Bizim evde bir haftadır heyecanla Anneler Günü kutlanmaya devam ediyor. Her sabah ayrı bir mutluluk ve de merakla açıyorum gözümü. Aynı şekilde Ali de şaşılacak bir şekilde bugünlerde sabahın en erken saatlerinde uyanıyor. Ben daha odamın kapısını açar açmaz o koridorun başından : 'Beni de bekle ablaaaaa…' diyerek koşuyor ve yanıma geldiğinde hep aynı soru:
- Bensiz okumadım di mi?
Güya gürültü yapmamak için sessiz koşuyoruz; ama ben Ali'yi, Ali beni geçmek için mutfağın kapısına düşe kalka zor varıyoruz. Tüm bu telaş ne için mi? Anneler Günü'nde başlayan ve bugüne kadar devam eden muhteşem bir oyun için. Neredeyse bir hafta Ali'yle anneme ne almamız gerektiğini düşündük. Aslında çok da paramız yoktu, çünkü harçlıklarımızı bir önceki hafta Anneler Günü aklımıza gelmeden harcamıştık. Kumbaralarımızdaki paraları birleştirelim dedik; ama oradan da çok bir şey çıkmadı. Bütün günü düşünmekle geçirdik. Ben ofladıkça, Ali saçma fikirler öneriyordu:
- Abla, anneme soralım mı, o bilir ne yapacağımızı?
- Ali, ama sürpriz yapacağımız kişiye sorulur mu hiç?
- Aaaa … Olmaz di mi, ama ona alacağımızı söylemezsek?
-Bizim başka annemiz mi var Ali ya, biz Anneler Günü hediyesi alacağız ama sana değil mi dicez?
- Kızıyorsun sen yine bana ya, yazılarımı bitirince öğretmeninin yanına gelicem, o zaman bana kızdığını da bir bir anlatcam…
- Sen ne dedinnn?
- Şimdi de şikayet ediyorum diye kızacaksın di mi?
- Hayır, hayır yazı mı dedinnn? Buldummm Ali, bulduuum, annemize ne hazırlayacağımızı buldum. Sen yazı deyince aklıma geldi. Anneme mektup yazalım, onu ne kadar çok sevdiğimizi anlatalım, bir de resimlerle süsledik mi tamamdır. Annem bayılacak buna...
- Ama ben sadece adımı yazabiliyorum, mektubumda hep Ali mi yazacağım, olmaz ki öyle yaaaaaaa...
- Ben yardım edicem sana akıllım...
- Annem sever mi sence abla?
- Bence çok beğenir, hadi başlayalım
- Ve tam üç sayfa süren mektubu bitirdiğimde içim içeme sığmıyordu. Çünkü dünyada en çok değer verdiğim kişiye, beni yetiştiren anneme, sevgimi ve teşekkürlerimi o kadar güzel anlatmıştım ki… Hakkını yememek lazım, Ali de bana çok yardımcı oldu. Hatta sonuna minik bir şiir bile ekletti. Kırmızı kurdeleyle bağladığımız mektubu annemin bizim için bütün gün uğraştığı mutfakta görebileceği bir kavanozun içine koyduk. Sonra da Ali'yle kapının arkasına saklandık. Annem mektubun ilk sayfasını bitirmeden gözleri sulanmaya başladı, biz de dayanamayıp yanına koştuk ve ikimiz de 'Annemmmmmmm' diyerek ona sarıldık. Ali, anneme mektubu beğenip beğenmediğini sordu. Annem:'Bayıldım…' derken hala yanaklarında yaşlar akıyordu. Hediyemizi çok anlamlı bulan annem de mektubumuza karşılık yazıp aynı kurdele ile aynı yere koydu. Yazısında o da, bize olan sevgisini ve güvenini anlatmış. Sonra, biz de ona cevap yazdık ve o gün bugündür annemle mektuplaşıyoruz. Her sabah merakla okuduğumuz mektuba, akşam cevap yazıp yerine koyuyoruz. Bu, müthiş eğlenceli bir şey. Ali de, ben de bayılıyoruz Hem de çok mutlu oluyoruz. Şimdi odamda annemin mektubunu okuyorum:
İnsan her zaman pahalı hediyelerle değil, küçük şeylerden de mutlu olabilir, isterse sevgisini pekala gösterebilirmiş. Hediyeniz beni çok mutlu etti… İyi ki varsınız çocuklarım... Sizi çok seviyorum…
Anneniz.
- Hımm ne cevap yazalım Ali, bence biz de onun mektuplarından çok mutlu olduğumuzu yazalım ne dersin?
-Olur daa, bi de şey yaz, Anneler Günü var da Ali'ler Günü neden yok?
Acele cevap bekleyen Ali…
Hemen gelen mektupta Ali'yi sevindiren beni ise biraz kıskandıran bir cevap vardı:
Bundan sonraki her Pazar
Ali'ler Günü'ymüş…
Yayın evi: Doğan Egmont yayıncılık
Kitap hakkında: Çocuklara kitap okumayı sevdirmenin en güzel yolu onlara yüksek sesle kitap okumaktır. Konuşan kitap ebeveynlere yepyeni bir yöntem sunuyor.
Kitabın yazarı: Uwe Ommer
Yayın evi: Kaknüs Yayıncılık
Kitap hakkında: Dünya Çocuklarının Gözünden Aileleri Çocukların ufkunu açacak bir kitap! Peru'dan Eritre'ye, Ürdün'den Malezya'ya tam 52 ülkeden soluk kesen aile fotoğrafları. Dünyamızın dört bir köşesinde yaşayan çocukların ve ailelerin birbirinden farklı yaşamlarını, ne olduğundan daha güzel göstermeye çalışıyor ne de insan manzaralarının olduğundan daha dramatik bir tablosunu çiziyor. Sadece ve sadece hakikati yansıtıyor. Çocuklar için, büyükler için, kültürler ve nesiller arasında köprü görevi görecek bir albüm.
19 MAYIS ÇARŞAMBA : 11.00 "Tonton Dede ve Arkadaşları" (Kukla Gösterisi)
22 MAYIS CUMARTESİ : 13.00 "Sigaradan Uzak" (ÇOCUK OYUNU)
26 MAYIS ÇARŞAMBA : 11.00 "Karagöz Akıllanıyor" (Karagöz Gölge Oyunu)
29 MAYIS CUMARTESİ : 13.00 "Kiralık Çöp" (ÇOCUK OYUNU)
NOT: Tüm etkinlikler Ücretsizdir.
Tel : 0212 441 98 93
Adres : Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi – Yeni Sahne
Bahçelievler Belediyesi Başkanlığı yanı Barbaros Cad.
