İnsanların geçmişte yaşadığı duygu karmaşası ve yıpranmışlıkları, heykellerinde oluşturduğu çizgilerle anlatmaya çalıştığını belirten Bostancı, "İnsanları üzen konular, zaman geçtikçe anlamsızlaşıyor. Gelip geçen bu duyguların yerini insanlardaki değişimler alıyor" dedi.
Heykellerinin yıpranmış bir görüntüye sahip olmasını istediği için malzemelerini buna göre seçtiğini anlatan Bostancı, daha çok eski gazeteler ile damla damla erimiş izlenimi veren metalleri kullandığını bildirdi.
Bostancı, insanların zaman içinde yaşadığı yıpranmışlığı en iyi, gün geçtikçe solan kağıtların anlattığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Heykellerimde, insanın zaman içinde uğradığı deformasyonu ve her şeyin geçici olduğunu anlatmaya çalıştım. İnsanın gün geçtikçe yüzü, ruhu değişiyor ve bunu engelleyecek herhangi bir faktör yok. Deforme olmuş insan vücudu ve ruhunu, heykellerde canlandırarak ebedi kılmak istedim. Şimdiye kadar 9 heykel yaptım. İncelediğim hayatlara bağlı olarak heykel yapmayı sürdüreceğim. Her heykelin bir ismi ve yaşam hikayesi var. 'Tutsak' isimli heykel, para tarafından rehin alınmış hayatları anlatıyor. 'Hikikomori' ise yaşamdan elini ayağını çekip temel ihtiyaçları dışındaki tüm zamanını odasında, internet başında geçirenleri anlatıyor."
Daha önce birer kişisel ve karma sergide eserlerini sanatseverlerin beğenisine sunduğu bilgisini veren Bostancı, projesini tanıtmak için bir süre sonra Uşak'ta sergi açacağını sözlerine ekledi.
