|

Zihnimizi tarihimize uyandıran düşünür

Dün ölüm, bugün doğum yıl dönümü olan Üstad Necip Fazıl’ın günümüze ne söylediğini sorduğumuz şair ve yazarlar özellikle bir noktanın altını çiziyor: “O zihnimizi medeniyet hinterlandımıza uyandırdı. Bizi tarihimizle ve özümüzle tanıştırdı”

Yeni Şafak ve
04:00 - 26/05/2015 Salı
Güncelleme: 21:57 - 25/05/2015 Pazartesi
Yeni Şafak

Üstad Necip Fazıl Kısakürek, yaşadığı zamanlardan günümüze yansıyan fikirleri ile adeta Kutup Yıldızı misali parlamaya devam ediyor. Onu kaybedeli tam 32 yıl oldu. Şiirleri, fikirleri ve muhalif yanları ile yaşadığı dönemde, zamanının çilesini yüreğinin derinliklerinde hisseden Üstad, sıkıntılara duçar oldu, şiirleri yok sayıldı, fikirleri nedeniyle zulüm gördü. Ancak bugün şiir ve fikirleri geniş kitleler tarafından benimseniyor, siyasi liderler tarafından atıflar yapılıyor, Büyük Doğu felsefesi konuşuluyor. Necip Fazıl Kısakürek'in 32 yıl öncesinden günümüze ne söylediğini şair ve yazarlara sorduk. Necmeddin Türinay medeniyet hinterlandımıza zihnimizi ilk uyaran kişi olduğunu ifade ediyor. Arif Ay ise Batı'nın sınırlarımızı koyan çarkını Üstad'ın kırdığını söylüyor.



Düşünce ufkumuzu şuurumuzu büyüttü






Üstad'ın şiiri dışında bize kalan, bugüne dönük olan en büyük şey, yarınımıza, istikbalimize ve büyük Türkiye idealimize “Büyük Doğu”su ile çok yüksek bir işaret taşıdığını belirtmek isterim. Türkiye'nin medeniyet hinterlandına zihnimizi ilk defa uyaran kişidir. Bu kavramın doğuşu onun fikir akımında bizim düşünce hayatımızın istikbalimizi ve ufkumuzu açan büyük bir patlama özelliğini taşıyor. Dolayısıyla Necip Fazıl'ın şuur genişliği bizim de şuurumuzun genişlemesine yol açtı. Necip Fazıl'ın bugün bize yansıyan en büyük yönü ve vasfı, düşünce ufkumuzu büyütmesi ve aydınlatmasıdır. Daha açık ifade edersek: Bizim tarihsel ilişkimizi kuran Cumhuriyet tarihinde ilk düşünce adamı, mütefekkiri ve şairidir, diye düşünüyorum. Akımlara, ilke ve ideolojilere asla kendisini eklemeden ilerleyen bir düşünce adamıdır. Şu anda en çok ihtiyacımız olan vasıf bu. O, bizim için kutup yıldızı gibidir.



Batı'nın çarkını kırdı bizi özümüze taşıdı






Üstad Necip Fazıl'ın yokluğunu, toplum ve gönüldaşları olarak derinden hissediyoruz. Necip Fazıl bugüne dair yaşadığı süre içerisinde çok şeyler söylüyor ama nedense biz onun sadece şiirleri dikkate alıyoruz. Üstad bir fikir ve aksiyon adamı olarak görevini yapıyordu; bugün o çapta bu eylemleri gerçekleştirecek ya da toplumun kavrayışını bir sorun üzerindeki görüşünde ortak bir değer ortaya koyacak bir aksiyon insanından yoksunuz. Kendi başına mücadele verdi ve bunun bedelini de ödedi. Üstad bize kendi kimliğimizi, kendi medeniyetimizi tanımamız noktasında yol açıcı ve yol gösterici bir insandı. Şayet Üstad olmasaydı bizler, bugün bambaşka bir düşüncenin ve fikrin insanı olabilirdik. Necip Fazıl'ın yaşadığı döneme baktığımız zaman, hem Doğu ve Batı'nın hem de manevi olarak Batı'nın sınırlarımızı belirlediğini görüyoruz. Üstad bu çarkı kırdı ve bizi kendimize döndürdü ve ait olduğumuz tarihle ve özümüzle tanıştırdığı kanaatindeyim.



Yeni nesil Büyük Doğu ile büyüyecek






Üstad bize düşüncesi, şiiri ve aksiyonu ile çok şey söylüyor. Şu an Büyük Doğu siyasetimizde de, devam ediyor ve büyüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan siyaset yıllarından itibaren Büyük Doğu mantığını devam ettiriyor. Şiirlerini okumasından ziyade bunu da dile getirmesi çok önemlidir. Üstad anlaşılıyor, zor olmasına rağmen anlaşılıyor ve gelecek nesil Büyük Doğu nesli olacaktır diye düşünüyorum. Üstadı son beş yüz yılın İmam Gazali'den itibaren gelen en büyük mütefekkiri olarak görüyorum ve yüzyılın en büyük şairi olduğunu düşünüyorum.



Kur'an'dan koptuk onu anlayamadık






Bence Necip Fazıl yaşadığı süre içerisinde belli sıkıntılar çekti öyle ki çocuklarına süt parası bulamadığı zamanlar yaşadı. Hiç hak etmediği halde hak etmediği tavırlara maruz kaldı. Malatya Suikasti'nde hapishanede yattı, hayatı sıkıntılarla geçti. Niye böyle bir hayatı yaşadı, çünkü onun yaşadığı zamanlarda üstadın söylediklerini dile getirecek bir babayiğit yoktu. Necip Fazıl'ın tam anlamıyla anlaşıldığını düşünmüyorum. Çünkü toplum olarak Kuran-ı Kerim'den koptuk ve uzaklaştık. Üstadı anlamak için, Kuran-ı Kerim'i anlamamız gerekiyor. Çünkü Üstad'ı besleyen tek şey Kuran-ı Kerim'di.



Birlik ve beraberlik ahlakını almalıyız






Üstad Necip Fazıl 30 yıl, 50 yıl önce ne söylüyorsa yine aynı şeyleri söylüyor. Dava adamıydı, şiir adamıydı pek çok güzellik ve özellikleri ile var olan müstesna bir kişilikti ve bu müstesna kişilik yine sanki hayatta imiş gibi yaşamaya devam ediyor ve edecek. Gençliğin haline baktığım zaman Üstadın en çok birlik ve beraberlik, dostluk ahlakını örnek edinmesi gerektiğini düşünüyorum. Necip Fazıl'ı yeniden gündeme getirmemiz gerekiyor. Bütün eserleri tekrar tekrar okumalıyız çünkü bir defada anlaşılacak bir üstad yok karşımızda.





#Necip Fazıl
#Malatya Suikasti
#Necip Fazıl Kısakürek
#arif ay
9 yıl önce