Küçükçekmece Belediyesi'nin düzenlediği "Yaşayan Çınarlar" etkinliği kapsamında gazetemizin yazarlarından, deneme ve öykü yazarı Rasim Özdenören, "Ustaya Saygı" gecesinde dostlarıyla biraraya geldi. Sefaköy Kültür ve Sanat Merkezi'ndeki etkinlik, Özdenören'in hayatından kesitlerin sunulduğu film gösterimiyle başladı. Şair, yazar, edebiyatçı ve akademisyen katılımcılar, Özdenören ile ilgili anılarını paylaştı. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Turan Karataş, Özdenören'in bir anlatma ustası olduğunu belirterek, "Bir meseleyi anlatmanın en az 40 türlü yolunun bulunduğunu, onun yazılarında görebilirsiniz. Muhatabının anladığına inanana kadar farklı ifadelerle aynı hususu anlatır" dedi.
Rasim Özdenören'in dönemlere ve iktidarlara göre değişmediğini vurgulayan Prof. Dr. Karataş şöyle devam etti: "Hiçbir konuda istikametini ve hizasını bozmadı. Onun yazıları hep kıbleyi göstermiştir. Bir düşünce adamı olarak istikameti gibi bir yazar olarak istikrarı da örnek teşkil etmektedir. Rasim Özdenören bir ölçü adamıdır. Yazılarında kimsenin gazını alacak söyleyişe de, gaza getirecek üsluba da itibar etmemiştir. Kışkırtmamıştır, kızdırmamıştır, kırmamıştır."
Şair-yazar Ahmet Mercan da, Özdenören'in yazdığı eserlerin tamamının 200 yıl sonra da okuyanlar tarafından kabul görüp paylaşılacağını söyledi. Yayıncı Nezir Eryarsoy, Özdenören'i birikimiyle bir devrin karakutusu olarak tarif ederken, yazar-eğitimci Asım Gültekin de 'Rasim Baba' diye hitap ettiği Özdenören'in eserlerinin 10 bin yıllık bir zaman dilimini kapsadığını vurguladı. Yazar ve şairler Melek Paşalı, Cevdet Karal, Recep Garip, Ali Ayçil, Mehmet Narlı, Bahtiyar Aslan, Necip Fazıl Kurt, Belkis İbrahimhakkıoğlu, Sibel Eraslan da Özdenören ile ilgili duygu ve anılarını paylaştı. Programda Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay ile Yeni Şafak Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Özcan Ünlü tarafından, Özdenören'e gecenin anısına plaket takdim edildi.
Dostlarının ardından konuşan Rasim Özdenören de, sadece kendisi için değil, Mavera Dergisi'ni kuran "7 Güzel Adam", Cahit Zarifoğlu, Erdem Beyazıt, Alaaddin Özdenören, Hasan Seyithanoğlu, Mehmet Akif İnan'dan geriye sadece Ersin Gürdoğan'la kendisinin kaldığını ve biraz da onların hatrı için burada bulunduğunu belirtti. Özdenören, "Zarifoğlu, İnan, Alaattin Özdenören ve Beyazıt, bendenizi sizlere emanet bıraktı. O yüzden buradayım" dedi.
Önümüzdeki günlerde 70 yaşını dolduracağını söyleyen Özdenören, "Bana bir kemal yaşı gibi görünüyor. Hâlbuki ben kendimi asla ve kat'a kemale ermiş, olgunluğa ermiş gibi görmüyorum. İçimdeki çocuk ve muzip Rasim hep ayakta kalmıştır. Benim bu gördüğünüz tüm çalışmalarım hayat arkadaşım, yoldaşım Ayşe Hanım'ın hizmetleri ve himmetleriyle birlikte geldi. Ona huzurlarınızda teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu. Kendisi için söylenen güzel sözleri zatına alınmadığını ifade eden Özdenören, "Bu güzel sözleri az önce andığımız arkadaşlarımızın şahsına bir referans olarak kabul ediyorum. Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil'i hürmet ve minnetle anıyorum" diyerek sözlerini tamamladı.
Yeni Şafak Gazetesi Yazı İşleri Müdürü, şair-yazar Özcan Ünlü konuşmasında, "Size bir kitap önereceğim. Siyasal İstiareler kitabı. Çağı, anlamak, yarını anlamak için bu kitabı mutlaka başınızın ucuna alarak okuyun. O kitapta şöyle bir ifade var: 'Birilerinin gerçekliğe karşı gözlerini kapatmış olması ya da kör olması o gerçekliğin üstünü örtmeyi veya o gerçekliği gerçek olmaktan çıkartmıyor.' Ben Rasim Özdenören'i, 'birçoğumuzun gerçekliğe gözünü kapattığı zamanların ışığı' olarak tanımlıyorum. Böyle anlarda bize ışık olan bir isim. 1985-1986 yıllarından itibaren, tanışıklığımızın ilk yıllarına denk gelen zaman dilimlerinden itibaren benim için bu böyle. Varoluşunun şifre çözücüsü, bir hakikat yolcusudur.
