Bu yıl 19. kez düzenlenen Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri'ne İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları damgasını vurdu. Şehir Tiyatroları Afife Tiyatro Ödülleri'nde 4 ödüle layık görüldü. “Yılın En Başarılı Prodüksiyonu Ödülü” Shakespeare'in yazdığı Aleksandar Popovski'nin yönettiği Bir Yaz Gecesi Rüyası oyununa verildi. "Yardımcı Rolde Yılın En Başarılı Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü”ne yakın zamanda kaybettiğimiz Şehir Tiyatroları'nın usta sanatçısı Yavuz Şeker layık görüldü. "Yılın En Başarılı Tasarım Sahne Tasarımı Ödülü"nü ise “Bir Yaz Gecesi Rüyası” oyunundaki tasarımı ile Sven Jonke aldı. "Yılın En Başarılı Genç Kuşak Sanatçısı Ödülü” “Sırça Hayvan Koleksiyonu” oyunundaki rolü ile Edip Tepeli'ye verildi. Toplam altı dalda aday olan Bir Yaz Gecesi Rüyası'nın oyuncularından Arda Aydın, "Ödül meselesine baktığımız zaman bunun oyuna artısı var mı, sanmıyorum. Oyuncular olarak bizi motive ediyor sadece. Seyirci zaten çok büyük bir katılımla bu oyunu izlemeye geliyor. Ödülün büyüğünü onlar veriyor bizi yalnız bırakmayarak, oyunun biletleri çıktığı gün bitiyor" diyor.
Aydın, 13 yıldır Şehir Tiyatroları'nda. Bir sürü rol oynadı. Bunlardan en az dört beş tanesi Shakespeare oyunuydu. Tiyatro okulunda aldıkları eğitimin yüzde altmışı/ yetmişinin aslında Shakespeare'in yazdığı eserlere ait olduğuna dikkat çeken Aydın, Shakespeare için "Oyuncunun zekası onun ne kadar ileri gidebildiğini gösterir. Shakespeare bir oyuncunun algısının açılmasına yardımcı olacak metinler yazmıştır. Öyle şiirsel bir dili vardır ki oyuncu ekstra çaba sarfetmelidir. Shakespeare oynamak oyuncuya ruh katar. Shakespeare kendi ruhunu aktarır oyuncuya" yorumunu yapıyor. Aydın, Makedon yönetmen Aleksandar Popovski'nin değişik algısı ve yapısı olduğunu ise "Beni birçok anlamda sahnede görünür kılıyor. Aynı şekilde bütün oyuncular. Sahnede görmek istediği oyunculuk tarzını, sahnede oyuncunun karakterini çok net ifade edebilen bir adam. Bana ilk kez bir yönetmen sahnede karakter oluşturmamı istedi" sözleriyle açıklıyor.
Afife Jale Tiyatro Ödülleri'ne yapılan eleştiriler kadar ödül gecesinde yapılan siyasi konuşmalar da konuşuluyor. Arda Aydın'ın bu konudaki görüşü şöyle: "Bu yıl en az siyasi konuşmanın yapıldığı geceydi. Kendi fikirlerini söyleyen bir iki sanatçı oldu, katıldıklarım da var. Mesela ben de 'nükleere hayır' diyorum. Bir sanatçı politik görüşünü yansıtabileceği bir mecrada bunu üslubuyla yansıtırsa bunda hiçbir problem yok. Yansıtmalıdır. Çünkü sanat ne olursa olsun içinde muhalif olmayı barındırır. Ancak sahnede durduk yere çıkıp "Bir dakika, bu zamanki siyasiler için bir şeyler söyleyeceğim" derseniz olmaz. Buna herkes tepki gösterir."
Shakespeare, üç bin yıllık tiyatronun yapı taşlarından. Baktığınız zaman çok uzun bir süre ama Shakespeare ortasında devreye giriyor. Yazdığı metinler o kadar evrensel metinler ki hem orijinal bir şekilde sahneleniyor hem de günümüze adapte edilebiliyor. Aydın, onun oyunlarının bu kadar çok sahnelenmesini de buna bağlıyor. Shakespeare'in sahnelenmesi zor oyunları da var, Hamlet, Otello, Kral Lear, Macbeht gibi. Aydın, Bir Yaz Gecesi Rüyası'nın da çok zor bir oyun olduğunu söylüyor. Oyunu izlediyseniz en iyi prodüksiyon ödülünün neden Bir Yaz Gecesi Rüyası'na gittiğini anlarsınız. Oyunu çağdaş bir reji anlayışıyla sahneleyen Popovski, metni sahneye olduğu gibi koymak yerine görsel olarak etkileyici bir performansa çeviriyor.
Bir Yaz Gecesi Rüyası'nın gerçek bir komedya olduğunu bilmeyenler bunu yönetmenin tasarrufu sanıp eleştirilerde bulunuyor. Oysa bu Shakespeare'in tasarrufundadır. E Türk halkı olarak da komedi sevdiğimiz ortada. "Yaşadığımız koşullar bizi mutsuz ve gergin yapıyor. Herkes birbirine çok öfkeli bakıyor. Türk insanı da gülmek istiyor. Bunu da sağlayan yegane şey aslında tiyatro" diyen Aydın, bir tiyatro oyunun insanın bütün duygu ve düşüncelerini baştan aşağı değiştireceği vurguluyor. İnsanların eğlenmek, gülmek için tiyatroya gelmeleri onu bir eğlence aracı olarak algılaması sakıncasını da doğuruyor ama Aydın buna katılmıyor. "Tiyatro buna müsade etmez. Burayı eğlence aracı olarak gören kişiyi kusar. Bir daha gelmez o kişi. Bu yüzden çocuk yaşta bu sanatla tanışıyor olmak çok önemli" diyor.
