|

Bir Doğuş klasiği

Kültürel gelişim olmadan bir ülkenin gerçek anlamda kalkınmasının mümkün olamayacağına inanan Doğuş Holding, klasik müziğe ilişkin büyük projelere imza atıyor. Doğuş Grubu, klasik müziği ülkemizde hak ettiği yere bir adım daha yaklaştırmak amacıyla kültür-sanat alanındaki projelerini 2015’te de hız kesmeden sürdürmeyi hedefliyor.

Yeni Şafak
04:00 - 4/01/2015 Sunday
Güncelleme: 19:58 - 3/01/2015 Saturday
Yeni Şafak

Doğuş Grubu ülkemizde kultür sanat alanında önemli çalışmalara imza atıyor. Özellikle de klasik müzik alanında yaptığı çalışmalar övgüyü hak ediyor. Bir toplumun kültür sanat alanında önemli adımlar atmadan kalkınmasının mümkün olmayacağına inandıklarını söyleyen Doğuş Holding Grubu Kurumsal İletişim Bölüm Başkanı Deniz Bayel bu alanda yaptıkları çalışmaları anlattı. Bayel başlangıç noklarını şöyle açıklıyor: “Grubumuzun kurumsal sosyal sorumluluk stratejisi; yürüttüğü projelerle, toplumun refah düzeyini geliştirmek ve gelişimin ekonomik, kültürel, sosyal ve çevresel açıdan sürdürülebilirliğini sağlamak üzerine kurulu. Tüm Grup şirketlerimiz, bu anlayış çerçevesinde iş alanlarıyla paralel kurumsal sorumluluk projeleri geliştiriyor ve yürütüyor. Doğuş Grubu şirketleri gibi Doğuş Grubu’nun kurucusu ve Onursal Başkanı Ayhan Şahenk tarafından 1992 yılında kurulan Ayhan Şahenk Vakfı da çalışmalarını farklı sosyal sorumluluk alanlarında sürdürmekte.”


KLASİK MÜZİK GELİŞMELİ 

Sosyal sorumluluk projelerinin başında kültür-sanat etkinlikleri ve bilhassa da klasik müzik geliyor. Klasik müzik projeleri artık Türkiye’de de ses getiriyor. Bazı aileler çocuklarının klasik müzik eğitimi almalarını istiyor ve çocuklarını bu alanda gelişmeye teşvik ediyor. Bayel, “Bu konuyu seçmemizin ana sebebi kültürel gelişim olmadan bir ülkenin gerçek anlamda kalkınmasının mümkün olamayacağına olan inancımızdır” diyor. 


EVRENSEL MÜZİĞİ YAYGINLAŞTIRACAĞIZ 

İşe önce bir orkestra kurarak başladıklarını söyleyen Deniz Bayel bu orkestranın çıkış noktasını şöyle anlatıyor:  “2006 yılında kurduğumuz, Şefliğini ve Genel Müzik Direktörlüğü’nü Prof. Rengim Gökmen’in yaptığı ve Türkiye’deki çeşitli konservatuvarların 11-18 yaş grubu öğrencilerinden oluşan Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası (DÇSO) ile çocuklara senfonik müziği yaşıtları aracılığıyla sunarak, çok sesli evrensel sanat müziğini ülkemizde yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”


60 BİN KİŞİ İLE BULUŞTUK

Peki orkestrada dünden bugüne hangi sanatçıları ağırladı? Kimler için sahneye çıktı? Bu soruların cevabını Bayel şöyle veriyor: “Kurulduğu günden beri Fazıl Say, Gülsin Onay, flamenkonun efsane gitaristi Jose Maria Gallardo Del Rey, Antonio Marquez Dans Kumpanyası, ünlü tenor Nicola Martinucci ve Rus kemancı Alexander Markov gibi dünyaca ünlü pek çok isim ve orkestra ile sahne alan DÇSO, bugüne kadar yurt içi ve yurt dışında verdiği 54 konserle 60 bini aşkın klasik müziksevere ulaştı.”


SINIRLARI AŞIYORLAR

Sahnede alkış alan çocuklar ödülleri de kucakladılar. Mesela orkestra 2013 yılında, Turizm Medya Grubu’nun organizasyonuyla düzenlenen ve 29 ayrı kategoride 230 farklı projenin aday gösterildiği Ace Of M.I.C.E. (Meetings, Incentives, Conferences, and Exhibitions) Ödülleri’nde, “En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk” kategorisinde ödül aldı. Şimdi ise sıra bu yetenekli çocukların sesini yurt dışına taşımaya gelmiş. Bu konuda oldukça kararlı olduklarını söyleyen Bayel, “Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası, yurt dışı konserlerine önümüzdeki yıllarda daha fazla ağırlık vererek Türk çocuğunun sesini yurt içinde olduğu gibi yurt dışında ve uluslararası platformlarda da duyurmayı amaçlıyor” diyor.  


KAMPÜSTE SENFONİ             

Bu alandaki bir diğer önemli çalışmaları ise festivaller. Bayel şöyle söylüyor: “2007 yılından bu yana devam eden Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) Ana Sponsorluğumuz ve bu çatı altında 2009 yılından bu yana gerçekleştirdiğimiz CSO ile Kampüste Senfonik Akşamlar turne projemiz var.  Doğuş Grubu olarak T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kasım 2007’de imzaladığımız bir protokol ile Aralık 2007’de ‘CSO Konser Salonu Teknik İyileştirme Projesi’ni başlatarak CSO’nun ana sponsoru olduk. Tüm bina içi, konser salonu, peyzaj çalışmalarını içeren projeyi Eylül 2008’de tamamladık. Ana sponsorluğumuz kapsamında CSO’ya verdiği desteği sürekli hale getirmeyi hedefleyen grubumuz, klasik müzik kültürünü büyük şehirlerden Anadolu’ya taşımak ve buradaki gençlere klasik müzik sevgisini aşılamak amacıyla “Kampüste Senfonik Akşamlar” projesini hayata geçirdi. Proje ile şu ana kadar 24 ilde yaklaşık 26 bin kişiye ulaştık.”


MARİNADA YAPILAN TEK KLASİK MÜZİK FESTİVALİ

Doğuş Grubu’nun kültür sanat alanında hayata geçirdiği bir diğer proje ise 2005 yılından beri kesintisiz olarak sürdürdürülen ve her yıl hem program içeriği hem de organizasyonel olarak geliştirmeyi hedefledikleri D-Marin Turgutreis Uluslararası Klasik Müzik Festivali. Bu festival sayesinde klasik müzik tutkunları her yıl Bodrum’da buluşuyor. Geçtiğimiz yaz ise bu festival 10. yılını kutladı. Deniz Bayel, “Bir marinada gerçekleştirilen ilk ve tek klasik müzik festivali olma özelliğini taşıyan ve başlangıcından bu yana her yıl dünyaca ünlü isimlere ev sahipliği yapan festivalimiz, müzikseverlerin her geçen sene büyüyen ilgisiyle bugünlere geldi. İlk yılında 7 bin seyirciyle yola çıkan etkinliğimiz, 2014 yılında 21 bin 500 seyirciye ulaştı” diyor.  


4 BİN SANATÇI AĞIRLANDI

Bu önemli  festival sadece seyirciyi çekmiyor aynı zaman da yurt dışından da olumlu tepkiler alıyor. “2009 yılında Avrupa Festivaller Birliği’ne (EFA) kabul edilen festivalimiz, Türkiye’nin ilk klasik müzik dergisi olan Andante Dergisi tarafından organize edilen 2012 Donizetti Klasik Müzik Ödülleri’nden ‘Yılın Klasik Müzik Etkinliği Ödülü’nü  almaya hak kazanırken, aynı yıl Skalite Ödülleri’nde D-Marin Turgutreis’e ‘Bölge Özel Ödülü’ kazandırdı” diyen  Bayel, “Festivalimiz son olarak Amerika’nın en prestijli ödüllerinden biri olan Stevie Awards’ta ‘Silver Stevie’ almaya hak kazanarak, uluslararası platformlarda da başarısını kanıtlamış oldu. İlk üç senesinde Kemal Küçük’ün, son yedi senesinde ise Yücel Canyaran’ın sanat yönetmenliğinde, bugüne dek toplam 77 konserde, yaklaşık 4 bin Türk ve yabancı sanatçı müzikseverlerle buluşturuldu” bilgisini veriyor.


BİLET GELİRİ BAĞIŞLANIYOR

Festivalin ilk yılından bu yana konser gelirleriyle gerçekleştirilen sosyal sorumluluk destek çalışmalarını, yerel ve uluslararası çapta sürdürmeye devam ettiklerini belirten Bayel sözlerini, “Festivalimizin tüm bilet gelirleri 2014’te de Tohum Otizm Vakfı ve Bodrum Sağlık Vakfı’na otizmli çocuklar ile ailelerine yönelik çeşitli projelerde kullanılmak üzere bağışlandı” diye tamamlıyor.


7’den 70’e herkese ulaştık


Bahsettiğiniz tüm projeler ayrı ayrı kıymetli ve ulaşılan kişi  sayısı Türkiye standartlarında oldukça etkileyici… Doğuş Grubu olarak gerçekleştirdiğiniz bu sosyal yatırımlarla ilgili olarak genel bir değerlendirme yapmanızı istesek, amacınıza ulaştığınızı söyleyebilir misiniz?

Hayata geçirdiğimiz projelerin, hem toplumdaki karşılığı hem de kendi içimizdeki geri dönüşü açısından çok olumlu sonuçları olduğunu söyleyebilirim. Daha önce de değindiğim gibi, kültür-sanatın ülkemizdeki gelişimine katkı sağlamak, Doğuş Grubu olarak önemli sosyal hedeflerimizden biri. Bu bakış açısı dahilinde, kültür-sanatın en önemli dallarından biri olarak öne çıkan klasik müziği de farklı ve sürdürülebilir projelerle sahiplenmeye özen gösteriyoruz. Grubumuzun klasik müziğin Türkiye’de daha çok yayılması için başlattığı projelerle şu ana kadar ülkemizin dört bir köşesindeki, her yaştan yüz binlerce klasik müziksevere ulaşmayı başardık.  


2015’te artarak devam edecek

Kültür-sanatın, bilhassa da klasik müziğin Türkiye’deki gelişimine katkı sağlamış olmak ve bu yolla kültürel kalkınmaya vesile olmak Grubumuz adına büyük bir onur. Daha çok kişiye ulaşmak ve klasik müziği ülkemizde hak ettiği yere bir adım daha yaklaştırmak amacıyla kültür-sanat alanındaki projelerimiz bu yıl da hız kesmeden devam edecek. 2015’te her üç projemizin de içeriğini geliştirirken yeni fırsatları da değerlendirmeye devam edeceğiz. 

#doğuş
#konser
#müzik
9 years ago