunu düşündüğümüzde çeşitli hallerin bizimle birlikte olduğunu, bizimle yaşadığını, kendine has ivmeleri oluşturduğunu daha iyi anlıyoruz. Peki, biz kimiz ve bu macerada ne işimiz var ve bu arada takatimizin cürmünü çekerken dayanıklılık testiyle beraber ne kadar yer işgal ediyor, ne ile hemhal ediyoruz kendimizi? Mesele burada zora sokuyor kendini. Suavi kardeşin tespiti yerinde bir tespittir. Beşeri haller art arda sıralanmışlar acımasızca avlarını beklemekteler.

Dualarım kabul olundu
''Anladım ki her çağın mutlaka geçmişi var'', ''haydi dedim artık çıkmalıyım buradan'' , ''önemli değil benim / böyle mahzun duruşum'' Bir değil birçok şey var?

Yıkımlardan, eziyetlerden arta kalan bir nesil olduğumuzu unutmak lüksümüz olmadı. Çağın yüzü gülmedi bize. Hep bir geri çekilmenin ezikliği içinde büyümeye çalışırken bir taraftan da var olmanın, çağın kötücül bakışının karşısında ayakta durmanın, az da olsa kıyama durmanın aşamalarından geçerek bu günlere varıyoruz. İnsanın kendi mekânında dahi rahat konuşamadığı zamanların içinden gelirken mahzunluğun, elemlerin, kederlerin ne kadar insani olduğunu da yaşamış oluyoruz böylece.

1945 doğumlu bir şair olarak 13''ü şiir, 21 kitap yayınladınız. Yüzyılın yarısını şiir yazıp yayınlayarak geçiren Nurettin Durman bize söylesin, geriye ne kalıyor?

Tam 50 yıl oldu şiir yayımlayalı. Şubat 1964 ilk şiirimin yayınlanma tarihidir. Hayatın zorlukları içinde geçen günlerin bir hasılası olarak yapılmış olanları öncelikle Rabbinin bu aciz kuluna bir lütfu bir ikramı olarak anlıyorum. İlk şiir kitabım yayınlanmadan önce çok dua ettim yüce Yaradan''a: ne olursun bana bir şiir kitabı nasip et diye. Şükürler olsun bu günlere kadar yaşatıyor Rabbim. Geride gayret edilmiş, çilesi çekilmiş, acı ve tatlı günleri yaşanmış bir hayattan dört evlat ve bu zamana kadar söylenmiş şiirler, yazılmış yazılar, çok kavi dostluklar, arkadaşlıklar kalıyor…


10 yıl önce