Küçük mekanların en büyük sorunu çabucak dağılmaları ve ne kadar toplasanız da yer azlığı nedeniyle dağınık görünmeleridir. Böyle durumlarda aradığınız şeyi bulmak da kolay olmaz. Küçük bir ev sahibi olarak Derli Toplu ile karşılaşınca heyecanlanmam bu sebepten. Yaptıkları işi 'zaman yönetimi için planlama ve depolama organizatörü' olarak tarif eden İpek Özcan ve Gamze Öztürk ister küçük, ister büyük olsun, düzen ihtiyacı hissettiğiniz her türlü mekanı sizin için derleyip toplayacak bir sistem oluşturuyorlar ve size de bu derli toplu düzeni nasıl devam ettireceğinizi anlatıyorlar.
Bu alandaki ihtiyacı evlenince fark etmiş iç mimar İpek Özcan. 'Evlendikten sonra zaman yetmemeye başladı. İşe gidiyorum çok yoğun, eve geliyorum zaten asıl iş eve geldikten sonra başlıyor. Kendi kendime evde küçük küçük bir sistem oturtmaya başladım. Baktım ki fark oluşturuyor. Masanın yerini bile değiştirdim. Üç, beş adım ne değiştirebilir diyebilirsiniz fakat gerçekten zaman kazandırıyor. İşlerimi daha çabuk yapıyorum ve kendime zaman ayırabiliyorum' diyen Özcan, bu sistemi kurmak için daha önce çalıştığı yat tasarımcılığın kendisine çok faydası olduğunu da ifade ediyor. Özcan 'Ben daha önce yat tasarımcılığı alanında çalıştım. Tekneler küçük olduğu kadar da konforlu alanlardır. Çünkü bir anlamda yüzen bir evdir. Biz teknelerde o kadar küçük alanlara o kadar çok şey sığdırıyorduk ve o kadar düzenli oluyordu ki, baktığınızda teknenin içinde hiçbir şey yokmuş gibi görünürdü. Neden bunu evde uygulamayayım diye düşündüm' diyor.
İpek Özcan 'Benim işime yaradıysa başkalarının da işine yarar' düşüncesiyle kolları sıvayıp Derli Toplu için yola çıkmış. Yapı ressamlığı ve inşaat teknikerliği yapan kardeşi Gamze Öztürk de fikri çok beğenince beraber çalışmaya başlamışlar. Tüm ev, ofis düzenlemesi yapabildikleri gibi parça hizmetler de verebiliyorlar. Yani gardıroplar, kilerler, mutfaklar, garajlar, bagajlar, tavan araları, bodrumlar yani düzene ihtiyaç duyulan her yer için hizmet veriyorlar. Özcan, 'Amacımız düzenleme, yerleştirme, küçük alanları değerlendirme ve böylece zamandan tasarruf etme. Düzenlediğimiz sistemlerde çok kısa sürede bir çok işi halledebiliyorsunuz' diyor. İpek Özcan sistemin kurulabilmesi için gereken önemli bir noktanın altını çiziyor: Evdeki fazlılıklardan kurtulmayı öğrenmek. Her şeyin belli bir hacmi olduğunu anlatan Özcan 'Bazı şeyleri elemeyi öğrenmemiz gerek. Giyilmeyen kıyafetler, kullanılmayan kap kacaklar, her türlü eşyadan kurtulmak lazım. Bunları bağışlayabilirler. İşin böyle sosyal bir yönü de var. İnsanları kullanmadıkları eşyaları bağış yapmaya ikna ediyoruz. Bunun ihtiyaç sahiplerine de faydası oluyor' diyor.
İpek Özcan'ın işini tamamen müşterinin talepleri şekillendiriyor. Ya var olan sistem içinde yapabilecekleri düzenlemeyi gerçekleştiriyorlar ya da tamamen yeni bir sistem geliştirdiklerini kuruyorlar. Bu güne kadar düzenleme üzerine çalıştıkları müşterilerden yapılanları görünce, bu kadar fark yaratacaklarını düşünmedikleri itirafının geldiğini anlatan Özcan, 'Bazı müşterilerimiz hala arayıp düzenlerini koruduklarını söylüyor. Zaten öyle bir sistem kuruyoruz ki ister istemez eşyaları yerleştirdiğimiz şekilde kullanıldığı için dağılmıyor. Dağılsa bile kısa bir sürede yerleştirebiliyor' diyor.
İpek Özcan bir gardırop düzenlemesini nasıl yaptıklarını şöyle anlatıyor: 'Gardırobun içinde ne varsa indiriyoruz. Bunları elemesini istiyoruz. Araştırmalar gösteriyor ki on tane de kıyafetimiz olsa 3 tanesinin içinde kendimizi çok iyi hissediyoruz, elimiz hep onlara gidiyor ve onları giyiyoruz. Geri kalanların bazılarını ara sıra giyiyoruz, bir kısmını ise hiç giymiyoruz. Giymediklerimiz hem emek ve zamanımızı alıyor. Bu eşyaları müşterimiz adına bağışlıyoruz. Geri kalan kıyafetlerin hepsini de belli bir kombin içine koyuyoruz. Bu da talebe göre oluyor.
Kurulan sistemin devamının sağlanabilmesi için müşterilerine destek de verdiklerini anlatan İpek Özcan, 'Derli toplu olabilmek için evden içeri girdiğimizde kıyafetlerimizi havalandırdıktan sonra koyulacağı yere muhakkak koyup kaldırmak gerekiyor. Kirliyse de kirli sepetine atmak, her şeyi her zaman yerine koymak lazım. Zaten 21 gün bunu yaptıkları zaman alışmaya başlıyor. 66. Günü sonunda da artık ister istemez bilinçaltına yerleşiyor bu düzen' diyor.
Mutfaklar için de tencere, tava, baharatlar… mutfakta kullanılacak her şeyi pratik hareket edebilecek şekilde yerleştiriyorlar. İpek Özcan eğer mutfakta doğru bir üçgen oluşturulmazsa zamanın gidip gelerek geçtiğini anlatıyor. Önemli olanın çok kullanılan eşyaların el kol mesafesinde yerleştirilmesi olduğunu söylüyor. Fakat sığsınlar diye de sıkış tıkış koyulmaması gerektiğini ifade ediyor. İpek özcan, mutfakta bu sistem oturduğu zaman ciddi zamanlar kazanıldığını kişinin bu zamanları kendisi için kullanabileceğini söylüyor.
İpek Özcan evinde, ofisinde köklü bir değişiklik yapmak isteyenler için de projeler hazırladıklarını, isterlerse kendileri için mobilya tasarlayabildiklerini, isterlerse satın almak için seçenek sunduklarını, hatta istenirse birlikte alışverişe çıkıp mobilyaları beraber seçtiklerini anlatıyor. Şehir dışından da talep olduğunda gittiklerini, fakat bu durumda masraflarında ücrete dahil olduğunu söyleyen Özcan, hizmetin ücretinin tamamen işe göre değiştiğini ifade ediyor: 'Bizden istenen işe, metrekareye, yapılacak işçiliğe, kullandığımız malzemeye göre fiyat çıkıyor.'
- Bir kez organize olmayı başardığınız zaman eski alışkanlıklarınızdan kurtulmak için bir adım ileri gitmiş olursunuz. Kendinizi motive ederek sürekliliğini sağladığınızda ise organize olmuş bir yaşam ödülüne sahip olursunuz.
- Eğer düzenli olmaya eğimli olduğunuzu düşünüyorsanız, küçük yaşam alanlarını düzenli tutarak başlayabilirsiniz. Küçük alanları düzenlemek ve düzenli tutmak kolay olduğu için zaman içinde yeni bir alışkanlık edinmenizi sağlayacak ve diğer odalar dada bunu başarabileceğiniz inancını benimsemiş olursunuz.
- Kendinize şöyle bir matematiksel denklem kurabilirsiniz.
Düzenleme 20dakika x günde 3 kez x 1 haftada=7 saat eder.
Bu denklem ile hareket etmeye başladığınızda fark etmeden sistemi kurmuş ve korumuş oluyorsunuz.
- Bir anda 20 dakikadan fazla sürmesin işiniz bir gün içinde üç parçaya bölün.
- Unutmayın düzenli ve sistemli olmak hayatınıza zaman içinde oturacak bir deneyimdir. Spor salonuna bir gün gitmekle nasıl fit bir vücuda sahip olunamıyorsa organize olmakta aynı spor gibidir. İstikrar gerektirir.
- En çok kullandığınız ürünleri çekmece ya da raf ünitelerinde üçte biri ön bölümde olmak kaydı ile daha az ihtiyaç duyduklarınız orta bölümde nerdeyse ayda yılda bir kullandıklarınızı ise en arka bölümlere yerleştiriniz.
- Kurduğunuz düzenin devamını yaşam alanınızı paylaştığınız kişilere hatırlatmak için çekmece iç kenarlarına ya da ön alınlarına etiketler koyun
- Güneş gözlüğü, anahtar ve posta vb gibi benzer öğeleri kategorilere ayırın ve her zaman belirli bir noktaya koyun.
- Kullanmadığınız temiz kıyafet ve eşyalarınızı ihtiyaç sahiplerine bağışta bulununuz.
- Her seferinde bir raf, dosya, ya da çekmece ya da dolabın bir bölümünü düzenlemek ile başlayınız.
- Evdeki herhangi bir eşyanızdan vazgeçmek konusunda tereddüt yaşarken kendinize aşağıda yer alan soruları yöneltin
- Buna ihtiyacım var mı?
- Bunu kullanıyor muyum?
- Bunu en son ne zaman kullandım?
- Bunu ne zaman kullanmayı planlıyorum?
- Bu eşyadan vazgeçmek bende ne gibi bir kayıp oluşturur?
